"Tarihinin en kötülerinden"
Sondan beşinci olmasın da!.. - Ercan Güven (Milliyet)
Fenerbahçe bıraksın bu “beşinci olup Avrupa şansı yakalamak” gibi gerçekle uzak ara hayalleri… Ne kursun, ne pompalasın… Sezon sonuna ilk devre gibi düşme hattında girmesin, sondan beşinci kalsın yeter. Çünkü oynadığı futbol, oynayanlar ve oyunu kurgulayan futbol aklı, bu sezon ancak o kadarına yeter! Harun’a dua etsinler ki, Alanya’daki futbol skandalını değil ama skor skandalını tek başına o engelledi. Yoksa dönüşü zor olurdu Alanya’nın. Maç başlamadan her şey berbat görünüyordu zaten Fenerbahçe için!.. Kendisi “deplasman özürlü”, ev sahibi tipik “iç saha takımıydı”. Kötü sezonda takımı taşıyan Moses sakat, Hasan Ali ve son santrafor Soldado cezalıydı. Ersun Yanal “herkes neden kazanmamız gerektiğini biliyor” diyordu ama “futbolcular dışında” notunu düşmeyi unutmuştu. Maç başladı, resmen ezildi Fenerbahçe, Alanyaspor karşısında. Yarısı eksikler, savunma güvenliği için Topal’ı geri yaslatan orta sahayı zayıflatan, göbeği boşaltan Ersun Yanal yüzünden diyelim… Ama geri kalanı kesinlikle fiziksel ve mental açıdan rakiplerinden aşağı durumdaki Fenerbahçeli futbolcuların marifeti… Bir tane teke tek mücadeleyi kazanın be kardeşim… Bir tane baskıyı aşın. Bir ara topu atın. Kaleye yaklaşın bari. On yaş büyükleriyle oynayan çocuk takımı gibiydi Fenerbahçe. Fenerbahçe’nin oyun kalitesi yerlerde sürünürken, top Valbuena veya Eljif’e geldiğinde bir hareket görünse de ikinci bölgede basıp topu kazanan Alanyaspor, buna da müsaade etmedi maç boyunca. Alanyaspor hücumları ise hızlı, kalabalık ve zekiydi. Kanat akınları ve ortalar adeta mekanikti. İlk yarıda tam üç tane garanti golü kaçtı Alanya’nın. Bu kadar kötü bir Fenerbahçe’nin ilk devreyi golsüz berabere bitirmesinin tek sebebi vardı; kaleci Harun… Tabi bir de çizgiden golü çıkaran Mehmet Topal’ı eklemek lazım. Ersun Yanal ikinci devreye stoper değişikliği ile başladı. Serdar’ın yerine Sadık’ı oyuna soktu ki, ne oyunu ne skoru değiştirebilecek bir hamleydi yaptığı. İkinci yarıda Alanyaspor kaldığı yerden başlarken Fenerbahçe’nin rakip kaleyi gördüğü, gole yaklaştığı tek pozisyon 50. dakikada, kaleci Haydar’da kalan şutun sahibi Valbuena’dandı. Ardından Fenerbahçe kalecisi Harun’un fazla mesaiye devamı ve en sonunda pes etmesi var… Evet, dördüncü golünü kurtardıktan sonra beşinciyi yani Efecan’ın golünü kurtaramadı Harun ve Fenerbahçe çoktan hak ettiği golü yemiş oldu. Ersun Yanal stoper değişikliği ile hiçbir şeyin düzelemeyeceğini, hatta daha kötüye gittiğini görünce sahanın en kötüsü İsmail’in yerine Frey’i aldı. Dirar sol beke geçti, Frey ileri. Maçı çevirmek Frey’e kaldı yani! Tabi o da yetmedi, Tolgay ile kulübedeki Zajc değişti. Ancak, tek taraflı oyunu Fenerbahçe’nin değiştiremeyeceği, sadece rakibin disiplin kaybı ile gerçekleşeceği belliydi ve Alanyaspor’un hiç niyeti yoktu bir farkla yetinmeye… Alanyaspor yine Fenerbahçe kalesini zorlamaya, Harun yine kurtarmaya devam etti. Ev sahibinin kaçan gollerini saymak için ekstra bir istatistikçi lazım. Bırakın yedi aylık deplasmanda galibiyet özlemi serisini bitirmeyi falan… Tek gollü mağlubiyet çok iyi sonuç Fenerbahçe için. Sondan beşinci sırasını korudu işte. Allah beterinden saklasın. Maçın hakkı üç-beş aslında. Biri Fenerbahçelileri hayallerinden uyandırsın.
