Süper Lig'e 'Hoşgörü Cumhuriyeti' geldi
1967 yılında kurulan Hatayspor 53 yıllık tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıktı. Geçen sezon TFF 1. Lig play-off finalinde, Gaziantep'e kaybeden Hatayspor, bu sezon doğrudan şampiyon olarak tarihi bileti aldı. Bu kadim şehrin futbol takımı kadar, tarihsel hoşgörü kültürünün de Süper Lig'e katkı sağlamasını umuyoruz.
İçinden bir nehir geçer: Asi... Buna mukamil insanı asinin ilk çağrışımlarından azadedir. Yumuşak başlıdır Hatay insanı, başka türlü hoşgörünün damarı nasıl beslenebilirdi ki... Asi'nin asiliği toprağa can katma inadındadır...
Medeniyetler suyun kıyısında kök salmıştır. Misal Fırat, Dicle, Nil... Hatay'da hala ayakta duran uygarlığın suyu da işte Asi'dendir... Asi kurusa da kimileyin, yine de akar; ruhuyla...
Hatay, ayrımcılık tohumlarının filizlenip umut kırdığı anlarda yüzümüzü döndüğümüz bir umut ışığıdır...
Tevekkeli değil; dünyanın aydınlatılan ilk yolu olan; Kurtuluş Yolu'nun buradan geçmesi.
'Aşağıdakilerden hangisi bir cumhuriyetti' sorusunun da cevabıdır Hatay...
Cemal Süreya'nın Kız Kulesi'nde kurduğu 'Şiir Cumhuriyeti' misali mi saysak; Hatay Cumhuriyeti'ni...
2 Eylül 1938'de kuruldu Hatay Cumhuriyeti... Ve Cumhurureisliğini Tayfur Sökmen'in yaptığı ülkenin ilk işi ayrılığı tez elden bitirip, anavatana; Türkiye'ye katılmak olmuştur.
Elbette "Hatay benim şahsi meselemdir" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk de şahit olsaydı, ne mutlu olurduk. 23 Temmuz 1939'da Fransız bayrağı yerine ay yıldızlı bayrak çekildi; İstiklal Marşı eşliğinde.
Farklı ırk, inaç ve kültürel yapısı ile zengin tarihi ve de harikulede güzel coğrafyasıyla Hatay, bir mozaiktir. Bu mozaik mutfağına da sirayet etmiştir. Her şehir bir veya bir iki yöresel yemeğiyle 'meşhur'ken, Hatay, işte o çeşitliliğine de bir referansla onlarca lezzetiyle 'meşhurlar meşhurudur'...
Tatlısı künefeden, çorbası şişperek ve gugul çorbalarına; oruktan tuzda tavuğuna, ekşili aşından tepsi kebabına ve sembusakından kerebiçine, keşkekine...
77 yedi milletin 77 lezzzeti...
Hatay top işi ilk kez Süper Lig'de
Ve şimdi de Hatay'ın futbolu geliyor! Futbol topunun yeryüzünde değmediği toprak hemen hemen kalmadı. Elbet, meşin yuvarlak Hatay diyarlarında da yıllardır sektiriliyor. Ama ilk kez Hatay top işi, 'Süper Lig' adı altında icra edilecek...
2. Lig'in kurulması kararıyla birlikte Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi Hatay'da da futbol takımları birleştirilip güçlü tek bir takım kurulur.
İşte, 1967-1968 sezonunda Kurtuluşspor, Esnafspor ve Reyhanlı Gençlikspor kuvvetlerini 'Hatayspor' forması altında birleştirir.
53 yıldır 'alt ligler'de süren mücadele bu sezon nihayet en üst lige taşındı. Geçen sezon kılpayı kaçan mutluluk bu sezon idrak edildi.
Son 10 yıldır Süper Lig'e yönelik ciddi bir hamle içine giren Hatayspor, buna mukabil Oğuz Atay'ın 'Tutunamayanlar'ına nazire edercesine bir 'Kaybedenler' takımına dönüşür olmuştu: Kaybedilen mühim maçlar ve finaller...
Arka arkaya 2 kez TFF 1. Lig'e çıkma şansını play-off finalinde kaybedildi misal...
Yükseliş zamanı
Kadim Hatay'ın evveliyatı binlerce yıl öncesine gider ve tarihinde bir çok mihenk taşı vardır elbet. Hatayspor'un ise en önemli mihenk taşı 2014'te konur. Futbol tabiriye bu 'kırılma anı'dır. Zira Hatayspor, o sene 'Büyükşehir Belediyesi' titrini de alır ki aynı yıl belediye başkanı olan Lütfü Savaş da 'yükseliş' çağının kapısını açan kişi olur...
