Depremde Ölen Christian Atsu Mucizelere İnandı, Yoksulları Unutmadı
Christian Atsu yoksulluktan varlığa ulaşmayı mucize saydı. Geldiği yeri ve yoksulları hiç unutmadı. Biz depremden kurtulanlar da onu hiç unutmayalım..
13 gün süren bekleyiş trajik bitti
Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki deprem 10 ilde büyük yıkım meydana getirdi. Kuşkusuz en büyük yıkımı Hatay yaşadı. En büyük can kaybı haberi Hatay'dan geldi. Çok sayıda sporcunun ölüm haberi de... Ve sonuncusu Hatayspor'un Ganalı orta saha oyuncusu Atsu'dan oldu. 30 yaşındaki Atsu, kaldığı enkazdan sağ kurtarılamadı. "Cennetten bir kare" sloganıyla pazarlanan yeni yapı Rönensan Rezidans'ın enkazında 13. gün süren umutlu bekleyiş trajik şekilde sona erdi.
"Cennetten bir kare" Atsu'ya cehennem oldu
Christian Atsu ve daha niceleri, bir mimar olan ve hatta şehrin mimarlar odasının eski başkanı olan Mehmet Yaşar Coşkun'un 250 dairelik sahte cenneti, insanlara cehennem oldu. Coşkun, yurtdışına kaçarken yakalanıp tutuklandı. Ama ilerleyen yargı aşamalarında ne olur, kestirelemiyor. Zira geçmişte de benzer sorumlular, çok kısa süre cezalarla dışarı çıktılar.
Kardeşi enkaz başında hep umutluydu ama...
Atsu'nun kardeşi Isaac Twasam ve menajeri Nana Sechere, günlerce enkazın başında bekledi. Mikrofon her uzatıldığında "Atsu'nun yaşadığına inanıyoruz. Sağ çıkacak" dediler. Ama olmadı. Atsu da mucizelere inanan bir insandı. Yoksulluktan geliyordu ve futbol sayesinde geldiği noktayı Tanrı'nın kendisine sunduğu bir mucize olarak görüyordu. Belki de yakınlarının sağ kurtulacağına dair kuvvetli inancı da Tanrı'nın Atsu'ya bir mucize daha bahşedeceğini düşünmeleriydi.
10 çocuklu yoksul bir aileden geliyordu
21 Şubat 2019'da, yani enkazda vefat edilmiş bulunmasından yaklaşık 3 yıl önce The Guardian gazetesine bir röpartaj vermişti Christian Atsu. Ve röportajın manşeti şöyleydi: "Başıma gelenler bazen bir mucize gibi geliyor." 10 çocuklu; balıkçılık ve çiftçilik yapan yoksul bir babanın oğlu olarak Gana'dan İngiltere'nin Premier Lig ekiplerinden Newcastle United'a uzanan hayatını o mucizeyle tarif ediyordu. Yaşadıklarını mucize olarak addediyor ve "Futbol benim hayatımı tamamen değiştirdi. Bana ve aileme büyük yardım etti" diyerek açıklıyordu sebebini.
"Şanslıyım, şimdi geri verme zamanı"
Christian Atsu, çok inançlı ve cömert bir insandı. Kendisini şöyle tanımlıyordu: "Benim inancım, hayatımın en önemli şeyidir. Ben Tanrı'nın kutsadığı şanslı insanlardan biriyim. Benim şanslı ve de ayrıcalıklı bir pozisyonum var. Hiçbir şeyim yoktu ama şimdi bir çok seye sahibim. Ve artık bazı şeyleri geri vermeleyim."
Yoksullar için 300 kişilik okul yaptırdı
O da bir çok Afrikalı futbolcu gibi geldiği yeri unutmayanlardandı. Ülkesi Gana'da AIDS gibi hatalıklarla boğuşan, istismar edilen, insan kaçakçılarınca mağdur edilenlerle kimsesiz çocuklara yardım ediyordu. Hem maddi hem eğitim desteği veriyordu. Annesi, iki kız kardeşi ve dört erkek kardeşiyle bir bodrum katında hayat mücadelesi verdiğini hep hatırında tutan Atsu, yoksul insanlar yiyecek ve malzeme alabilmeleri için sık sık bağış yaptı. Şunu da ekliyordu: "300 kişilik bir okul yaptık. Herkesin eğitim şansına sahip olmasını istiyorum."
"Bazıları Kur'anı yanlış yorumluyor"
Atsu, röportajda İslam dinini terörizm eylemlerine alet edenlere de itiraz ediyordu: "Bazı insanlar Kur'anı yanlış yorumluyor. Tüm dinler, komşunu sevme idealine sahip. Ama yaşananlar, çocuklarımızı eğitmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çocuklarımıza birbirlerine sarılarak birlik ve tek bir toplum olmayı öğretmeliyiz."
Geride bıraktıklarını hiç unutmadı
Mısır çaldıkları için hapse atılan 62 yaşındaki bir kadın ve kızının serbest bırakılmasına yardım eden Christian Atsu ile konuşan The Guardian yazarı Louise Taylor, şöyle bitiriyordu röportajını: "Atsu, hayatta kalmış ve kurtulup kaçmış olabalir ama o ilk günden beri, geldiği Ada Foah'ta geride bıraktıklarını bir an için bile unutmadı."
Şarkı der ya "Tanrı unutmuş olsa da..." Biz 'kurtulanlar', unutmayalım; Atsu'yu hiç unutmayalım...