Saplantılar... - Tayfun Bayındır (Milliyet)
Üst düzey teknik adamların genellikle takıntıları vardır. Kiminin sistem takıntısı vardır, elindeki oyuncu topluluğunun yapısına bakmadan onları vazgeçemediği sistemine uydurmaya çalışır. Bazılarının da oyuncu takıntısı vardır, ısrarla kötü oynayan oyuncuya aynı ısrarla her hafta onbirde forma verir...Tıpkı Ersun Yanal’ın Tolgay tercihi gibi. Tolgay iyi bir oyuncu olabilir. Bu göreceli bir değerlendirme elbette.Ama Beşiktaş performansları Tolgay’a bir kredi sağlıyor. Ancak, her iyi oyuncu sürekli oynar diye bir kaide yok. Tolgay hatfalardır “ben formsuzum” diyor, ne ilginçtir ki Ersun Yanal ne görüyor, ne de duyuyor. Ersun hoca üç maymunları oynuyor ve bu kötü oyun kapalı gişe olsa da karın doyurmuyor...Yanal formsuz, Yanal cesur değil, Yanal hücum oynatmayı unutmuş, risk almak artık kitabında yazmıyor. Sanırım Fenerbahçe Teknik Direktörü olduğunun farkında değil, yoksa beraberlikleri sevinçle karşılayacak kadar hedefsiz kalmazdı. Bakın ilk yarının neredeyse tamamında Alanyaspor, Fenerbahçe’yi hallaç pamuğu gibi attı. 15. dakikadan sonra neredeyse oyunun tamamı Fenerbahçe ceza alanı içinde cereyan etti. Çok büyük şans eseri gol yemeden soyunma odasına gitti Fenerbahçe. Hem de Tolgay-Mehmet ikilisi ve önlerindeki Elmas, kanat bekleri (Ki onlara bek demeye şahit gerek) İsmail ile Isla’nın saç-baş yolduran berbat oyunların rağmen... Maçı izleyenler, Ersun Yanal en az iki hamle yapar, hiç olmazsa orta alanı güçlendirir diye beklerken, Yanal ilginç bir kararla grogi durumundaki takımını sahaya geri gönderdi... Sergen Yalçın elbette bu fırsatı kaçırmadı. Gösterişsiz ama özenle seçilmiş ve futbol oynamayı bilen takımı ikinci yarıya bıraktığı yerden devam etti. Arka arkaya üç pozisyonda golün sinyalini veren Alanyaspor, Harun’un kalesinde devleşmesine karşın beklenen golü Efecan ile buldu. Sonrasında cömert Sisse neler kaçırdı neler... Ortada çok net görünen yalın bir gerçek var. Sezon başından bu yana üç teknik adam değiştiren Fenerbahçe ligimizin en kötü futbol oynayan takımı. Son 15 yılda hiç bu kadar kifayetsiz Fenerbahçe kadrosu hatırlamıyorum. Yazık, varını yoğunu ortaya koyan taraftara yazık. Bu takımın top yekün yenilenmeye ihtiyacı var...Ama elbette önce ligde kalmayı becersinler...
