"Terim, Galatasaray'ı yeniden planlamalı"
Galatasaray için hayırlı hezimet - Hakan Ünsal / Hürriyet
Trabzon için atılan goller öncesi yapılan iş, basit koşular yapmak ve bu koşulara rahatsız edilmeden pas atmaktı. Çünkü kendisini zorlayan bir rakip yoktu.
TRABZONSPOR’un oyun planında en dikkat çeken durum, top Galatasaray savunmasında iken top kullanma becerisi daha iyi olan Maicon’a baskı yapıp, Ahmet’in topla oynamasına izin vermeleriydi.
Devamında orta sahaya ve özellikle Fernando’ya yapılan baskı sonucu, Galatasaray oyuna başlamakta ve hakim olmakta zorlandı.
Trabzonspor, orta saha çizgisinin 25 metre ileri ve gerisindeki bölgede net, tavizsiz ve sert oynadı. Bu bölge içindeki Henry, Emre, Belhanda, Fernando ve Sinan çok yakın markaj içinde önce etkisizleşti, sonra rahatsız edici mücadele içinde kayboldular.
ONUR’UN KAZAĞI
Önde tek oynayan Eren ne atılan uzun toplarda ne de kısa paslarda varlık gösteremeyince, Trabzonspor için işler çok kolaylaştı.
‘Nasıl maç oldu?’ sorusunun cevabı; Onur kalesinde tek pozisyon görmeden, beyaz kaleci kazağı ve şortu kirlenmeden en rahat Galatasaray maçını oynadı.
Eren için daha önce de yazdım; iyi bir yardımcı forvet olur ama planlamayı sadece onun üzerine yapamazsınız, eğer yaparsanız hedefler hayal olur.
ERKEN GOL FAKTÖRÜ
Transfer dönemi bitti ve forvet alınmadı. Gomis’in değeri şimdi çok daha fazla anlaşılacak. Şu bir gerçek ki, mevzu Galatasaray ve Fatih Terim ise hoca istemediği sürece hiç kimseyi satamazsınız, hocaya rağmen de kimseyi alamazsınız.
Erken öne geçmenin morali, güveni ve rahatlığı ile oynayan Trabzonspor, mecburen gelecek ve arka geniş alan bırakacak Galatasaray’ı hızlı çıkışlarla avladı.
Yarım saatte 2 gol bulan Trabzonspor için atılan goller öncesi yapılan iş, basit koşular yapmak ve bu koşulara rahatsız edilmeden kolay paslar atmaktı. Çünkü karşısında kendisini zorlayan bir rakip yoktu.
TRABZON'DA NEDEN KAYBETTİ
1-) Takımın lokomotif isimleri Mariano ve Nagatomo’nun hiç görülmemiş kötü hali.
2-) Maicon’un kendi kendine çalım yiyen ve Ahmet Çalık’ın panik hali ile dağılan savunma.
3-) Belhanda’nın kendi ipini çektiği ve bir daha forma bulma ihtimalini yok eden kırmızısı.
4-) Eren Derdiyok’un tek forvet olarak kalmasının yükünü kaldıramayan, takımdan kopuk hali.
5-) Onyekuru, Sinan Gümüş ve Emre Akbaba’nın alan ve zaman bulamayıp çaresizce koşuşturan halleri.
6-) Ünal Karaman hocanın doğru stratejisi ve Trabzonspor’un çok istekli, mücadeleci oyunu.
7-) Sosa’nın maestro gibi oyunu, Nwakaeme’nin sürati ve çalımları, Onazi’nin Nijerya kartalı gibi mücadelesi.
8-) Galatasaray yönetiminin Gomis’in satılmasına rağmen forvet transferi yapmamasının etkisi.
BELHANDA'NIN YELEĞİ
G.SARAY’a son darbeyi vuran, geçen seneden beri bir şey oynamayan Belhanda oldu.
Oyunda zaten hiç yoktu ve ortaya çıktığında yaptığı ilk iş kırmızı kart görmek oldu.
Donk ve Ndiaye gibi oyuncular varken ve Emre gelmişken, Belhanda’nın giyeceği tek şey yelek olur.
Bu yenilgi her ne kadar ağır olsa da, hem hocanın hem de yönetimin ders çıkarmasını sağlayacak.