Hani Galatasaray'ın stadının açılış reklamında Cem Yılmaz "Mekân oynatır" diyordu ya, işte o hesap, Hatay da oynamak için ilk önce tesise yatırım yaptı.
Takımda iki farklı dönemde teknik direktörlük yapan Bayram Toysal, bu yolda esas payı Lütfü Savaş'a veriyor:
"Hatayspor, 2013-2014 sezonunda TFF 2. Lig play-off finalinde Alanyaspor'a kaybederek, TFF 1. Lig'e yükselme şansını kaçırdı. Ancak o zamanlar Alanyaspor'un çıkışının Hatayspor için örnek olacağını düşünüyordum. 2015-2016 sezonunda Hatayspor'un başına geldim. 2. Lig'deydik ve takım düşme potasındaydı. Biz o sezon takımı kümede tutma başarısı gösterdik. Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın o dönemde emekleri boşa çıkarılmıştı. Hatta Hatayspor'dan desteğini çekme durumu vardı. Onunla konuşup ikna ettim. Hatayspor'un tesisleşme döneminde biz de ciddi emekler verdik. Biz başkanımıza, başkanımız da bize güç verdi."
2018-2019 sezonunda takımı TFF 1. Lig play-off finaline taşıyan İlhan Palut da, play-off yarı finalinde Adana Demirspor'u eledikleri maçın ardından, "3 sene önce kafamızı sokacak tesislerimiz yoktu" diyordu, mikrofonlara...
Tesisleşme sağlansa da finaller kaybediliyor, meyveler henüz alınamıyordu. Ama bazen kaybederken de kazanırsınız: Geçen sezon Ziraat Türkiye Kupası'nda Galatasaray ile oynanan tur gibi: İlk maçta İstanbul'da 2-0 kaybettikleri Galatasaray'ı rövanşta 4-2 yenmiş ancak deplasman golü dezavantajı nedeniyle elenmişlerdi. Ama akıllara nakşetmişlerdi. Ki aynı kupada bugün Süper Lig şampiyonluğuna koşan Başakşehir'i de, ilk maçı 1-0 kaybetseler de rövanşta 4-1 kazanıp elemişlerdi.
Hatayspor, finalde Gazişehir'e penaltılarla kaybedip 1. Lig'de kaldı. Ama Süper Lig'e çıkamasa da, genç teknik direktörü İlhan Palut'u kendisinden önce Süper Lig'e yolladı.
Üst üste kaybedilen finallerle yıkılıp gitseniz, mazeretiniz kabul edilebilir. Fakat Samuel Beckett'a kulak verircesine 'daha iyi yenilmeyi' göze aldı ve devam etti Hatay...
Bu sezona başlarken sözleşmesi sona eren oyuncularla yeniden anlaşmalar sağlandı. Sadece Beckett değil, işin pirlerinden Hollandalı futbol efsanesi Johan Cruyff, "Her şey, her daim ilerleme ve daha iyi olma çabasına asla ara vermemek üzerineydi" vecizesi de zihinlerde asılıydı hani.
Sezona İlhan Palut'la başlandı
2019-2020 sezonuna İlhan Palut'la başlandı. Yaptığımız bir söyleşide Palut, şöyle diyordu takımı için: "Hem savunmada hem de hücumda agresif bir takım. Topa hükmeden, hücum futbolu isteyen; top rakibe geçince de tüm enerjisini ortaya koyan, savunma prensiplerini yerine getiren bir anlayış." Ne var ki, 6. haftanın sonunda Hatayspor 11 puanla 4. sıradayken Palut'la yollar sürpriz bir şekilde ayrıldı. O da sonrasında Süper Lig'de Göztepe'nin yolunu tuttu...
Kaybolan inanç ve Bayram Toysal
Palut'un koltuğuna Bayram Toysal oturdu ama bu değişim pek de olumlu bir hava estirmiyordu şehirdi. Taraftarlar, Palut'un gönderilmesini doğru bulmamıştı, açıkçası...
Bu halden muzdarip olan Toysal ne diyordu? Şunu: "Hatayspor'dan teklif aldığımda Tuzlaspor'da çalışıyordum ve 2,17 puan ortalaması yakalamıştık. Ancak Hatayspor'dan gelen teklifi tartışmasız kabul ettim. Ben göreve başladığımda Hatayspor kaos içerisindeydi. 'İlhan Palut gider mi?' eleştirileri yükseliyordu. Benim takımın başına gelmeme olumsuz bakanlar vardı. Bunlar beni üzüyordu açıkçası. İlhan Hoca'nın gidişinin ardından yakaladığımız 5 maçlık galibiyet serisi bence sezonun kırılma anıydı. Kırılgan duruma gelmiş bir takımın direncini artırdık. 8. haftada liderliği yakaladık. 10. haftadan sonra ise liderliği kimseye bırakmadık. Bu süreçte 5 maçlık galibiyet serisi yakaladık. 7 maçta gol yemedik. Seri galibiyetlerle takımı liderlikte tuttuk."
Toysal'dan da bayrağı Altıparmak devraldı
Hatayspor, TFF 1. Lig'in 16. haftasında Adanaspor'u evinde 1-0 mağlup ettikten sonra oynadığı 6 karşılaşmada 1 kez galip gelirken, 2 kez sahadan yenik ayrıldı. 22. haftada Akhisarspor'a kaybedilince Bayram Toysal ile de yollar ayrıldı. Ve göreve Mehmet Altıparmak getirildi.
O Altıparmak ki geçen sezon Gazişehir'i (Bu sezon Gaziantep adını aldı), Hatay'ı yenerek, Süper Lig'e çıkaran isimdi...
Bir öncesinde de aynı mutluluğu Erzurumspor'a yaşatmıştı...
Pandemi arasına takım, 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetle girdi. Ve yaklaşık 3 aylık aranın dönüşü İstanbulspor'a 2-2 ile verilen 2 puanlık kayıpla oldu. Ve fakat alınan 1 puan çok kıymetliydi zira Hatayspor, 2-0 geriden gelmiş ve beraberlik golünü de son dakikada da savunmacısı Soner Örnek ile bulmuştu. Bu gol çok önemliydi çünkü Altıparmak, "Şampiyonluk golüydü bu" diye tarif ediyordu.
Son yaklaşıldıkça stres artıyordu. Öyle ya kafalarda önceki senelerin kötü hatıralarının izleri de takımı takip ediyordu bir nevi.
Goller bundan olsa gerek, son dakikalara sıkışır olmuştu. Soner Örnek, 29. haftadaki İstanbulspor maçının ardından 32. haftadaki Keçiörengücü maçında da oyuna sonradan girip, bir 'şampiyon golü' daha atıyordu!
Hatayspor tarihinin en önemli golü
Ancak Mehmet Altıparmak, Soner'in bu golü için başka; çok daha değerli bir tarif yapmıştı: "Kulüp tarihinin en önemli golüydü."
Başarılı hoca, oyuncusunu da ayrıca övmekten geri durmuyordu: "Salgından sonra bizim en önemli silahımız Soner Örnek oldu. Soner'le bir galibiyet ve bir de beraberlik aldık." Adanaspor maçındaki galibiyet golü de son dakikada gelmişti.
Üst üste üçüncü takımı Süper Lig'e taşıyan Mehmet Altıparmak, Hatayspor'un tarihi mutlu sonu için şöyle diyor: "Maçı bırakmayan, sonuna kadar isteyen bir takımım var. Golün dakikası önemli değil. Önemli olan hakemin maçı bitirmeden golü atmamız. Rakiplerimiz bize önlem alıyor. Biz de saha içinde değişik varyasyonlar uyguluyoruz. Bunlar tesadüfen olan şeyler değil, çalışmanın ürünü. Bizler maçın dakikalarını çalıştık."
3 teknik adam ve şampiyonluk
Üç farklı hocayla -ki bu TFF 1. Lig'de çok takımda görülen bir tablodur-, tamamlan sezonun sonunda Hatayspor, 53 yıllık tarihinde ilk kez Süper Lig'e yükseldi.
Yükselenin sadece Hatay'ın futbol takımının değil, aynı zamanda asırlardır taşdığı değer yargılarının da olmasını temenni ediyoruz. Yani Hatayspor ile birlikte Süper Lig'e, hoşgörü, barışçıl dil, ötekine tahammül ve saygı da yükselsin...
Ve umalım ki Hatayspor, yemeklerini lezzetini eksik etmeyen bir futbol oynayarak, Süper Lig'de kalıcı olur. Teşbihte hata olmaz derler ya, işte Süper Lig'e 'Hoşgörü Cumhuriyeti' geldi... Ajansspor olarak "Hoşgledin Hatayspor" diyoruz...