Sunday Alimi kimdir? Kaç yaşında?
Yeni sezon güçlü bir ekip kurmak isteyen Galatasaray transfer çalışmaları son sürat devam ediyor. Sarı kırmızılılar transferde bonservis ücretleri elinde olan oyuncuları transfer etmeye çalışıyor. Bu doğrultuda Galatasaray'ın takıma isim Sunday Alimi olduğu iddia edildi. Altyapıda top koşturan genç futbolcu ile profesyonel sözleşme imzalamayı planlıyor. Tarafatarlar Sunday Alimi araştırmaya başladı. Peki Sunday Alimi kimdir? Kaç yaşında? Transfermarkt ve Maçkolik değeri nedir? İşte detaylar...
Sunday Alimi kimdir?
7 Ekim 1999 doğumlu olan Sunday Alimi henüz 18 yaşını doldurmadı. Kanat ve forvet pozisyonlarında oynayan Alimi, hızı ve patlayıcı özelliği ile dikkat çekiyor.
Nijerya'nın Lobi Stars takımından geçen sezon Ekim ayında transfer edilen genç Alimi, Nijerya U17 takımıyla da maçlara çıkmıştı. Sunday Alimi, Galatasaray’dan önce Nijerya’nın Lobi Stars takımında forma giyiyordu. 18 yaşını dolduran genç forvet ile, scout ekibi ile Igor Tudor arasında yapılan görüşmeler sonucunda sözleşme imzalanması kararı alınmış, sözleşme, Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi internet sitesinde de yer almıştı.
Sunday Alimi Künye
Tam isim: Sunday Oluwadeji Alimi
Doğum tarihi: 7 Eki 1999
Yaş: 18
Uyruğu: Nijeria Nijeria
Mevki: Forvet
Oyuncu danışmanı: Magate Group Management
Güncel kulüp: Galatasaray SK U21 Galatasaray SK U21
Takıma katılma tarihi: 26 Eki 2017
ÇIKTIĞI 13 MAÇTA 3 GOL 7 ASİST YAPTI
Galatasaray'ın U21 takımıyla geçtiğimiz sezon 13 maça çıkan Alimi, 3 gol atarken 7 kez de asist yaptı. Sunday Alimi, Galatasaray'dan önce Nijerya'nın Lobi Stars takımında forma giyiyordu.
TUDOR ZAMANINDA TAKIMA KAZANDIRILMIŞTI
18 yaşını dolduran genç forvet ile, scout ekibi ile Igor Tudor arasında yapılan görüşmeler sonucunda sözleşme imzalanması kararı alınmış, sözleşme, Türkiye Futbol Federasyonu'nun resmi internet sitesinde de yer almıştı.
ŞAMPİYON NİJERYA KADROSUNDAYDI
2015 FIFA 17 Yaş Altı Dünya Kupası'nın sahibi Nijerya'nın o zamanki kadrosunda Avrupa'da oynayan Sunday Alimi hariç 5 oyuncu daha bulunuyor:
- Kelechi Nwakali - Arsenal
- Victor Osimhen - Wolfsburg
- Orji Okwonkwo - Bologna
- Kingsley Michael - Bologna
- Samuel Chukwueze - Villarreal
GALATASARAY SPOR KULÜBÜ, 1905
Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.
Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.
Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.
1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.
Türk olmayan takımları yenmek
Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.
"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."
Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.