Tarihinin en kötülerinden - Ali Ece (Fanatik)
İlk yarının son 15 dakikasında Fenerbahçe forması giyen oyuncuların performansı, tüm zamanlarda Fenerbahçe formasıyla sergilenen en kötü 5 performanstan biriydi. Alanyaspor’un hücum sürekliliğini durduramamak bir yana, geriden topla çıkıp yarım porsiyon bile oyun kuramamak diğer yana... Bu kötü sezonda başta büyük maçlarda olmak üzere sık sık bipolar kolektif bozukluk yaşayan bir Fenerbahçe izledik: Bazı dakikalarda berbat, bazı dakikalarda periyotlarda tam tersine 3-0 yenilgiden maç çevirebilecek kadar kudretli oynayabilen bir Fenerbahçe vardı. Ancak dün Alanya’da Fenerbahçe forması giyen oyuncular o kadar kötü bir performans sergilediler ki en son Ersun Yanal gelmeden önce Akhisar’da bu kadar çaresiz bir Fenerbahçe izlemiştik. Ersun Yanal takımı devraldığı seviyeye döndürdü. Bunda hatalı ara transferlerin de payı büyük: Sadık kötü, Tolgay çok kötüydü. Gecenin sorusu İsmail Köybaşı, ne kadar kötü seviyede olduğunun farkında mı? Bu durumunu, kulübün içinde bulunduğu durumu hiç mi önemsemiyor? Maçın starı Yenilen golde biraz hatalı olsa da Harun adeta dünyaları kurtardı, farkı önledi. Maçın olayı Alanyaspor’un Sergen Yalçın yönetimindeki kaliteli oyununa devam etmesi. Buna karşın Comolli’nin sezon başı transferlerinden sonra Ersun hocanın devre arası transferlerinin de sapır sapır dökülmesi. Kısa mesaj Fenerbahçe’nin bir dahaki sezonu farklı futbol akıllarıyla planlaması şartoğlu şart.
Taraftarın eseri - Gürcan Bilgiç (Sabah)
Daha kötüsünü bu sezon seyretmiştik ama Ersun Yanal yönetiminde ilk oldu. Derbileri bitirdikten sonra, ligin de sona erdiğini sanan bir teknik yönetim ve onların sahaya sürdüğü "yetersizler bütünü" için, "kral çıplak" deme sırası Alanyaspor'daydı. Sergen Yalçın başlangıçta daha temkinli ve dikkatli olmayı tercih etti. Baktı ki kafasındaki soru işaretleri "hurafelerden" ibaret, takımının nefes aldırmayan baskısı başladı. Neler, neler oluyordu. İlk anlarda Serdar Aziz ve İsmail fırsat paslarının sahibi oldu rakip için. Yenen golü kaleci Harun ile Sadık birlikte hazırladılar. Ne yapacağını bilemeyen bir orta sahanın ilk baskıda pas hatasına sürüklenmesi de çok sürpriz değil aslında. Daha önce de bu yorumu yapmıştık, bu oyuncular için. Rakip teknik adamların hücum için çok düşünmeleri gerekmiyor; Fenerbahçe defansına topu attıkları zaman, kendileri için en uygun pozisyonu üretiyorlar. Alanyaspor'un ofansif etkinliği bu kadar bilinirken, eksiklerinin hesabını bile doğru yapamayan, maçın tartısını hesaplayamayan Ersun Yanal'ı da bir tarafa koyalım. Takım Yanal'ın değil ama 15. maçına çıkıyor. Artık bu kadronun bir oyunu olması gerekiyordu; yok... Dördüncü ayını bitiriyor, kadrosunda bir tane formda, göze batmaya başlayan oyuncusu yok. Konuşursanız mazeretleri vardır elbette, büyük ihtimalle haklıdır da. Ancak, "Fenerbahçe defans yaptırır, büyük takım gibi oynar" cümleleriyle mesajlar verirseniz, beklenti dünkü oyundaki gibi çaresizlik değil. Kadronun kalitesini biz de sorguluyoruz ama bu kadar teslimiyet veya plansızlık bunun nedeni değil. Sahasında beraberliğe sevinen taraftarların olduğu bir ortamda, rakip karşısında sinen oyuncular veya bunu izlemekle yetinen bir teknik adamın olması da kaçınılmaz. Bütün bunlar olurken, bir tek Fenerbahçe taraftarının şikâyet etmeye hakkı yok. Oyunu bilmeden, gerçekleri dinlemeden; "o gitsin, bu gelsin" keyfiyeti ile yönetimi kukla gibi oynattılar. Eserleri de ortada.
