Cezayir Doğan, Süper Lig'de 15. haftayı değerlendirdi
Ajansspor yazarlarından Cezayir Doğan, Trendyol Süper Lig'de 16. haftayı değerlendirdi. Doğan, Fenerbahçe'nin deplasmanda Beşiktaş'ı yendiği maça da değindi.
FAVORİ OLAN KAZANDI…
Adeta bir atasözüne dönüşen; ‘Derbilerin favorisi olmaz’ cümlesi Beşiktaş-Fenerbahçe maçından önce de söylendi ama her zamankinden çok daha düşük tonda. Beşiktaş’ın ‘hiç benzemez’ oyunculardan kurulu kadrosu ve camianın içinde bulunduğu malum şartlar nedeniyle favoriydi Fenerbahçe. Ve günün sonunda Sivasspor maçındaki kadar zorlanmadan, pozisyon vermeden 3 puanı alarak döndü evine.
Fenerbahçe ve Galatasaray’a değil rakip olmak, bir takımın yaklaşma ihtimali dahi şu an çok zor görünüyor. Beşiktaş’ın tüm bu gerçeklere rağmen, 2-1 geride oynarken ve en azından 80 sonrası gol bulma adına hücum hattında çoğalmasını, Rıza Çalımbay’ın daha cesur hamlelerini beklerdim ama olmadı. Rıza hoca maç sonu basın toplantısında yine 10 sakat oyuncudan söz etti. Hocanın öncelikle Semih, sonra Demir Ege ve Aytuğ gibi isimlere yüzünü dönmesini beklerdim ancak bu da olmadı.
Rıza Çalımbay 2005 yılında takımın başına gelmeden şöyle demiş; “Beşiktaş, yedekleri ile şampiyon olur.” 13 Ekim 2023 tarihinde A Spor ekranlarında da çok net vurguluyor; “Beşiktaş’ın kadrosu kötü değil” Fenerbahçe maçından sonraki basın toplantısında ise, kadro oluşumunun yanlış yapıldığını belirtiyor ve “Biz sezon öncesi gelseydik daha farklı bir kadro kurardık” diyor. Aidiyet duygusu en yüksek Beşiktaşlılar sıralamasında epey önlerde olacağı aşikar ama birkaç maç daha bu silik futbol devam eder ise yeni kurulan efsane üçlüden ilk kopanın Rıza Hoca olma ihtimali ne yazık ki uzak görünmüyor.
SÜPER LİG’İN KOPENHAG’INI YENERKEN…
Adana Demirspor ile Kopenhag’ın futbol anlayışlarının birbirlerine yakın olduğunu düşünüyorum. Danimarka ekibi ile oynanan ilk maçta Demirbay, Mertens, Aktürkoğlu ortaklığı zaman zaman iyi sonuçlar vermişti. Okan Hoca, Demirspor mücadelesinde de aynı isimleri sahaya sürdü…Kaan’ın Torerira için en doğru partner olduğunu düşünenlerdenim…Hem Barış Alper’in hem de hocanın sol kanatta yeni belirlenen görev alanından memnun oldukları görülüyor, burası artık Alper’in olacak galiba… Geçen hafta da yazmıştım, Bakambu’ya daha fazla şans vermeye devam edilmeli bence... Demirspor maçı kolay kazanılmış gibi görünse de çok efor sarf etti sarı kırmızılı oyuncular. Salı gecesi defans hattı ve soğuk hava dışında çok endişeli değilim. Galatasaray’ın ülke puanı ama daha çok prestiji için çok önemli olan bu maçı alarak Şampiyonlar Ligi müziğini dinletmeye devam edeceğini düşünüyorum. Azebaycanlı kaleci Şahruddin Mahammadaliyev ile ilgili Ekşi Sözlük’te şöyle bir yoruma rastladım; “Arada bir inanılmaz kurtarışlar yapsa da hatalarıyla ünlüdür. Karabağ’ın her maçında spiker en az bir kere –ne yaptın Şahrudddin- demiştir.” Hakkında bilgi sahibi olmak için araştırma yaparken bu yoruma rastladım ve buraya taşımak istedim. İlk kez izlediğim Şahruddin’in Galatasaray maçındaki performansını beğendim.
SAMSUN RÜZGARI KASIRGAYA DÖNÜYOR
Samsunspor’daki değişimi Alman Hoca Gisdol geldikten sonra fark etmiş ve çıkış beklediğimi yazmıştım geçen haftalarda. 25 yaşında Belçika’dan 3 yıllığına transfer edilen Çad’lı forvet Mouandilmadji attığı iki gol ile -ilk golü nefisti- takımın en güzide parçası olmaya devam ediyor. İlk haftalarda taraftar tepkisi ile karşılaşan oyuncunun değişiminde Emre Kılınç’ın adrese teslim paslarıyla verdiği katkıyı da not düşelim. Takımın genelindeki değişim ve dönüşümü anlamak için ise iki ve üçüncü gollere bakmak yeterli aslında.
Alt sıralardan kurtulma mücadelesi veriyorsun ve Kasımpaşa gibi dirençli bir takıma karşı 1-0 öne geçmişsin ama geriye yaslanmak yerine 4-5 kişi ile rakip ceza sahası içerisinde gol arıyor, buluyor ve maçı koparıyorsun. Montella, A Milli Takımımıza nasıl iyi geldiyse Markus Gisdol’de kısa sürede aynı etkiyi Karadeniz ekibi ile gösteriyor.