'Ticari gelirler konusunda yüzümüzü Dünya’ya dönmeliyiz'
-Beşiktaş’tan sonra her şeyi bırakıp eğitim için İngiltere’ye gittiniz. Bize o süreçten de bahseder misiniz?
-Her zaman Avrupa’da çalışabilecek bir futbol idarecisi olma hayalim vardı. 2018 senesinin yaz ayında radikal bir karar ile yurtdışında spor yöneticiliği eğitimi almaya karar verdim. Sonrasında Liverpool Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği yüksek lisans eğitimi aldım. Bu eğitimin en iyi verildiği yer İngiltere ve en iyi üniversitelerden biri de Liverpool Üniversitesi’ydi. İngiliz Kulüplerinde çalışan profesyonellerle tanışma, birçok İngiliz Kulübü’nün tesislerinde eğitim alma imkanına sahip oldum.
****
-Yurtdışında spor yöneticiliği eğitiminden ve öneminden bahseder misiniz?
-Avrupa’da özellikle İngiltere ve Almanya’da kulüpler ve federasyonlar seviyesinde çalışan kişiler spor yöneticiliği eğitimini almış oluyor. Bunun sebebi, bu tarz programlar birçok açıdan donanımlı futbol yöneticileri yetiştiriyor. Buralardan mezun olan kişiler mezun olduğunda; futbolcu izleme ve araştırma, futbolcu analizi, pazarlama, taraftar etkileşimi, finans, stadyum yönetimi gibi birbirinden bağımsız birçok disiplinde bilgi sahibi oluyor. Avrupa Kulüpleri’nin başarısının altında yatan nedenlerden biri de bu insanların bilgisi ve birikiminden yararlanması.
****
-Halen Almanya’da Borussia Mönchengladbach Kulübü’nde neler yapıyorsunuz?
-Borussia Mönchengladbach Kulübü’nde 1 aylık eğitim programına kabul edildim. Burada kulübün global pazarda yaptığı aktivitelerle ilgili çalışmalarda bulunup, kendilerine katkı sağlamaya çalışıyorum. Onun dışında Alman futbolu ve kulüp sistemleri konusunda kendilerinden bilgi alıyorum.
****
-İngiliz ve Alman futbolunda çok köklü incelemelere sahipsiniz. Acaba, Türk futbolunun ve kulüplerimizin gelişimi için neler yapılması gerekir?
-Özgün projelerle yeni gelir kaynakları yaratmalıyız. Ticari gelirler konusunda yüzümüzü Dünya’ya dönmemiz zaruri. Örneğin; birçok Avrupa Kulübü halihazırda Çin ve Amerika pazarlarında aktif faaliyet gösteriyor, biz oralarda yokuz. Sportif açıdan; doğru bir planlamayla uluslararası futbolcu izleme ve araştırma ekibi ve sistemi kurmalıyız. Avrupa Kulüpleri’nden örnek verecek olursam, bu işi yalnızca 7-8 kişi ile yapıyorlar ve Dünya üzerindeki birçok oyuncuyu yakından izliyorlar. Söylemek istediğim; yapılması çok zor bir iş değil, ancak iyi planlama ve bilgi gerektiren bir iş. Kendi güçlü futbolcu izleme ve araştırma ekibinizi yaratıp; Afrika, İskandinavya, Balkanlar gibi yetenekli futbolcuların yetiştiği pazarlara hâkim olmamız gerekiyor. Bir diğer konu sağlıklı bir taraftar ve kulüp etkileşimi… Özellikle İngiliz Kulüpleri’nin en iyi yaptığı şeylerden biri taraftarı da bu güzel oyuna dahil etmek. Bunun yapılması da taraftar etkileşim aktiviteleriyle mümkün. Bunları yaptığımızda eminim taraftarlar da bu oyundan daha fazla zevk alacak ve kulübe ise önemli derecede mali kaynak girdisi olacak. Avrupa Kulüpleri’nde yapılan ve bizde yapılması gereken daha birçok proje var, ancak daha fazlasını anlatırsam bu röportajı bitiremeyebiliriz.
****
-Türk kulüpleri ile Avrupa Kulüplerinin iş birliği yapması gerektiğinden bahsettiniz. Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?
-Kesinlikle, kulüplerimizin Avrupa Kulüpleri ile bazı konularda iş birliği yapması gerekiyor. Örneğin; altyapı,futbolcu izleme ve araştırma, futbolcu analizi, hoca eğitimi sadece birkaçı... Avrupa futbolunu gidip yerinde görmeden veya Avrupa kulüpleri ile etkili bir iletişim altında olmadan Avrupa Kulüpleri’nin nasıl başarıya ulaştığını bilemezsiniz. Biz eksik yönlerimizi o konuda başarılı olan Avrupalı kulüplerle iş birliği vasıtasıyla kapatabiliriz.
****
-Avrupa’nın birçok kulübüyle görüştüğünüz ve buralarda birtakım bağlantılarınız olduğu biliniyor, bu konudan bahseder misiniz?
-Avrupa’nın başarılı kulüplerinde çalışan ve benim aktif olarak iletişim halinde olduğum birçok çalışan dostum ve büyüğüm var. Kulüp ismi verecek olursam; Inter, Mönchengladbach, Stuttgart, Anderlecht bazıları. Şu an, Türk Kulüpleri’ne ilişkin ortaklaşa ne yapabiliriz noktasında kendilerini ikna etmeye çalıştığımı söyleyebilirim. Çok güzel şeyler olacak göreceksiniz.
****
-Spor yöneticiliği hayali olan Türk gençlerine vereceğiniz tavsiyeler var mı?
-Ben de o yoldan geçtim, meşakkatli ve zorlukları olan bir yol. Onun için öncelikle ne kadar istediklerini bilsinler ve asla pes etmesinler. Zorluklar insanı güçlendirir. Kendilerini spor yöneticiliği, spor hukuku, spor finansı, futbolcu izleme ve analizi gibi birçok farklı konularda geliştirsinler. Bilginizin yanında, futbol camiasında ne kadar kontağınız varsa o kadar güçlüsünüzdür. Onun için futbol endüstrisinde her zaman aktif olsunlar. Bir de unutmasınlar; Türk futbolunun onlara ihtiyacı var.