Fener'den kötüsü yok - Ömer Üründül (Sabah)
Dün gece Fenerbahçe gibi büyük bir kulüp adına futbol açısından gerçekten çok üzücü bir 90 dakika izledik. Mükemmele yakın bir futbol oynayan ve rakibini perişan eden Alanyaspor, eğer rekor sayıdaki pozisyonları değerlendirse, Fenerbahçe tarihinin en ağır yenilgisini alırdı. Yalnız Cisse gibi bir golcünün kaçırdığı 5 net gol pozisyonu var. Bu herhalde Fenerbahçe'nin saha içi görüntüsü için önemli bir örnektir. Fenerbahçe, 90 dakika boyuncu topa hiç sahip olamadı. Saha içi organizasyonu sıfıra yakındı. Takım savunması ise adeta felçti. Rakip ikinci bölgeyi sürekli istediği gibi geçiyor, üçüncü bölgede de her an gole yakın girişimler yapıyordu. Eğer bu maç rekor bir skorla Fenerbahçe aleyhine bitmediyse bunun iki nedeni vardı... Biri başta Cisse olmak üzere Alanyasporlu futbolcuların son vuruşlardaki beceriksizlikleri ve de Harun'un kalesinde devleşmesiydi. Ersun Yanal'ın yaptığı değişiklikten de hiçbir şey anlamadım. İsmail'i çıkardı, Dirar'ı sol beke çekti, Ayew'i de kenara aldı. Dirar'ı Galatasaray maçında mecburiyetten ikinci yarıda sol bek oynatmıştı ama Dirar kesinlikle sol bek özelliklerine sahip değil. Fenerbahçe'nin ne kadar olumsuz bir görüntüde olduğuna bir tane örnek vereyim: Kendisine iyi bakmadığı için kadro dışı bırakılan ve Alanya'ya kiralık olarak verilen Ozan Tufan dün gece Fenerbahçe orta sahasındaki Tolgay, Mehmet Topal, Eljif ve sonradan giren Zajc'ın hepsinden iki kat daha iyi oynadı. Benim bir iddiam daha var: Son sıradaki Akhisar dahil ligin organizasyon açısından en kötü takımı Fenerbahçe... Herhalde bu iş boş beyanatlarla olmuyor, Ersun Yanal'ın da kendisini ciddi biçimde gözden geçirmesi lazım.
Hatasız yönetim - Deniz Çoban (Fanatik)
Hakem camiasının üzerinde kara bulutların dolaştığı ve hemen hemen her maçta hakemlerin hatalı kararlarının konuşulduğu şu dönemde, Suat Arslanboğa yönetimiyle göz doldurdu. Arslanboğa, çaldığı doğru düdüklerle maçın kontrolünü ilk dakikadan itibaren eline aldı ve 90 dakikanın bitimine kadar da bırakmadı. 37. dakikada İsmail Köybaşı’na gösterdiği maçın tek sarı kartında haklıydı.
