TBB Başkanı Hüseyin Aydın: "Sistemin çalışılabilir olması için verdiklerimizin geri gelmesi lazım"
Ziraat Bankası Türkiye’nin en önemli aktifidir. Ziraat Bankası’nın bireyler ve firmalara verdiği destek 500 milyar TL’nin üzerinde. Fonksiyonel ve 16-17 yıldır başarıyla yönetilen bir banka. Tarım sektörüne kredi verilmesi bir kuruluş amacı. 80 milyar TL verildi. Çiftçilere ve daha küçük işletmelere verdiğimiz kredi 50 milyar civarında. Ziraat Bankası, tarıma en çok kredi veren bankadır ve öyle olması da gerekir. Tarımsal faaliyetlerimizi yerine getiriyoruz. Son 6 aydır Türkiye’de yoğun bir biçimde kur riski, faiz riski, daralma olduğunda firmaları yeniden yapılandırıyoruz ve onlara hayat suyu veriyoruz. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm finansal kurumlar buna taraf oldu. Kur riskine ve faiz riskine maruz kalan, işlerini iyi yapan ama nakit akışında sıkıntısı olan firmaları yeniden yapılandırdık. Futbol endüstrisini de böyle yapılandırıyoruz. Futbol endüstrisine kredi veren tek kurum Ziraat Bankası değil. Alacaklarımızın hepsi de teminat altında. Yayıncı kuruluş ile futbol kulüplerinin güzel bir anlaşması var. Diğer şirketlere yaptığımız, rekabet gücünü artıracak şeyi futbol ekonomisine de yaptık.
Konu gündeme geldiğinde, taraflar bu konunun çözümü konusunda hemfikir. Toplantılar olumlu bir havada geçti. Türk futbolunun gelirleri çok iyi. Büyük kulüplerin gelirleri 600 milyon TL civarında. En iyi 10 ligden beri. Sorun, önceki yıllardan geliyor. En büyük gelirler de yayın, seyirci ve sponsor gelirleri. Giderlerde, faaliyet giderleri ve kredi faizleri var. Sadece faiz ödemek yetmiyor, ana parayı da ödemek gerekiyor. Bütçedeki kontrol kaybedilmiş. Bizim bazı kulüplerimizde önlem alınmaz ise sürdürülebilirlik sıkıntılı hale geliyor. Biz, alacaklarımızı alıyoruz ama kulüplerin daha rahat ve esnek hareket etmesini temin etmemiz gerekiyor. Mali açıdan bunu yaparsak bir takım kurallar ve buna uyup uymayanları belirlemek lazım.
Sorunu kabul etmek çözümün yarısı. Biz de bu sorunu kabul ettik ve kaynağını da biliyoruz. Altyapıya önem vereceksiniz, ayağınızı yorganınıza göre uzatacaksınız. Talep ettiğimiz şeyler bunlar. Giderinizi doğru yönetiyor olmanız gerekiyor ve geliri de ona göre artırmalısınız. Türk futbolunun durumu iyi değildir. Bazı kulüplerin bütçeleri negatiftir. Yayın ve marka geliri ise fevkalade iyi bir durumdadır. Sadece yayın geliri 3 milyar TL.
Mesleğimiz gereği tüm sektörleri yakından izliyoruz. Küçüklükten beri de sporun izleyicisiyiz. Sadece Ziraat Bankası değil, Türkiye’nin diğer bankaları da futbolun içerisindeler. Sayın Bakanımız da sıkıntıları belirtmesi üzerine bu somut görüşe katıldık ve çalışmalara başladık. Sayın Demirören ile el ele verdik. Son birkaç gündür bir bölümü doğru olmayan, bir bölümü doğruya yakın bilgiler yazıldı. İki konunun altını çizmek istiyorum. Bankalar, sermayesi kamuya ya da özele ait olsun, biz ticaret yapıyoruz. Bizim tebliğ edilmiş öz kaynakların emin bir şekilde çalışmasını sağlamak bizim görevimiz. Ticaret yapan, para kazanan futbol kulüpleri de bizim müşterimiz. Bu, uzun süredir birlikte olduğumuz müşteriler. Biz bu kulüplerle iş yaparken verdiğimiz paraların geriye gelip gelmediğini yasalar çerçevesinde kontrol ediyoruz. Bankalar Birliği’nin, Türk futbolu ve sporuyla ilgili şirket ve derneklerle işbirliği var. Futbolun gerçek sahibi federasyon ve finansmanın simgesi ben Bankalar Birliği Başkanı şapkamla bir araya geldik. Kulüpler birer endüstri.
Koyduğumuz kurallarda esneklik yok. Hesap bankasına ineceği için özgürce hareket edilemeyecek. Girdisi ve çıktısı belli. Mali açıdan önlemleri de federasyon, alabilme yetkisine sahip. Yöneticisi olduğunuz kulübe bir bedel ödetmeye kalkarsanız, onu oraya getirenler zaten gereğini yapar. Biz bankacılar, verdiğimiz kredilerde de sorumluyuz. İş ortaklarımız basiretli birer tacir gibi hareket ediyor olacağız. Kötü yönetim devam ederse sistem yine bozulur. Bunlar birbiriyle devam etmesi gereken bir süreç. Futbol kulüpleri de böyle düşünüyor. Bu nedenle ümitliyiz.
Sadece Ziraat Bankası alacaklı değil. Bizden daha yüksek alacaklı bir bankamız var. Bu cumaya kadar kulüplerimiz nakit akış tablolarını bize getirecek. Hangi finansal kuruluşta kimin ne kadar kredisi varsa, bu bankalarla bir araya geleceğiz ve geliriyle uyumlu bir nakit akışı kurgulayacağız. Bazı kulüplerin borcu yok, onlar bizle anlaşmak zorunda değil.
Eksik, görmediğimiz bir şey olursa asıl olan hayat vermek ve sistemi sürdürmektir. Bunu yapıyor olacağız. Bizim yayın, Passolig veya sponsor gelirine dayalı teminat ile kullandırdığımız krediler var. Bazılarının geliri, talep ettikleri krediyle başa baş. Kulüpten biri o krediye kişisel kefaletini vermiş olabilir. Kişisel kefalet kullananlar, kullandığı dönem için geçerli oluyor. Ama asıl sistemde. kulüpler kendi gelir ve giderlerini organize etmeli.
VAR’ı son derece olumlu ve faydalı görüyorum. Daha iyi ve seri kullanımlarını da görüyor olacağız. Başkanımıza da teşekkür ediyorum. Bu yayını daha gelir getirici bir şekilde kullanmak lazım.