TFF, malum kurullar ve çifte maaş olayı!
Atilla Türker'den Türkiye Futbol Federasyonu’nun olağan genel kurul toplantısı öncesi kurullar ve haklarındaki iddialarla ilgili köşe yazısı...
MALUM KURULLAR…
Peki, kurullar? Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu ve de Merkez Hakem Kurulu başta olmak üzere malum kurullar.
Hatırlatmamda yarar var… Malum kurulların üyeleri, “atama” ile göreve geliyorlar.
Nitekim… Nihat Özdemir ve arkadaşlarının “uygun görmesi” sonucu malum kurulların üyeleri 2 yıl önce iş başı yaptılar.
***
SEÇİM KAPIDA!
Şimdi… Duyumumu söylüyorum.
28 Temmuz’da Ankara’da yapılacak olan genel kurul toplantısında radikal bir karar söz konusu…
Nedir bu?
Malum kurullarla ilgili seçim yapılması…
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu ve de Merkez Hakem Kurulu üyelerinin yeniden seçilmesi.
Sandığa gidilmesi…
Tabii bunun için toplantı gündemine madde konulması gerekiyor.
Sorun değil.
Mevzuat buna uygun...
Mantık da buna uygun!
***
“BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ DEĞİL”
Türkiye Futbol Federasyonu ana statüsünün 28. maddesi doğrultusunda gereken yapılabilir.
Şu da var... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bizim TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ve de Tahkim Kurulu ile ilgili olarak “bağımsız ve tarafsız değiller” şeklinde bir karar vermişti.
Malum kurulların her ne kadar 2 yıl daha görev hakkı bulunsa da… AİHM kararı doğrultusunda… Seçim kapıda görünüyor.
***
GÜVEN SORUNU!
Açık söyleyeyim.
Bu kurullarla ilgili seçime gidilmesi, her bakımdan çok doğru olur.
Kimse alınmasın ve darılmasın ama, malum kurullara yönelik ortada çok büyük bir güven sorunu var.
Güvensizlik var.
Son iki sezonu hatırlatırım...
Özellikle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ve de Tahkim Kurulu’na yönelik çok ağır tepkiler oluştu.
Hemen her kulüp, hemen her camia, bu kurullara yönelik güvensizliğini çok sert bir biçimde dile getirdi.
Bu kurullar tarafından verilen önemli kararların ardından kamuoyunda çok büyük tartışmalar yaşandı.
***
HER BAKIMDAN İYİ OLUR!
Peki, ne olacak?
Seçime gidildiği takdirde..
Şu olacak.
Mevcut kurul üyeleri seçime girecek… Kazandıkları takdirde “güvenoyu” sağlanmış olacak.
Ohh, ne güzel işte…
Yeni sezonda kimse sesini fazla çıkartamayacak.
Sesini çıkartanlara “Siz seçtiniz kardeşim” denilecek.
İş başındaki kurul üyeleri de bu şekilde derin bir nefes alacak.
***
KULÜPLERİN FEDERASYONU!
Hatırlatırım… Genel kuruldaki 320 delegenin 147’si Süper Lig’de takımı bulunan kulüplerin temsilcilerinden oluşuyor.
Peki…Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Ligde takımı bulunan kulüplerin toplam delege sayısı kaç, biliyor musunuz? Tam 285…
320’ye 285…
Peki… Türk futbolunun baş aktörleri konumunda bulunan teknik direktörlerin, hakemlerin ve milli futbolcuların söz hakkı nasıl? 6’şar delege ile sınırlı…
Tam bir kara mizah!
Rezalet…
Ayıp…
Skandal…
Bakmayın siz, bizim federasyonun adının Türkiye Futbol Federasyonu olduğuna… Resmen kulüplerin federasyonu…
***
KİMİN UMURUNDA!
O yüzden değil mi zaten, kulüp yöneticileri ne diyorsa o oluyor.
Yine o yüzden değil mi zaten, yarınları düşünen pek yok.
Yine o yüzden değil mi zaten, federasyon başkanları genelde bazı kulüplerin güdümünde oluyor.
Alt yapıymış, borç batağıymış, şuymuş, buymuş, kimin umurunda…
Çoğunluk günü kurtarma peşinde…
Çoğunluk tribüne oynuyor.
