Stefan Kuntz açıkladı! A Milli Takım'a 6 yeni isim geliyor
A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, "Yavaş yavaş gözlemleme etabını aşıyoruz. Bazı isimler belki martta bünyemize dahil olabilir." dedi. İşte detaylar...
AJANSSPOR - HABER
A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, beIN SPORTS'un konuğu oldu. Hem televizyonda, hem stadyumda çok maç takip ettiğini söyleyen A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, "Yavaş yavaş gözlemleme etabını aşıyoruz. Bazı isimler belki martta bünyemize dahil olabilir. Hemen Portekiz maçına hazırlanmamız gerekiyor. Hangi kriterlere göre oyuncu seçiyorsunuz diye sorarsanız, geçmişte kalan bazı performanslar var, güncel performanslar var ve takım ruhuna nasıl adapte olacağını düşünüyorsunuz. Hangi kriterlere göre oyuncu seçtiğimizi sorarsanız, geçmişteki performansları, taktiksel olarak esneklik verip vermemesi... Bunlara göre belirliyoruz... Mart ayında 6 yeni isim, milli takım kadrosuna dahil olabilir." dedi.
"Canlı izlemediğim takım yok gibi bir şey"
Mart ayında oynanacak Portekiz maçınada değinen Kuntz "Nasıl atak yapmalısınız, bekleyerek mi, topu alıp mı, sürekli presle aktif mi? Bunlar arasında seçim yapmak gerekiyor. Oyuncularla bunları konuşuyorum. Bizim için de çok önemli. Çok iyi hazırlanmak istiyoruz mart ayındaki Portekiz maçına. Şu süreç içerisinde herhalde canlı izlemediğim takım yok gibi bir şey. Hangi koşullarda yargılayacağınız önemli oyuncuları. Basit bir seviyede mi yoksa büyük oyuncularla zor liglerde mi oynuyorlar? Daha sonra aralarında karşılaştırma yapıyorsunuz." dedi
"Oyunculara bir bakış açımız var"
Türk futbolu kalite ve lig olarak Avrupa'nın neresinde olduğu sorusuna da değinen Kuntz "Genç oyuncuları önerebilirim. Bazen soğukta dışarı çıkmayın diyebilirsiniz, hasta olmasınlar diye. Ben gençlere tavsiyeyle başlamak istiyorum. Mesela Cenk ne kadar şiddetli koşu atıyor, kaç sprint atıyor ve hangi mesafelerde atıyor bunları. Mesela Premier Lig'de, Bundesliga'da.Oyuncular açısından bakıldığında taktik açıdan bir bakış açımız var bizim bir de oyunculara bir bakış açımız var. Eğer 30 şiddetli koşu atacaksın dersen, 20 sprint yapacaksın dersen onu yaptırabilirsin, oyuncular onu yapabilir bir sonraki maçta ama taktik kısım teknik direktöre bağlı.Pas sıklığı, hızı konusuna gelince acaba derinlemesine mi, yoksa sadece yanlara mı yapılıyor bunlar önemli tabii ki zor bir alana pas atmak daha değerli. Nasıl hücum yapmalısınız? Bekleyerek mi, belki topu alıp mı yoksa sürekli pres ve aktif mi oynayacaksınız. Futbolcularla bunu konuşuyoruz. Bu konu bizim için çok önemli. Ekibimle de bu konuyu konuşuyoruz, çünkü mart ayındaki Portekiz maçına çok iyi hazırlanmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Yeni oyuncular olabilir mart ayında"
A Milli Takım havuzunda Yunus, Kerem, Doğucan, Umut Bozok gibi yeni isimlerin düşünülüp düşünülmediği sorusuna ise Kuntz, şu ifadeleri kullandı:
"Evet, daha önce söylediğim gibi şu süreç içerisinde herhalde canlı izlemediğim takım yok gibi bir şey. Bütün takımları izledim yerinde. Hangi koşullarda yargılayacaksınız bu oyuncuları. Basit bir lig seviyesinde mi yoksa ünlü büyük oyuncularla zor ligde mi oynuyorlar. Daha sonra aralarında karşılaştırma yapıyorsunuz elinizdeki oyuncularla, dışarıdaki gelecek oyuncularla bunu göz önünde bulundurduktan sonra değerlendirme yapıyorsunuz. Tabii, yeni oyuncular olabilir mart ayında çünkü bana şunu soracak olursanız, Stefan Kuntz hangi kriterlere göre milli takıma oyuncu seçecek? Bazı performanslar var geçmişte kalan bunları göz önünde bulunduruyorsunuz. Milli Takım için neler yapmış bu oyuncular, diğer yandan güncel performansını ve takım ruhumuza nasıl adapte olup olamayacağı hakkında düşünüyorsunuz. Daha fazla esneklik verir mi bana taktik açıdan bunu da düşünüyorsunuz. Hep aklınızda olan konular bunlar. Bu şekilde kadroyu belirliyorsunuz. Evet yeni isimler. Evet 6 farklı yeni oyuncu olacak. Oldu 4 maç sırasında oynattığım, aralarında çok genç oyuncular vardı. Ve tabii daha sonra gelecek jenerasyonun da çok özel olacağını düşünüyorum. Onlar da 24 için, tabii ki elemeleri geçmek durumunda olacaklar."
"Kafanızda nasıl bir oyun var" soruna ise Kunt, şu cevabı verdi:
Bunun iyi bir soru olduğunu düşünüyorum çünkü düşünüyorum da yani benimle bir teknik direktörle bir uzman televizyoncu arasındaki bakış açısını da görebiliriz. Benim için öncelikli olan şey, hangi oyuncularım, hangi pozisyonda oynayabilme becerisine sahipler ve nerede daha iyi performans sergilerle. Mesela Hakan Çalhanoğlu'nu göz önünde bulunduralım. Duydum da belki Stefan sen yanılıyorsun diyeceksin ama son oynadığı maçlar milli takım ile oynadığı en iyi maçlarıydı bence. Ben de hangi pozisyonlarda daha başarılı olabilir diye, daha iyi katkı yapabilir diye düşünüyorum yetenekleri bağlamında. İşte bu çalışma oyuncularla ayrı ayrı yapıyoruz. Genel olarak ilerletmek ve daha iyi hale getirmek istediğimiz şey topu kendi kalemizden daha uzakta kazanmak, daha yüksek savunma yapmak istiyoruz ve rakibimizin sahasında daha fazla baskı yapıp daha fazla top kazanmak istiyoruz. Yani 3. bölgede. Son maç istatistiklerine göre bunu ilerletmek istiyoruz. "
"İleride defans kurgumu gerçekleştirmek istiyorum"
2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri grup maçında A Milli Futbol Takımının Norveç ile 1-1 berabere kaldığı maçta yüksek savunma konusunu hatırlatan Kunt "Norveç'e karşı zor bir maç oynadık, diğer maçta biz daha favori takımdık, daha yüksek savunma kurmamız gereken 3 maçtı aslında. Ama ufak bir gerçekle de yüzleştiğimizi düşünüyorum adım adım gitmek durumundayız. Mümkün olduğu kadar ileride defans kurgumu gerçekleştirmek istiyorum ama ileri oyuncularınızın da bunu yapabilecek yeteneğe ve isteğe sahip olması gerekiyor. Alman oyuncular zaten her zaman 3. bölgede pres yaparlar ve şiddetli koşular atarlar ve yorulmazlar da. Bunu yapmak istiyorum ama tabii ki oyuncularımın da uygun olması gerekiyor. Diğer yandan milli takım konusunu gelecek olursak belki favori olduğumuz maçlar değil belki bu son 3 maçımıza göre Portekiz ve İtalya maçlarını oynayacak olursak. Belki büyük favori biz değiliz ama eğer takım farklı yüzlerini göstermeyi başarabilirsek aynı bir kadınla bir erkeğin ilişkisindeki gibi onunla iyi bir aşçı olabilir, iyi bir arkadaş olabilir. Farklı yüzlerini göstermeli gerekir takımın. Tabii ki bizim için kolay olmayacak ama biz de Portekiz'e kolay zamanlar yaşatmayacağız ama" dedi.