Ersun Yanal teknene dön - Ahmet Çakar (Sabah)
Eğer dün geceki maçı Fenerbahçe 6-1 ya da 7-1 kaybetmediyse önce kaleci Harun'un kurtarışlarına veya bazı Alanyasporlu forvetlerin kötü vuruşuna borçludur. Gerçekten birinci dakikadan sonuncu dakikaya kadar Fenerbahçe pozitif futbol adına hiçbir şey yapmadı. Sadece ikinci yarının hemen başında Valbuena ile yakaladıkları mutlak pozisyon var, hepsi o kadar. Ama rakibe verdikleri o kadar çok pozisyon var ki maç rahatlıkla tarihi farka gidebilirdi. İlk yarıya bakıyoruz Alanyaspor sağdan geliyor, soldan geliyor, araya oynuyor. Buna karşılık Fenerbahçe'nin en fazla top kaybettiği maçlardan birine şahit olduk. İleride top tutamadılar. Ayew'i bu yarıda görmedik bile. Manasız bir Tolgay ısrarı, Ersun Yanal'ın da sonunu getiriyor. Alanyaspor, ilk yarıda attı-atacak derken, devre imdada yetişti. İkinci yarıda Alanya forvetlerinin yapamadığını Harun'la Sadık birlikte yaptı. Ortaklaşa hata ama ağırlıkla Sadık'ta. Havada birbirleriyle çarpıştılar, top arkaya geçti, doldurdular ve Efecan, kafayla Alanya'nın golünü attı. Bu dakikadan sonra da Ersun Yanal, Frey'i oyuna aldı. Sözüm ona, ileriye dolduracaklar da Frey topu inderecek de ölme eşeğim ölme. Sonuçta; Ersun Yanal'ın asla doğruları söylemediği lig biterken ortaya çıkıyor. Hani Fenerbahçe şaha kalkacaktı? Hani Fenerbahçe çok başarılı olacaktı? Maalesef hala düşme potasının bir tık üstündeler. Getirdiği oyuncular fos çıktı. Manasız bir Tolgay ısrarı var. Taktik olarak sıfır ve sonuçta Ersun Yanal hala kurtarıcıyım diyebiliyorsa bence teknesine, sahillere geri dönme zamanı çoktan gelmiştir bile.
F.Bahçe'yi dut gibi salladılar - Erman Toroğlu (Sabah)
Benim çocukluğum yaz tatillerinde baba memleketi Mersin'de geçerdi. Diyeceksiniz ki maç yorumuyla bunun ne alakası var? Biz dut zamanı, dutu şöyle toplardık: Dut toplarken, ağacın üzerine çıkmazsın, düşersin. Bir de dutu elle toplayamazsın. Dut ağacının altına iki tane büyük çarşaf serersin, sonra dut ağacını silkelersin, o dutlar patır patır dökülür yere, hem de zedelenmeden. Sonra afiyetle yersin. Dün gece Alanyaspor, Fenerbahçe'yi dut ağacı gibi silkeledi. Ama inanılır gibi değil. En az 7-8 kilo dut alması gerekirken ancak bir kilo dut düşürebildiler. İnanın maç 8-9 olurdu. Yıllardır Fenerbahçe'yi bu kadar aciz görmedim. Teknik direktör Ersun Yanal, her maçtan sonra televizyonlara, "Seneye çok iyi olacağız" diyor. Yahu kardeşim bırak seneyi ya! Dün gece takım kadrolarını değiştirin, Alanyaspor'a Fenerbahçe formasını giydirin maç kesin 5 olurdu. Büyük takım olmanın verdiği havayla... Seneye Ersun Yanal kalır mı bilemiyorum. Ama Ali Koç'un elinde şimdi büyük bir koz var. Seyirci bu sezonun başında kötü maçlardan sonra "Ersun Yanal" diye bağırıyordu. O da "Alın size Ersun" dedi. Ama Ersun bu kadar zamandır takımına top oynatacağına, La Fontaine'den masallar anlatıyor. İşte Sergen Yalçın, Alanyaspor'u aldı nereden nereye getirdi. İnanılmaz güzel futbol oynayan bir takım, inanılmaz öz güvenle oynayan bir takım. Sergen'i de Alanyasporlu futbolcuları da tebrik ederim. Analarının ak sütü gibi bir galibiyet elde ettiler. Bu yazıyı 90. dakikada yazdım. Ersun Yanal televizyona çıkıp neler anlatacak merak ediyorum. Ama artık kimse yemiyor. Gargara yapıp, atıyor!
Spor yazarları, Fenerbahçe'nin 1-0 kaybettiği Alanyaspor maçını köşelerine taşıdı.
Öne çıkan değerlendirmeler şöyle: