Taha Akgül: 'Katılmak değil, madalya başarıdır'

Olimpiyat Şampiyonu güreşçimiz Taha Akgül, Fanatik'e konuştu.

'Altın yoksa başarısızım diyorum'

Ülkemizde maalesef olimpiyata katılmak başarı olarak görülüyor. Olabilir! Ama söz konusu güreşse, katılmak değil, madalya başarıdır. Benim içinse sadece altın almak başarıdır. İkincilik, üçüncülük benim için başarı değildir.

Önümüzde iki olimpiyat var. 33 yaşıma kadar bu iki olimpiyatı da kaldırabileceğimi düşünüyorum. 2020 ve 2024’de altın madalya alarak Karelin gibi üç Olimpiyat şampiyonluğu ile efsane olmak istiyorum.

2020’den sonra eğer başaramayacağıma inanırsam, vücudumun kaldıramayacağını düşünürsem ancak o zaman devam etmem. Sporu zirvede bırakmak isterim.

Herkes beni yenmeye çalışıyor. Ve maçlara da rahat çıkıyorlar. Çünkü kaybedecek bir şeyleri yok. Yenilirlerse Taha Akgül’e yenildim diyecekler, yenerlerse de büyük sükse yapacaklar. Ama durum benim için öyle değil. Benden beklentiler büyük. Bunun ağırlığını ve stresini yaşıyorum.

Dünya Şampiyonası’nda yenildikten sonra bir hafta inzivaya çekildim. Mağlubiyet beni yıprattı, travma yarattı. Ama çabuk toparlandım. Bir önceki şampiyonada 10-0 yendiğim adama 10-8 yenildim. Hayatımda ilk kez bu kadar puan verdim. Minderde ayağım kaydı, dengemi kaybettim ve o şekilde yenildim. Bu yenilgiden ders çıkardım. Tokyo’ya kadar önümde Avrupa ve Dünya Şampiyonaları var. Gürcü rakibimle oralarda karşılaşacak ve rövanşı alacağım.

'Filme, diziye ayıracak vaktim yok'

Benim başarımdan sonra dünyada yeni bir güreşçi profili oluştu. Artık bütün ülkeler uzun boylu ve çabuk güreşçi yetiştirmeye başladı. Serbest güreşin tarzını, stilini değiştirdim. Artık maçlar çok puanlı geçiyor, bu da seyir zevkini artırdı.

Evet, güreşin Usain Bolt’uyum dedim. Çünkü öyleyim. Bolt 100 ve 200’de dünyanın en iyisi. 7 milyar insanda birinci, ben de güreşte öyleyim. 125 kiloda dünyanın en iyisiyim. Ben de 7 milyar insanın en güçlüsüyüm bir bakıma! Ama güreşin atletizm kadar popülaritesi yok!

Türkiye’de partner bulmakta zorlanıyorum. Çünkü, benim sıkletimdekilerin çoğu yağlı güreş yapıyor. 50-60 tane başpehlivan var. Minder güreşi onlara cazip gelmiyor. İki üç haftalığına ABD’ye, Ohio’ya gidip orada kamp yapacağım. 5-6 tane iyi ağır sıklet güreşçisi var, onlarla çalışacağım. Bizi kamplarda çalıştıran partnerlerimiz için de bir teşvik sistemi getirilmeli diye düşünüyorum.

Film, dizi, belgesel, survivor gibi şeylere ayıracak vaktim yok. Aktif spor yaparken bunlarla uğraşamazsınız. Bir reklam çekiminin bile ne kadar zorlu olduğunu biliyorum. Böyle şeyler, ancak sporu bıraktıktan sonra olabilir.

'Mustafa Koç ödülü en değerlisiydi'

Olimpiyattan sonra bir ilgi patlaması olacağını bekliyordum açıkçası. Öncesinde sosyal medyadan da bunun sinyallerini almıştım. Ben de kullanırım sosyal medyayı ve bana gelen mesajlara elimden geldiğince cevap veririm.

Güreşi bıraktıktan sonra yönetici olmak istiyorum. Bakanlık olur, başka bir kurum olur... Siyaseti şimdi düşünmüyorum. Ayrıca bir spor merkezi kuracağım, her türlü sporun yapılabileceği bir tesis yapmak istiyorum.

Rıza Kayaalp’le aramızda tatlı bir rekabet var! Bazen onla da güreşiyorum. Birbirimizin zayıf yönlerini geliştiriyoruz. Türkiye’nin iki ağır sıklette de başarılı olması güreş dünyasında ilgiyle karşılanıyor.

Geçen yıl bir çok ödül aldım, bir çok kuruluş tarafından ‘Yılın Sporcusu’ seçildim. Hepsi değerli ama en anlamlısı rahmetli Mustafa Koç adına verilen ödüldü. Böyle bir aileden ödül almak benim için onurdur.