oyuncularla daha fazla zaman geçirmek konusunda ise Kunts "Tabii ki, kesinlikle her teknik direktör oyuncularıyla daha fazla zaman geçirebilmek ister ama aynı zamanda özel bir durum tabii ki. Kalan zamanlarda da sürekli onları gözlemlemek, beraber olduğunuzda bu aralarda da onlarla ilişkilerinizi ve iletişimiziniz geliştirmek çok önemli. Kendinize soruyorsunuz, insanlar da size soruyorlar bazı oyuncular aday milli takım kadrosuna. Herkesin farklı fikri olabiliyor. Kaan Ayhan, Kenan Karaman Fortuna Düsseldorf'tan. Bu oyuncularla ilgili bazı kişilere danıştım ve çok inanılmaz derece karakterli oyuncular diye cevap verdiler bana. İlk önce düşündüğüm şey takım ruhunu nasıl yerleştirebilirim en kısa zamanda. Bu da bizim için bir problemdi mental açıdan. Fazla konsantre olamıyorduk, mental anlamda güçlü değildik, takım ruhu konusunda sorun vardı, maçlarda geri dönüş yapamıyorduk. Bu noktada ben de biraz odaklandım. Burada doğru bir karışım ve denge bulunması lazım." dedi.
"Almanya'dan daha iyi olduğunu söyleyebilirim"
Türk fubolcuların taktik yetiştirilmesi konusunda Almanya'dan daha iyi olduğunu söyleyen Kunts "Takım ruhu, taktik beceriler, fizik kondisyon gibi farklı konular arasında dengeyi bulmak lazım gençlerle daha deneyimli oyuncular arasında. Bazı kulüplerde forma giymesi dolayısıyla bazı oyuncular sizin için daha değerli olabilir. Bazı genç oyuncular çok daha özgür ve taktik, bağımsızlık içinde oynuyor olabilir. Aslında daha kolay olan, futbolcular eğitimlerini yetiştirilme zamanında taktik açıdan iyi yetiştirilmişse bu açıdan futbolcuların taktik yetiştirilmesi konusunda Almanya'dan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. 3,4,5 hareketi bir arada daha iyi yerine getirebiliyorlar, daha az egzersiz deneme yapabilirsiniz. Ama diğer yanda diğer futbolculara baktığınızda kendi takımınız için oynarken bunun baskısı ve bunun tutkusuyla tabii ki Türk futbolcuların da bu açıdan inanılmaz bir avantajı var. Bütün bunları bir araya getirmeliyim. Onları biraz tahrik etmeliyim, bu şekilde başarıya ulaşabilirim." ifaadeleri kullandı.
"Bilgi isterim diğer teknik direktörlerden"
Teknik adamlarla oyuncuların son durumunu konuşup konuşmadığı sorusuna ise Kuntz "Bu sadece performans değil, zaten izleyip görebiliyorum. Garip bir şeyler görürsem bunu teknik direktörüne sorabilirim eğer 3-5 haftadır oynamıyorsa niçin oynamıyor, neler oluyor. Bilgi isterim diğer teknik direktörlerden. Bu da hem oyuncular için hem teknik direktörler için bir avantaj. Bir sürü bu şekilde bilgi toplayabilir ve oyuncu hakkında daha rahat konuşabilirim." dedi.