Çoğunluk koltuk sevdasında…
Çoğunluk para, pul, şöhret derdinde…
Neyse, mevzuyu dağıtmayayım.
Türk futbolundaki bu kronik faciayı başka bir yazıda ele almamda yarar var.
***
SANDIĞA SAYGI DUYMAK GEREKİR
Olası seçime döneyim…
Malum kurullarla ilgili seçim yapıldığı takdirde… Mevcut kurul üyeleri kazanamazsa ne olacak.
Geçmiş olsun…
Güle güle…
Her birinin yolu açık olsun…
Yapılacak bir şey yok.
Zaten kimse pek güvenmiyordu.
Sandığa her zaman saygı duymak gerekir.
Kazananı kutlamak gerekir.
***
SEÇİLECEK KİŞİLERLE YOLA DEVAM!
Deyin ki, malum kurullar yeni isimlerden oluştu…
Ohh, ne güzel işte…
Yıpranmamış yeni isimler göreve gelmiş olacak.
Herkes güven duyacak. …
Unutmayalım ki… İşaret edilenlerle değil… Seçilenlerle yola devam etmek her zaman iyidir.
***
İŞARET EDİLEN KAZANIYOR!
Ama şunu da söylemeden edemeyeceğim.
Bizim Türk futbolunda… İşaret edilen kişiler koltuğa oturur genelde…
Delegeler çok sever bu yöntemi!
Günlük yaşamda kızarlar, bağırırlar çağırırlar ama sonra giderler, genelde işaret edilen kişiye oy verirler…
Geçmişte yaşadık... Halen de yaşıyoruz.
Dilerim yarınlarda yaşamayız.
***
ÇİFTE MAAŞ OLAYI
Yatay bir geçiş yapayım şimdi…
Bu kez mevzu, çifte maaş mevzusu…
Daha doğrusu… Türkiye Futbol Federasyonu’nda yaşanan çifte maaş olayı…
Önce bir hatırlatmada bulunayım… 657 sayılı devlet memurları kanunu gereği… Devlet memurlarının her ne ad altında olursa olsun gelir getirici ikinci bir işte çalışmaları mümkün değildir.
Dikkatinizi çekerim, her ne ad altında olursa olsun, ikinci bir işte çalışmaları ve gelir sağlamaları kanunen mümkün değildir.
Yasak…
Suç…
Cezası var.
***
KANUN ÇİĞNENİYOR!
Peki, durum böyleyken… Futbol Federasyonu’nda vaziyet nedir!
Söyleyeyim.
Kanun çiğneniyor.
Şöyle ki… Futbol Federasyonu bünyesinde yer alan hemen her kurulda… Devlet memuru bulunuyor.
Hem de kurulların tamamına yakınında onlarca devlet memuru var.
Evet… Bildiğimiz anlı şanlı devlet memurları, Futbol Federasyonu’nda görev yapıyor, Futbol Federasyonu’ndan gelir sağlıyor.
Böyle gelmiş böyle gidiyor.
Yasa aleni çiğneniyor.
***
YASAYA AYKIRI
Şimdi diyebilirsiniz, “Medyada duyuyoruz, görüyoruz, okuyoruz, ülkemizde 4-5 ayrı kurum ya da kuruluştan maaş alan kişiler var”
Evet… Doğru… Ama o husus farklı…
Orada… Yasanın istisnai hükümleri çerçevesinde bu gelir sağlanıyor.
Orada… Özel durumlar mevcut…
Yani… Orada etik olmayan bir husus var ama yasaya aykırı bir durum yok.
Futbol Federasyonu bünyesinde ise yasaya aykırı bir durum var.
Evet… Yasaya aykırı bir durum var.
***
HESAP SORULUR!
Acaba diyorum, bu durum yarınlarda baş ağrıtmaz mı! Tabii ki ağrıtır!
Hesap sorulmaz mı! Sorulması gerekir.
Hesap sorulduğu takdirde birilerinin canı feci şekilde yanar mı!
Yanar…
***
ADALET VE VİCDAN…
Son söz…
Saha içindeki adaletin sağlanabilmesi için…
Önce saha dışındaki malum kişilerin hem adil hem de vicdan sahibi olması gerekiyor.