Teşvik itirafı için TFF ne yapacak?

Stangaciu'nun açıklamalarından sonra özellikle sosyal medyada birçok Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı taraftarlar TFF'ye çağrıda bulundu. Peki, bu itirafın bugün hukuki bir anlamı var mı? Bir sonuç doğururur mu? Konuya ilişkin spor hukuku uzmanı Avukat Alpay Köse'nin görüşlerini aldık...

Dumitru Stangaciu ne demişti?

Ülkesinin Sporturilor gazetesine konuşan Stangaciu, "1998'de Fenerbahçe’yi yenmemiz, Galatasaray’ın şampiyon olmasına yardımcı olacaktı. Hagi ve Galatasaray’dan diğer üç Rumen futbolcu bireysel inisiyatifleriyle, özel bir meblağ teklif ettiler. Maçı kazandık ve 20 bin dolar aldım" ifadelerini kullanmıştı.

"O dönemde şike olarak adlandırılmıyordu"

Dumitru Stangaciu'nun açıklamalarını değerlendiren spor hukuku uzmanı Avukat Alpay Köse, "Teşvik primi o zamanki talimatlarda şike olarak adlandırılmıyordu. Bu teşvik primi konusu talimatlara 2009-2010 yılları arasında girdi. O dönemde teşvik primi Profesyonel Futbol Disiplin Talimatı'na göre şike olarak adlandırılmıyordu" dedi.

"TFF'nin bu konuda yapacağı bir şey yok"

"Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF), bu konuda bir yaptırımı olur mu?" sorusu üzerine Köse, "Üzerinden bu kadar uzun zaman geçmesi nedeniyle bir tatbikat veya soruşturma açılması mümkün görünmüyor. TFF'nin bu konuda yapacağı bir şey yok" diyerek sözlerini tamamladı.

Eski PFDK Başkanı Hüseyin Karaahmetoğlu da teşvik priminin talimatlardaki karşılığı ve 6222 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile Ajansspor'a konuştu. Karaahmetoğlu, "6222 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile bu yöntem terk edilmiştir" dedi. 

Teşvik priminin liglerimizde her zaman rahatlıkla ve korkusuzca kullandılığını belirten Karaahmeoğlu, "Teşvik primi Türk futbol tarihinde taki 6222 sayılı yasanın 11. maddesinde yer bulmak sureti ile yürürlüğe girmiştir. Geçmiş yıllarda teşvik primi yasal bir yöntem olarak kabul edilmekteydi.Teşvik primi verilmesindedir bu rahatlığın TCK'da bir yaptırımı olmaması. Bu konudaki girişimler fazlalaşmış ve bu yöntemle de birçok kulüp ya şampiyon olmuş veya küme düşmekten kurtulmuştur. 6222 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile bu yöntem terk edilmiştir. Ancak teşvik primi liglerimizde her zaman maçlarda rahatlıkla ve korkusuzca kullanılan bir itici faktör olarak kabul görmüştür. TCK suç kabul edilmediği için takımların kendi lehlerine bir menfaat temini için teşvik primleri daha çok teknik kadro veya futbolcular üzerinden yapılmaktaydı. Bu girişimler futbol takımları yöneticileri tarafınca bilinmekte ve duymamazlıktan gelinen bir yöntemdir" şeklinde konuştu.

"Her dönemde bu tür iddialar gündeme gelecektir"

Çoğu kulübün teşvik primi verdiğini veya aldığını ifade eden Karaahmetoğlu, "Bugün pek çok liglerde geçmişte yapılan bu teşvik primi anlaşmaları ortaya dökülmesi ve anıların kitaplarda yayılması bence yapılan anlaşmaların inkar edilmesini doğurmaz. Bu konuda geçmişte Türkiye liglerinde bir şekilde teşvik primi anlaşmalarına bulaşmayan kulüp sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. Çoğu kulüp ya teşvik primi verdiğini veya teşvik primi aldığını düşünüyorum. Zamanla herkes eteğindeki taşları düşürmektedir. Bu taşlar düşerken bu ilişki içinde olanlar kimlerden teşvik primi aldıklarını açıklamaktadırlar. Bana göre bu açıklamaların temelinde vicdan rahatsızlığı yatmaktadır. 6222 sayılı yasanın çıkması teşvik primini ortadan kaldırdığını da söylemek mümkün görülmemektedir. Her dönemde bu tür iddialar gündeme gelecektir. Zamanla bu konuda da birçok açıklamalar gelince şaşırmamak gerekir" ifadelerini kullandı. 

"Şampiyonluklar geri alınmalıdır"

Karaahmetoğlu son olarak, "Geçmişte verilen bu prim sistemi suç olamamakla birlikte bana göre etik değildir ve bir disiplin yaptırımı uygulanmalıdır. Temiz futbol için üçüncü kişilerin bu tür sonuca etkili hamlelerinin bir cezası olmalıdır ve soruşturulmalı ve gerekirse şampiyonluklar geri alınmalıdır. İşin doğrusu budur" diyerek sözlerini tamamladı.

Bugün bir teşvik primi vakası yaşansa cezası nedir? TFF talimatı bu konuda şu cezayı öngörüyor...

MADDE 56 – MÜSABAKA SONUCUNU ETKİLEME

(1) Müsabakanın sonucunu veya sürecini hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. Teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.
(a) Yukarıda belirtilen ihlalleri gerçekleştiren kişilere sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir,
(b) Yukarıda belirtilen ihlallerin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması durumunda ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir.
(c) İhlalde sorumluluğu bulunan kişilere ayrıca para cezası verilebilir.
(2) 1. fıkrada belirtilen ihlallere teşebbüs etmek yasaktır.
(a) Teşebbüs halinde, ilgili kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar müsabakadan men veya hak mahrumiyeti cezası verilir.
(b) Teşebbüs halinde ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir. Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir. İhlalin ağırlığı kurul tarafından somut olayın niteliğine göre serbestçe karar verilir ancak eylemin ilgili yöneticinin kendisinin veya üçüncü kişilerin bahis oyunlarından menfaat elde etmesi amacına matuf olduğunun tespit edilmesi halinde ihlal, mutlaka ağır ihlal kabul edilir.
(3) İhlal veya ihlale teşebbüsün hakemler tarafından meydana getirilmesi halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.
(4) Hukuka ve spor ahlakına aykırı şekilde müsabaka sonucunu veya sürecini etkilemek için kendisi ile irtibata geçilen veya futboldaki görevi nedeniyle herhangi bir şekilde bu tür bir eylemden haberdar olan bu talimat kapsamındaki kişiler derhal TFF’ye bu hususta bildirimde bulunmakla yükümlüdür.
(5) Kişilerin, futboldaki görevleri nedeniyle elde ettikleri ve kamuya açıklanmayan bilgileri, bir müsabakanın dürüstlüğüne halel getirir veya getirebilecek şekilde kullanmaları veya üçüncü kişilerle paylaşmaları yasaktır.

Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Olay iddia: 'F.Bahçe'yi yenmemiz için G.Saray'dan para teklifi aldık'