"Benim fikirlerim çok farklı ve zenginleştirici olabilir"
Herkesle iletişime açık olduğunu söyleyen Kuntz "Türk oyuncularımdan birisi, Türkiye'de oynayan oyuncumla görüştüm ve sahanın dışındaki davranışlarını çok da beğenmedim. Bu konuyu daha sonra Hamit'e danıştım. Onu arayıp bundan bahsetmek istedim. Onu aradım dedim ki; "Bu oyuncunun davranışlarıyla ilgili konuşabilir miyiz, pek hoşuma gitmiyor, ne düşünürsün?" diye. Hamit ya da Türk ekibimdeki diğer arkadaşlarım bize yine Türk olma şekli, Türk stiliyle bazı argümanlar sundular bana. Belki de kulübün teknik direktörü şöyle düşünüyor olabilir, "Aa gelmiş benim futbolcumla konuşuyor, halbuki bana ait şu anda, milli takıma değil. Ben kullanıyorum deyip rahatsızlık duyabilir". Fakat benim oyuncularımla ne zaman, neyi, hangi konuda konuşacağım konusu bana kalmış bir şeydir. Beşiktaş, Fenerbahçe gibi takımlar yeni teknik direktörlerle ile çalışıyorlar. Mesela daha teknik direktörler bulmamışlardı, gidip sordum ne zaman teknik direktörünüz olacak diye. Galatasaray içinde davranırdım aynı şekilde. Onlar gidip buldular teknik direktörünü. Benim fikirlerim çok farklı ve zenginleştirici olabilir. Onlarla iletişim kurmak her zaman iki taraflı faydalı. Ama başarı sonuçta bütün Türk futbolunun paydalarına ait olacak, herkese ait olacak." şeklinde konuştu.
“Gözyaşlarım, tam anlamıyla baskıdan kurtulmanın sonucuydu”
Letonya karşısında 90+9. dakikada Burak Yılmaz’ın attığı penaltı golü ve ardından gelen galibiyet sonrasında gözyaşlarını tutamamasıyla ilgili konuşan Kuntz, “O anı şöyle değerlendirebiliriz, tam anlamıyla baskıdan kurtulma. Şahsi duygularım bu. Göreve başladığınızda aklınızdan ‘Başarılı olabilecek miyim, Türk halkını mutlu edebilecek miyim’ düşünceleri geçiyor. Her ne kadar yüzde 100’ünüzü vereceğinizden emin olsanız dahi bunları düşünüyorsunuz. Oyuncularım, teknik ekibim, bu karşılaşmayı o kadar çok kazanmak istiyordu ki, onların duygularını da biliyorum. Normal bir galibiyet de değildi. 1-0 geriye düşüldü ve insanlar bizim geriye dönebileceğimize inanmıyorlardı açıkçası. Fakat bu gerçekleşti. İnancın sonunda da başarıldı. Bütün bu duyguların ve gerçeklerin sonucunda da böyle bir an yaşandı” diye konuştu.
Letonya maçında olduğu gibi Karadağ deplasmanında da takımın geriye düşmesine karşın sahadan galibiyetle ayrılmasına dikkat çeken Kuntz, takımın oyun disiplininden kopmaması ve panik yapmadan oynamaya alıştığını da belirterek, bu anlamda bir gelişme olduğunu söyledi.
“Burak olmazsa, yeni şeyler geliştirmemiz gerekir”
Burak Yılmaz’ın ardından A Milli Takım’ın santrforunun kim olacağıyla ilgili soruyu Kuntz, “Takımınızda Burak veya Lewandowski gibi oyuncular varsa, onların yeteneklerinden yararlanmak istersiniz. Tabii ki eğer bir şekilde Burak olmazsa, onun olmadığı bir ortamda da sistemimizi, oyun planımızı adapte edecek bir şeyler geliştirmemiz lazım. İyi bir antrenörünüz varsa bu konuya çözüm getirmesi gereken kişi de o oluyor” cevabını verdi.