TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'den 1959 öncesi şampiyonluklar için açıklama
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, MHK Yaz Semineri'nde Fenerbahçe'nin 1959 öncesi şampiyonluklar için yaptığı başvuruyla ilgili açıklamalarda bulundu. İşte detaylar
"Bizim niyetimiz belli"
Büyükekşi, "Hakemlik müessesinde geçtiğimiz sezon olumsuz kırılmalar oldu. Bunları ortadan kaldırmak için güven sistemini kazandırmamız lazım. Hakemlerin öz güvenini yükseltmemiz lazım. Yeni bir sayfa açıyoruz. Bütün hakemlerimize geçtiğimiz sezon performansı ile ilgili bir şey yapmıyoruz. Klasmanları dondurduk, 14 Kasım'a kadar gösterecekleri performansa göre hareket edeceğiz. Gözlemci ve temsilciler için de aynı şey geçerli. Güzel bir seminer olacağını düşünüyoruz. Dünyaca ünlü, UEFA'nın bize temsil ettiği, hem saha hakemliği hem de VAR hakemliği için hocalarımızla anlaştık. Bizim niyetimiz belli" şeklinde konuştu.
"Testler yapılıyor"
Büyükekşi, "İstanbul Üniversitesi ile yaptığımı protokolle, seçilmeden önce bir konu söylemiştim, o da hakemlerin psikoteknik testleri yapılması gibiydi. Takım çalışması, vücut dili, liderlik, stres altında çalışma gibi. Bu testler yapılıyor. Bu testlerde eksik neyse eğitim verilecek. Sonra da fiziksel testler yapılacak" diyerek açıklamalarını sürdürdü.
"Fair-Play'i ön plana alıyoruz"
Hakem atamalarında yapay zeka sistemini artırmak istediklerini söyleyen Büyükekşi, "Diğer taraftan hem hakemlerin hem gözlemcilerin bir nevi yapay zeka, bilgisayar sistemi ile atanması. VAR hakemlerinin ayrılması, gözlemcinin ikiye çıkması, bunların hepsi futbolumuzda bu yeniliklerin hayırlı olacağını düşünüyoruz. Bunları bazıları yurt dışında uygulanıyor. Bu çalışmaları hem Türk futboluna, hem de dünyadaki uygulamaları daha da geliştirecek. Dijital çağa geçtik, biz de sözel gözlemci raporlarından sayısal gözlemci raporlarını geçiyoruz. Dijitalleşmeyi artıracağız. Yapay zeka konusunda çalışmalarımız olacak. Bu da Türk futboluna yeni bir soluk getirecek. Fair-Play'i ön plana alıyoruz. Sadece saha içinde değil, saha dışında da. Kadın yöneticileri aldık. Kadın yöneticilerin olduğu yerde, saygı olur, sevgi, barış olur. Maçlardan önce konserler yapmayı planlıyoruz. Kadınların, çocukların, gençlerin maçlara gelmesini istiyoruz. Deplasman yasağını kaldırdık. Maçların festival havasında geçmesini istiyoruz. Bunu başarabilirsek, kendimizi başarılı göreceğiz" diye konuştu.
1959 öncesi şampiyonluklar açıklaması
Fenerbahçe'nin 1959 öncesi şampiyonluklar başvurusuna değinen TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Göreve başladığımız tarih 16 Haziran. Temmuz ayı daha bitmedi. Aldığımız çok önemli kararlar var. Bu da iki yıl önce başvurulmuş, bizim de başlayalı bir ay oldu. Bize biraz zaman verin. Bizim herhangi bir şahsi görüşümüz yok. TFF yönetmelikleri, talimatları var. O talimatlar neyi söylüyorsa biz onu uygularız" değerlendirmesini yaptı.
Peki Fenerbahçe ne istiyor?
Geçtiğimiz yıl Fenerbahçe Kulübü, söz konusu 9 şampiyonluğun Süper Lig şampiyonluğu statüsünde kabul edilmesi, ilgili şampiyonlukların mevcut sayıya dahil edilerek, Süper Lig şampiyonluk sayısının 28 olarak tescil edilmesi için Türkiye Futbol Federasyonuna (TFF) başvuruda bulundu. Fenerbahçe Kulübü bu başvuruyu gerçekleştirirken; o zamanki tüzük, devlet belgeleri, TFF resmi sitesinin açıklamaları ile kayıtlarını ve Galatasaray Kulübü tarafından ortaya konulan birtakım belgeleri delil niteliğinde sundu.
