"Takım tutmak, fanatizme dönüşmüş"
Türkiye Futbol Adamları Derneği (TÜRFAD) Genel Başkanı Aydın Begiter, "Sırf 'Popüler olsun' diye futbolcu alıp para harcamak kulüplerin mali bütçelerini sarsıyor. UEFA ve FIFA kulüp bilançolarını artık çok ciddi takip ediyor" dedi.
Begiter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başkanların, kulüpleri de kendi işletmelerini yönettiği gibi yönetmeleri gerektiğini kaydederek, şunları söyledi. "Sırf 'Popüler olsun' diye futbolcu alıp para harcamak kulüplerin mali bütçelerini sarsıyor. UEFA ve FIFA kulüp bilançolarını artık çok ciddi takip ediyor. Futbolcu, sözleşmesindeki parayı kulüpten alamazsa federasyona başvurup tahsil ediyor. Yani imza atmakla iş bitmiyor. Yöneticiler sözleşme hazırlarken 5 kere düşünüp, 5 kere okuyup sonra imza atmalı. Kulüpler gelirlerine göre hareket etmeli. Arada fark varsa kulüp kendi altyapısından oyuncu yetiştirmeli."
"Takım tutmak, fanatizme dönüşmüş"
Futbolun dünyada en geniş kitlelere hitap eden bir oyun olduğunu ancak son yıllarda takım tutmanın fanatizme dönüştüğünü, bu nedenle müsabakalar öncesi ve sonrasında istenmeyen olayların yaşandığını söyledi.
Türkiye'de amatör maçlardan, profesyonel liglere kadar pek çok maçta hoş olmayan olayların yaşandığının anlatan Begiter, Avrupa'nın bu durumu farklı yöntemlerle çözdüğünü, özellikle İngiltere'de tribünler sahaya çok yakın olmasına karşın taraftarların oyuna ve futbolculara müdahale etmediğini vurguladı.
Begiter, Türkiye'deki statlarda ise yüksek tel örgüler bulunduğunu, buna karşın zaman zaman arzu edilmeyen olayların yaşandığını belirterek, "Bunlar hoş değil ama zamanla bizim toplum da bu işlere alışacak. Ayrıca biz Akdeniz ülkesiyiz. İnsanlar sıcak kanlı ve ateşli oluyor, çabuk öfkeleniyor" görüşünü dile getirdi.
Çok uzun yıllardan beri futbolun içinde olduğunu, geçmişte rakip takım taraftarlarının yan yana futbol izlediğini, Galatasaraylı Metin Oktay'ın jübile maçının ilk yarısında takımının, ikinci yarıda ise rakip Fenerbahçe'nin formasını giydiğini hatırlatan Begiter, bugün bir futbolcunun başka bir takımla anılmasına dahi tahammül edilemediğine dikkati çekti.
Begiter, spor ve oyun olmaktan çıkıp farklı bir sektör haline gelen futbola hala bu kadar duygusal bakılmasına anlam veremediğini ifade ederek, "Bana göre Fenerbahçeli bir futbolcu, şartlar yerine gelirse Galatasaray'a gitmeli. Aynı durum diğer tüm takımlar için geçerli. Kulüpler futbolu transfer ederken veya satarken, kendi menfaatlerini düşünmeli. Menfaatine uygunsa oyuncuyu rakibi olsa bile satabilmeli ama takım tutmak, fanatizme dönüşmüş" diye konuştu.
"Küfredince en büyük zararı kendi takımımıza veriyoruz"
Kritik maçlara misafir takım taraftarlarının alınmaması uygulamasını anlamakta güçlük çektiğini belirten Begiter, bu durumun futbolun doğasına aykırı olduğunu kaydetti.
Begiter, yöneticilerin, teknik adamların ve futbolcuların da tribün gerginliğinde rollerinin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Şampiyon olmuş takımlar, maçına diğer takım taraftarlarını almıyor. Tribünler ayrı olsun, en az 5-6 bin rakip takım taraftarı takımlarını desteklesin. Taraftarlar kendilerine çekin düzen vermeli. 3 sonuç ihtimali olan futbolda kazanmak kadar kaybetmenin de doğal olduğunu herkes bilmeli. Ayrıca, küfürsüz de tezahüratlar çok güzel oluyor. Ama biz küfrediyoruz. Küfredince de en büyük zararı kendi takımımıza veriyoruz. Bunları hep düşünmek lazım."
Son yıllarda kulüplerin gelirlerinde çok ciddi artışlar olduğunu ifade eden Begiter, ancak yönetim zafiyeti sebebiyle pek çok kulübün mali kriz içinde olduğunu bildirdi.