Teknik direktörler için kırmızı kart gerektiren ihlaller hangileri?
Bu haftaya kadar futbol adına konuşacak konumuz olmayınca, sürekli hakem kararlarını konuştuk. Hakemler de bize yeterince malzeme verdiler. Futbolumuz tel tel dökülüyor, düzeltilecek o kadar çok konu var ama biz sadece hakemlerin kendilerini düzeltmelerini bekliyoruz. Herkes adalet bekliyor ama herkes adalet sadece kendisine işlesin istiyor.
Lehine hata yapılanlar aynı dakika kafasını kuma gömüyor. Her düdüğe itiraz, her karara isyan var! Bu hafta Burak Yılmaz, rakibine faul yaptı. Hakem sarı kartını kullandı, bence kırmızı daha doğruydu. Böyle bir pozisyonda bile başta Burak ve arkadaşları hakemin etrafını çevirerek itiraz ettiler. Belli ki artık itiraz etmek bir görev haline gelmiş.
Teknik adamlar dikkat!
Bu sezon teknik sorumlular, kendilerine gösterilen kartlardan yakınıyor. Oysaki yeni kural kitabında kırmızı kartı gerektiren ihlaller tek tek sıralanmış ve ciddi yaptırımlar getirilmiş, henüz bilen yok!
■ Teknik alanı hakem kararına itiraz için kasti olarak terk etmek.
■ Devre arası ve maç sonu da dahil olmak üzere, maç sırasında hakeme tepki için oyun alanına girmek.
Saldırgan ve çatışmacı şekilde rakip takımın teknik alanına girmek.
Bir cismi kasti olarak oyun alanına fırlatma/tekmeleme.
■ Maç sırasında, oyun alanındaki topa dokunmak ya da rakibe müdahale etmek.
■ Rakip takımın oyunu başlatmasını geciktirme. (Topu tutmak, uzağa vurmak, bir oyuncunun hareketini engellemek)
Görüldüğü üzere oyuncular için sarı kart gerektiren bazı ihlaller, teknik ekip için kırmızı kartı gerektiriyor. Bu sene yaptırımlar yorumla değil, kurala göre oluyor.
Kart var, ceza yok
TFF yönetimi, sarı kart gören teknik sorumlularla ilgili henüz adım atmadı. Disiplin Talimatı’nı yeni oyun kurallarına göre revize etmedi. Şimdilik gösterilen sarı kartların (aynı maçta sarı kart kırmızı karta dönmezse) bir önemi yok. Toplamda 4 sarı kart gören futbolcu 1 maç ceza alırken; değil 4 sarı kart, 34 hafta boyunca her hafta sarı kart gören teknik sorumlunun alacağı bir ceza henüz talimatlarımızda yok.
El itirazları bitmez
Bu hafta ki en büyük tartışmalarımız elle oynamalar üzerineydi. Elle oynama kararları sübjektiftir ve hakem yorumu önemlidir. Çoğu zaman tartışmalarda orta yol bulunamaz. IFAB da bunun farkında, her yıl yeni metinler yazıyor ama hedefe ulaşabilmiş değiller. Elle oynamalarda tek kriterimiz elin pozisyonu değil. ‘Mesafe, topun şiddeti, beklenmeyen top, niyet, elin topa doğru hareketi’ gibi bir çok kriter bir arada değerlendirilmek zorunda. El 20 derece açıkken ‘penaltı’ dediğimiz pozisyona, el 60 derece açık olduğunda ‘penaltı değil’ diyebiliriz. O yüzden bazı pozisyonlarda sabaha kadar tartışsak,’el var’ diyen ‘yok’ diyeni ikna edemez.
Sosyal medyada saat şeklinde çizilmiş bir görsel paylaşılıyor. Bu görsel IFAB tarafından paylaşılmadı, hakemlerin referans aldığı bir kaynak değil, eğitimlerde kullanılmıyor ve resmi hiç bir geçerliliği yok.