Beşiktaş Kulübüne 1959 öncesi 2 şampiyonluğunun verilmesinin nedeni nedir?
Öte yandan Beşiktaş Kulübü 1959 öncesinde 1956-57 ve 1957-58 sezonlarında şampiyonluğa ulaştı ve UEFA Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’na katılmaya hak kazandı.
Beşiktaş Kulübü de Fenerbahçe Kulübü gibi TFF'ye başvuruda bulundu. Bu konuda Tahkim Kurulunun 2002 senesinde vermiş olduğu bir karar var. Bu karara göre, Beşiktaş'ın 1959 öncesi 2 şampiyonluğu Süper Lig şampiyonluğu kategorisinde tescil edildi ve TFF yıldız kriterlerine dahil edildi. Tahkim Kurulunun kararıyla Beşiktaş, 1956-57 ve 1957-58 senelerinde Türkiye Ligi şampiyonu ilan edildi. Bu kararda neden olarak; her iki senede oynanan lig formatının şu anki Süper Lig formatından farklı olmadığı, ligin yerel lig değil, Milli Lig statüsüne haiz olduğu ve Beşiktaş'ın liglerin sonunda UEFA Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılmaya hak kazandığından bahsedildi. Fenerbahçe Kulübünün başvurusunda da bu kriterlerin değerlendirilmesi ve Fenerbahçe Kulübünün şampiyon olduğu 9 senenin her birinin ayrı ayrı incelenerek, Milli Lig statüsüne haiz olup olmadıklarının belirlenmesi gereklidir.
Liglerin kısa tarihçesi
Fenerbahçe Kulübünün başvurusu incelenirken; hem hukuki, hem de tarihi açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Tarihi açıdan yapılacak değerlendirmede, 1923’te itibaren günümüze ülkemizde oynanan futbol ligleri detaylı incelenmelidir.
1924 yılından itibaren, bölgesel liglerde oynayan ve liglerini şampiyon olarak tamamlayan takımların eleme usulüne göre Türkiye Şampiyonu olarak nitelendirilmesine karar verildi. 1937 yılında ise ilk deplasmanlı lig olan Milli Küme Ligi kuruldu ve bu lig 1950 yılına kadar devam etti. 1956 yılından itibaren ise Avrupa kupalarına atılacak takımı belirlemek için Ulusal Şampiyona düzenlendi. Süper Lig ile eşdeğer kabul edilebilecek profesyonel Milli Lig ise ilk kez 1959 senesinde kuruldu.
Avrupa futbolunda durum nasıl?
Almanya'da senelerce şampiyon eleme usulüyle belirlenmiş. Sistemin deplasmanlı lige dönmesi ise 1963 tarihine denk geliyor ki bu tarihte Bundesliga kuruldu. Bu tarihin öncesindeki ligler, bölgesel lig takımlarının eleme usulü karşılaştığı bir turnuva. Yıldız hesaplamasında Bundesliga'nın kuruluş yılı 1963 dikkate alınıyor. Şampiyonluk hesaplamasında ise öncesi de dikkate alınıyor. Örneğin, Bayern Münih'in ilk şampiyonluğu 1932'de.
İtalya'da ise deplasmanlı lig 1929 senesinde başlamış. Ancak İtalya'nın ilk şampiyonu 1898 senesinde Genoa Kulübü olmuş. Hatta oynanan tunuvada sadece dört kulüp yer almış.
İspanya'da ise futbol liginin 1928'de başladığı görülüyor. Katılan takımlar çoğunlukla Bask ve Madrid bölgelerinden. Bu dönemin öncesi oynanan müsabakalar ve kazanılan şampiyonluklar ise Kral Kupası'nın devamı niteliğinde kabul edilmiş.
Söz konusu örnekler çoğaltılabilir. Ancak, farklı ülkelerin farklı uygulamalar uyguladığını görüyoruz. Örneğin, Süper Lig seviyesinde ligin kurulmasından önce elde edilen şampiyonlukların; İtalya'da kabul edildiği, Almanya'da kabul edildiği ancak yıldız sayısında dikkate alınmadığı, İspanya'da ise lig şampiyonluğu olarak değil, İspanya Kupası şampiyonluğu olarak nitelendirildiği görülmektedir.
Bu nedenle, Avrupa liglerinde uygulanan sistemlerin örtüşmediği, farklı uygulamaların olduğu göze çarpıyor.