TFF, UEFA’nın üç aşamalı planını derhal devreye sokmalı
Trabzonspor ile Fenerbahçe maçından sonra yaşananlar dünya gündeminde yankı buldu. Hüseyin Özkök, maçtan sonra yaşananları kaleme aldı. Detaylar...
Burada şu kulüp bu kulüp suçlu şu oyuncu böyle yaptı şeklinde bir yorumda bulunmayacağım. Amacım olaya düzenleyici kurum yani TFF açısından bakmak. Çünkü düzenleyici kurumların uygulamaları olayları ya önler ya da daha beter bir hal almasına enden olur.
Her ne kadar ev sahibi kulüpler stadın güvenliğinden sorumlu olsa da maçın patronu her zaman organizasyonu düzenleyici kurum sıfatıyla ülkenin futbol federasyonudur. Federasyonun sahadaki 1 numaralı temsilcisi olan maçın hakemi de aldığı veya almasının önüne geçilen kararlarla sonradan cereyan edebilecek olayların önüne geçebilir veya iş dün akşamki gibi çığırından çıkabilir.
TFF maçı mutlaka bitirin diyor
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) her ne hikmetse uzun yıllardan beri maçların her koşulda hakem düdüğüyle bitmesi konusunda anlamsız bir ısrarın içerisinde. Yani saha maç sırasında seyirci tarafından “işgale uğramadıkça” maçın tamamlanması konusunda hakemlere verilen talimat, hakemleri de çok zor duruma sokmakta. Hatta geçmişte maç tatil eden bazı hakemler uzun süre maç alamadılar. Dün akşamki maçın hakemi Halil Umut Meler de bir UEFA müsabakasında çok farklı davranacağı sahnelere seyirci kalıp olanları neredeyse görmezden geldi. Oysa UEFA’nın elit hakemi ve daha kısa bir süre önce kendisi bir saha olayının mağduru olmasına rağmen yeterince hassas davranmadı hatta sahaya atılan meşaleyi görmesine rağmen oyunu o anda kesmeyip bir faulün ardından ancak müdahale etti. Yaptırdığı anons da çok geç kalınmış bir anonstu.
Üç aşamalı plan mutlaka olmalı
UEFA, 2011 yılında kendi müsabakalarında meydana gelen ırkçılık ve ayrımcılık kaynaklı tacizlerin önünde geçmek amacıyla “Üç aşamalı planı” devreye soktu. Bu plan daha sonraki yıllarda liglerde de uygulanmaya başlandı hatta işin içine sadece ırkçı tacizler değil tribün kaynaklı şiddet olayları da katıldı. Öyle ki Bundesliga’da bu sezon sahaya tenis topu atılması protestolarında bile hakemler üç aşamalı planı devreye soktular ve bazı maçlar hakem tarafından tatil edilmenin kıyısından döndü.
Türkiye’de tribünlerde ırkçılık ve ayrımcılık kaynaklı tacizlere rastlamıyoruz. Ancak rakip kulüp düşmanlığı ve hakem kararları kaynaklı olaylara sıkça şahit oluyoruz. İşte TFF de aynen dün akşamki gibi durumlarda UEFA’nın üç aşamalı planını uygulamalıydı. Oysa TFF bitirilemeyen bir karşılaşmanın sonucuna masa başında karar vermemek ve başının ceza verilecek kulüple derde girmemesi için maçların son raddeye gelmeden (maç sırasında saha işgali) tatil edilmesini istemiyor.
Üç aşamalı plan nedir?
Aşama 1: Yapılan sözlü veya fiziksel tacizlerle birlikte oyunun kısa süre ile durdurulup anons yapılması.
Aşama 2: Tacizlerin devamı durumunda oyunun tekrar durdurulması oyuncularla birlikte soyunma odasına gidilmesi ve tacizlerin devamı durumunda maçın tatil edileceğine dair anonsun yapılması.
Aşama 3: Yine de tacizlerin önüne geçilemiyorsa maçın tatil edilmesi.
İşte dün akşam hakem sahaya su şişeleri yağmaya başladıktan bir süre sonra anons yaptırmalı ve anons sonrası da devam etmesiyle oyuncularla birlikte soyunma odasına gitmeliydi. Tekrar sahaya dönüldüğünde de tacizler devam ederse de maçı tatil etmeliydi.
Eğer TFF üç aşamalı planı uygulasaydı belki de seyirci sahaya dönüldükten sonra tacizlerin devam etmesi durumunda maçın tatil edileceğini ve bu durumun takımlarının hükmen yenilgisiyle sonuçlanacağını bilerek tacizlere devam etmez veya etseler de bunun sonuçlarını bilirlerdi. Sonrasında da kimsenin de diyeceği bir şey olamaz ve maç sonunda yaşanan sahneler de gerçekleşmezdi.