MAÇIN ADAMI: Nwakaeme
Trabzonlular eğlendi, Aslan kabullendi - Cem Dizdar / Fanatik
Son maçtaki 6 gollü galibiyetin üzerine Şampiyonlar Ligi kurasının moralini ekleyen Galatasaray’ın keyfinin yerinde olması anlaşılırdı. Ama futbolda sadece keyif yetmez.
Bu oyun, takım ve oyunculardan her an ciddiyetle hazır olunmasını, maça yüksek konsantrasyonla çıkılmasını ve tüm bunların yanı sıra uygulanabilir bir plana sahip olmayı talep eder. Tıpkı dün akşam Trabzonspor’da olduğu gibi.
Başlama düdüğüyle birlikte ‘Galatasaray dersi’ne çalışmış bir takım yayıldı sahaya. Trabzonspor, rakibinin güçlü göründüğü orta sahayı tek paslarla enine genişleterek onları tüm alanda koşmaya mahkum etti. Bu durum ikinci yarının büyük bölümünde de böyle sürüp gitti.
Topla oynayan Trabzonlular ile tribün ve televizyon başındaki Trabzonlular eğlenirken Fatih Terim’in takımı hadiseyi kabullenmişlik içinde çaresizce izledi.
Gecenin sorusu
Alanını hep birlikte doğru savunan Trabzonspor’un bol pasla rakibi enine ya da boyuna gezdiren oyunu anlaşılıyordu. Peki, Galatasaray’ın bu maçı değiştirmek için bireysel beceri dışındaki temel planı neydi?
Maçın starı
Hangisini söylesem? Onazi’yi, Nwakaeme’yi, Yusuf’u yoksa tek top ustası Sosa’yı mı? O zaman Olcay’a, ikinci golde arka alana attığı tek topla Galatasaray’ı felç eden Mustafa Akbaş’a ayıp olmaz mı?
Maçın olayı
Belhanda’nın manasız yere kendini attırması ve 60 ile 70 arası Trabzon takımı kendi alanında tek topla oyun kurup zamanı eritirken Galatasaray’ın da tıpkı bizim gibi olan biteni seyrediyor oluşu.
Kısa mesaj
Geçmişte batık bütçeleri göze alıp transferle göz boyanan ülkemizde zorunluluktan ölçülü transfer yapılınca lige nihayet denge geldi! Yine de dün akşam oyuna girenlerin tamamı yabancıydı! İlginç gelmedi mi?
İhanet gibi - Serhat Ulueren / Vatan
Yanlış planlama - Levent Tüzemen / Sabah
G.Saray'ın yenilgisini Belhanda'nın oyundan atılmasına bağlayamayız. Belhanda'nın skor 2-0 iken Yusuf Yazıcı'ya yaptığı acımasızca faul affedilemez. Evinde coşkulu oynayan Trabzon'a karşı 10 kişi kalmak maçı çevirmeyi imkânsız kılar. Erken gol zaten Galatasaray'ın planlarını bozduğu gibi Trabzonspor'u taktiksel ve moral olarak güçlendirdi. Belhanda'nın sorumsuzca gördüğü kırmızı kart G.Saray için maçı bitirdi. Belhanda'ya sert bir ültimatom gerekiyor. Faslı yıldız maça adeta pimi çekilmiş bomba gibi çıkıyor. Her maçın bir hikâyesi ve kadro planlanması vardır. Kazanan takım bozulmaz derler ama bazen kadro tercihleri rakibe göre değişebilir. Fatih Terim'in Belhanda- Emre Akbaba-Sinan Gümüş-Onyekuru- Eren Derdiyok ile hücum hattınıoluşturması aşırı bir fanteziydi. Trabzon'un erken golü bulmadan önce oyun planı, "Alan savunması yap. Top Maicon- Ahmet Çalık ikilisindeyken baskı yap ve orta alanda çabuk çoğal, savunmayı kalabalık tut" şeklindeydi. Ünal Karaman'ın planı aksamadı. Geriye dönüşleri tank gibi olan Maicon-Ahmet ikilisi varken Galatasaray'ın Trabzon kalesine çok adamla gözü kapalı gitmesi büyük hataydı.
