Terimball, yanlış iletişim, kaos...
Süper Lig’de üst üste ikinci sezonunu da şampiyon olamadan ve yönetim-teknik ekip-futbolcu üçgenindeki krizlerle tamamlayan Galatasaray’da neler yaşandı? İşte sezonun öyküsü…
Takviyeler önceki sezonun yarasına tuz bastı
İlk pandemi arasından bıraktığı gibi dönemeyen ve 2019-2020’nin son 8 maçında sadece 1 galibiyet alan Galatasaray ligi 6’ncı olarak tamamlamıştı. Teknik direktör Fatih Terim’in sarı-kırmızılı takımdaki en olumsuz sezon sonu skoru olan bu sonucun yanı sıra Onyekuru krizi, Arda Turan transferinin yokuşa sürüklenmesi, Mert Hakan’ın elden kaçması, orta sahasızlık sinirlerin daha da gerilmesine sebep olmuştu. Ağustos ayına böyle bir ortamda giriliyordu ama Arda Turan transferinin halledilmesi, Emre Kılınç, Omar gibi önemli isimlerin de takviyeleriyle ortam biraz daha sakinleşmişti.
Florya’da güzel günler
Galatasaray’da yeni sezon öncesi geçmişte yaşanan krizlere bir sünger çekilirken, kamp dönemi güzel geçti. Teknik direktör Fatih Terim yeni sistemler üzerinde dururken, orta sahasızlıktan Taylan Antalyalı 6 numaraya evrilmiş ve geçiş oyununun en önemli parçalarından biri olmuştu. Marcao, Taylan, Emre Kılınç, Belhanda eksenindeki hücum organizasyonu Başakşehir maçında zirve yapmıştı. İki Avrupa, iki lig maçında galip gelerek 4’te 4’le sezona başlayan Cimbom’da her şey yolunda gidiyordu. “Terimball” olarak adlandırılan oyun sistemi mest ediyordu... Ta ki derbiye kadar.
İlk plan çözüldü
Ligde Gaziantep ve Başakşehir’i, Avrupa’da ise Neftçi Bakü ile Hajduk Split’i geçen Galatasaray ilk darbeyi Fenerbahçe maçında aldı. Belki mağlup olmadı ama oyun planı işlemedi. Akabinde Rangers mağlubiyetiyle Avrupa’ya veda edildi. Ardından Kasımpaşa ve Alanya yenilgileri ve işte ilk kriz...
Cengiz: Terim koşa koşa gelir
Bu süreçte başkan Mustafa Cengiz’in yaptığı konuşmalar Atilla Gökçe’nin köşesine yansıdı. Takımın oynadığı oyunu eleştiren, takımın çalışmadığını ima eden Cengiz’in “Bazıları Fatih Hoca’nın çağırdığım halde yönetime gelmediğini ileri sürüyor. Ayıp ediyorlar. Fatih Hoca ile her zaman görüşüyoruz. Her çağrıma iki dakikada koşarak gelir. Bu anlamda hiçbir sorunumuz yok. Kimse geçmiş yıllarda dikkate alınmayan çağrılarla beni ve arkadaşlarımı karıştırmasın" dediği iddia ediliyordu. Terim bu sözlere Erzurum maçından sonra “Artık kimsenin arkasında değilim” diyecekti. Ve işte Galatasaray kaos döngüsüne giriyordu.
SÜRECEK