Sporun etik değerleri
Tamam anladık ve biliyordum.. Sporun ve özellikle futbolun etik anlamdaki değerleri artık defolu ve hazin gerçeğinden uzak olamama sürecine girdi
Tamam anladık ve biliyordum.. Sporun ve özellikle futbolun etik anlamdaki değerleri artık defolu ve hazin gerçeğinden uzak olamama sürecine girdi .Sistematiğin dışında kapital dünyasının çok ötesinde endüstriyel dünya içinde kapitalizmin baskısı saha içindeki futbol, yapısı, oyunu, yönetimi ve gelişimini doğallıktan çoktan aldı götürdü. Şimdi tıkandı! Ve ama mutlaka dönmesi gereken büyük paraların yatırıldığı sektör son derece kaliteli ve teknolojik itici güce karşın izleyene aradığı zevki ve mutluluğu vermiyor.
İnsan beyninin ve mutluluk beklentisinin hobilerden geri kalan bölümünü sadece tüketime yönlendirirseniz aşırı şeker yüklenmiş olan vücut gibi iğneler batar!
Transfer ayı fanatizmin saha dışı çekişmesine yönelemedi bizde. Çünkü cezalı olan kulüpler vardı ve beklentilerin umut olma adına Avrupa şampiyonası gündemi sosyal olaylarla birlikte değiştirdi. Avrupa Şampiyonası bizim adımıza "fos" çıkınca mahcubiyeti de konuşulmadı. Orada kalanları izledik bol bol TV'de.
Yani futbolda oyalandık spor medyasının ateşli dedikoduları ile! Bu arada çok yetkili ve etkili (!) ağızların suskunluğu da dikkati çekti! Tatildeler! Yılın futbolumuz adına iki önemli olayı kişisellik adına Gomez'in gidişi Emenike'nin gelmesi desek yanılmayız.Kimse bomba transfer yapamadı !Hatta yurt dışında Pogba'nın 105 milyon Euroluk rekor gücü de heyecan vermedi .Kala kala Olimpiyatlara yaslanacaktık belki ama ne yazık ki taşıma suyu ile döndürülmeye çalışılan bazı branşların dahi başlar başlamaz umudumuzu sıfırlaması ekranı sadece izleme konumuna indirgedi .Zenginlik içinde fakirlik çeken spor dünyası artık yengeleri ve onların seksi görüntülerini öne çıkartıyor .Oysa benim için dikkat edilecek konu ve kişi Emre Mor'un son anda Danimarka'dan ortaya çıkıp Milli formamızı az da olsa giyerek B.Dortmund'a transferidir..
Eğer bir aksilik olmaz ise önümüzdeki yıl belki de Messi'yi zorlayan delikanlı olarak anılabilir.. Sonra birden ülkemizi sarsan Kalkışma sonrası futboldaki temizlik de önce TFF'de başladı ve kulüplere de uzanacak bir görüntü vererek devam ediyor. Bu ülkemiz için gayet doğal bir devlet çalışmasıdır.MHK değişti. Yusuf Namoğlu kardeşimiz yine görev üstlendi. Sanıyorum yeni sezon için kafasındaki deneyimi ile tecrübesini kullanarak iyi işlere zor da olsa imza atar.
Yılın en önemli olayı şüphesiz Beşiktaş'ın zor ve baskı dolu ortamdan Şenol Güneş ile üç sezondur sürekli deplasman gibi sahasız oynadıkları 90 dakikalardan sonra kazandığı şampiyonluktur. Bu önemlidir ve şaibesiz bir şampiyonluktur. Ama bizim Türk futbolu adına devam etmesini istediğimiz Avrupa başarısı her şeyden önce gelir .Dilerim bunu da başarırlar .Kadro geniş. Gomez dışında kayıp yok. Liglerin en iyi kanatları Gökhan Gönül ve Adriano artık Kara Kartal'da. Seyirciyi ve kadroyu mutlu edecek orta alan yarışı var. Zor da olsa hiç hesaba katılmayan biraz da etik olmayan Sosa birlikteliği ne getirecek göreceğiz.
Fenerbahçe işin başında yine bizleri şaşırttı. Kupada saf dışı kalınca fatura Pereira'ya kesildi .Teknik adam konusunda bir türlü doku bütünlüğü yakalayamadılar .Çünkü Van Persie geldiği günden beri Fenerbahçe'yi mutlu edemedi ve sonuçta teknik adamı gönderen en önemli etken oldu. Ne kadar star olduğu tartışılacak bu süreçte son şansını kullanacak .Bana göre Aziz Yıldırım artık kimseye opsiyon tanıyamayacak çizgide!
Galatasaray'da ise farklı bir yapı var. Burak'tan sonra Umut da gönderildi diyebiliriz. Yeni teknik adam eğitimci ve deneyimli. Öncekilere oranla işin politikasından öte sahanın içi ile başarı arayacak olgun bir kimlik. Ama ne yazık ki en küçük bir başarısızlıkta da koltuğu garanti değil .Oysa Avrupa cezası ile daha sakin bir konsantrasyon ile lige kilitlenebilir. Etik bir yaklaşım ile umulmayan başarının sahibi olabilir .Kulüp içi yönetim son sınavında .
Futbolda bazı kuralların değişimi ile yenilikleri izlesek de sonuçlara katkısı pek olmayacak .Spor medyasına gelince artık etik olma ve kavgalardan ,çekişmelerden ziyade Türk futbolunun içine nifak sokacak girişimlere özenmeden futbolu bilenlere, samimi ve dürüstlere mikrofon uzatsalar iyi olur .Bu cümle kimseyi suçlamak adına değil ama laf kalabalığı içi boş cıyak cıyak ekrandan ahkam kesenlerden bıktık. Sürpriz haberlerin gerçek olanı makbuldur .Artık varsayımlara dayalı asparagas futbol çığlıkları bizi coşturmuyor tam tersi medyaya olan empatiyi kırıyor .
Sporun etik değerlerini mutlaka programlarda öne çıkaracak ve oradan eğitimine gidecek yeni ve kararlı mücadeleye girmezsek önümüzdeki yılların daha da hüsran dolu olarak bize umutsuzluk getirme olasılığı yüksek olur .Bu da hayatımızı verdiğimiz futbolda güzelliklerimizi ve doğrularımızı da çalmak olur ki piyasa alçak dağları yaratan hayalci tüccarlara kalır .Bunu önlemek bir yurtseverlik görevidir. Herkes kendine çeki düzen vermelidir. Futbol ve spor rekor, başarı ve dürüstlük istiyor. Terler boşuna akmasın istiyor. Zira tüm dünya bu anlamda çok hızlı bir sürece girdi. Şunu da söylemeliyim spor adamının yaşı yoktur. Kariyerli ve başarılı olanı vardır. Bu günkü nazik ortamda da bu kişilere çok ihtiyacımız olacaktır. Gençler bizden planlama ve örnek istiyorlar .Onlar koşacak ve onları da yaşlı, deneyimli liderler koşturacak..