Oysa Galatasaray'ın orta saha hâkimiyetini eline geçirmek ve rakibi karşılamak için Fernando'nun yanında ya hazır Donk'a ya da güçlü fiziğe sahip Ndiaye'ye ihtiyacı vardı. Başka bir formül ile Donk savunmada Ahmet'in yerine, N'diaye de orta alanda görev yapabilirdi. Trabzon 2-0 yapmadan önce tehditkâr oynuyordu. Trabzon'un sert oyunu Galatasaraylı oyuncuları yıldırdığı gibi sinirlendirdi. Terim'in oyun planına müdahale etmemesi ve oyuncularını sakin olmaları konusunda uyarmaması hataydı. Terim, bu ağır yenilgi sonrası ocak ayına kadar tek santrforlu süreçte Galatasaray'ı yeniden planlamalı.
Galatasaray'ın haini Belhanda - Ahmet Çakar / Sabah
Dün gece gördük ki Trabzonspor, son yıllardaki en rahat iç saha maçını oynadı. Yine herhalde G.Saraylılar dün geceki maçta, Şampiyonlar Ligi'nde kendilerini nasıl büyük bir tehlikenin beklediğini görmüştür. G.Saray defansif olarak çok kötü. Göbekteki iki oyuncu da çok ağır. Ayrıca atak oyuncularının çoğu ne pres yapabiliyorlar ne de ikili mücadele kazanabiliyorlar.
Trabzon oyuna golle başladı. Sahanın en iyilerinden biri olan Onazi, daha üçüncü dakikada takımını öne geçirdi. 'G.Saray toparlar mı' derken, Trabzon her kontratağa çıktığı pozisyonda tehlike yarattı.
Trabzon'un yeni transferi Nwakaeme, G.Saray defansıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı.
Attığı üçüncü golde G.Saraylı defans oyuncuları utanmalı.
Sosa da aldığı her topu hiçbir pres görmeksizin rahat rahat kullandı.
İkinci yarıda öyle aciz bir tablo vardı ki inanılır gibi değil. G.Saray 'atmayın' diyor, kendi sahasında bekliyor, Trabzon da rejenerasyon idmanında gibi pas çalışması yapıyordu. Ligi bilmem ama Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray'ı çok iyi şeyler beklemiyor.
Hakem Fırat Aydınus mükemmeldi, Belhanda ise takımın haini. Hakeme 'beni at' dercesine gitti, zıplayıp rakibine bastı. Yazık çok yazık!
Trabzon, Alanya'ya benzemez - Rıdvan Dilmen / Sabah
İlk yarıyı statta izleyen bir kişi, "İkinci yarıya evde bakarım" deyip çıksa ve trafikten evine yetişemese bile çok şey kaçırmaz. İkinci yarıda güzel gol hariç hiçbir şey olmadı. Trabzonspor büyük kulüp... Uzun yıllardır şampiyonolmasa da büyük bir camia. Mazisi güçlü bir kulüp. Bence Galatasaray'ın 3 yıl üst üste puan çıkaramadığı deplasman yakın tarihinde yoktur, bakmak lazım. Trabzonspor duran topla 2 puan kaybetti geçen sene. Ekonomik problemlere rağmen hem takımı korudu, hem de eksikleri tamamlamaya çalıştı. Burak'ın sakatlığıyla Rodallega'ya dönüş mecburi de olsa fayda sağladı. Nwakaeme ayağına top gelince keyif veren bir oyuncu.
Galatasaray'ın bu kadar kolay kaybetmesi anormal ama Belhanda'nın maç 2-0'ken yaptığı işgüzarlıktı.
3-0'ken Galatasaraylı oyuncular psikolojik olarak, "Eyvah" dedi.
Muslera bile topu çok çabuk oyuna sokmuyordu. Özellikle Sosa önderliğindekontrollü bir oyunla ikinci yarıyı kilitleyen bir Trabzonspor vardı. Eren Derdiyok'un yeterliliğinin olmaması, hem de 10 kişi kalınması Galatasaray'ın hamle yapmasını engelledi.
Tek artı N'Diaye... 6-0'a rağmen Hıncal Uluç hafta içindeki yazısında bu tehlikenin altını çizmişti. Trabzonspor bir Alanya değil. Stat TT Arena değil. Özgüveni yüksek bir kulüp, kaçıncı olursa olsun.
***
MAİCON'UN İÇİNDEN GEÇTİLER
Maicon olağanüstü kötü günündeydi. Avantajlı pozisyondayken dahi topu rakibe kaptırdı son golde, birçok pozisyonda resmen içinden geçtiler. Ahmet'le birlikte büyük sorun yaşadılar, rakibe bu kadar müsaade ederek oynayamazsın. Sezonun en kötü performansını gösterdi.