Ali Kemal Denizci: Namluda Kanarya yanlış işler...
Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta forma giyen Ali Kemal Denizci, 38 yıl sonra gelen şampiyonluktan Abdullah Avcı'ya; Ali Koç'tan Antalyaspor maçında açılan 'avcı' pankartına kadar birçok konuda Ajansspor'dan Ahmet Uykan'a önemli açıklamalarda bulundu.
"FUTBOLCU OLMAK AKLIMDA YOKTU"
- Futbol tutkunuz ne zaman başladı?
Ailemden gizli olarak futbola başladım. Hiçbir beklentim yoktu. Tek gayem oyun oynamaktı. İlk olarak amatör takımlardan Çarşıbaşı’nda oynadım. Sonra Yolspor’a gittim. Oradan da Üçüncü Lig'de mücadele eden Rizespor’a geçtim. İki yıl sonra da Trabzonspor’a transfer oldum.
- İdolünüz veya örnek aldığınız biri var mıydı?
Johan Cruyff hayranıydım. Bizim dönemimizde herkes onu örnek alırdı.
- Sağ ayağınız adeta raket gibiydi. Ayrıca çok süratliydiniz. Bu yeteneğinizi neye borçlusunuz?
Allah vergisiydi. Bir de biliyorsun burada hamsi bol. Onun faydaları…(Gülüyor). Şaka bir yana bunlar doğuştan gelen yeteneklerdi.
"İSTANBUL SALTANATINI TRABZON'UN ÇOCUKLARI YIKTI"
-İstanbul saltanatını bitiren o zamanki Trabzonspor'un başarısının sırrı neydi?
O zamanki yönetim doğruları gördü. Kendi evlatlarına önem verdi. Hepimiz Trabzon’un çocuklarıydık. Müthiş bir birlikteliğimiz vardı. Bir de buna yetenek eklenince mükemmel bir takım olduk. Kendi aramızda ‘Bizi kimse yenemez’ diyorduk. Bana göre bu Türk futbolunun fotoğrafı olması lazım. Bütün kulüplerin bunu örnek alması gelirken maalesef hâlâ görmemezlikten geliniyor. Trabzonspor 38 yıl sonra bunu gördü. İnşallah bu başarı yine tersine dönmez. Bu yolda devam eder.
MİLLİ TAKIM'DA BİR YABANCI!
-Trabzonspor’dan A Milli Takım’a davet edilen ilk futbolcu sizdiniz. Davet geldiğinde neler hissettiniz?
Genç Milli Takım’da bile forma giymeden direkt olarak A Milli Takım’a alınmıştım. O dönemler İstanbul dışındaki kulüplerden milli takıma oyuncu pek çağrılmazdı. Heyecandan elim ayağım titremişti. O anı anlatamam. Müthiş bir duyguydu.
"TARAFTAR İSTEDİ DİYE SAHADA HORON TEPTİM AMA..."
-Liverpool maçında ‘horon’ teperek çalım atmak nereden aklınıza geldi?
Aklıma gelmedi. Onu sadece Liverpool maçında yapmadım. O çalım Trabzon’da oynadığımız maçlarda taraftarların benden isteğiydi. Tabii ki skor bakımdan rahat olduğumuz anlarda tribünlerin özellikle istediği bir şeydi. Bunu yaptım ama bir gün Göztepeli bir futbolcu ağabeyim beni maçtan sonra uyardı. Çünkü bu çalımla rakip oyuncuları rencide ediyordum. Bana 'Bak Ali Kemal, büyük futbolcusun. Fakat yarın öbür gün senle de birileri böyle alay eder. Yaptığın iyi bir şey değil' dedi. O günden sonra o işi bıraktım.
"TRABZONSPOR'UN KURTULUŞU İÇİN SATILDIM"
- Trabzonspor’un sembol futbolcularından biri olmanıza rağmen neden Fenerbahçe’ye gittiniz?
Fenerbahçe iyi para verdi de onun için gittim. Fakat bana değil Trabzonspor’a verdi. Kulüp beni satarak bütçesini kurtarma peşindeydi. En iyi parayı Fenerbahçe teklif etti. Daha önce Galatasaray ile anlaşmıştım. Milli Takım’dan hocam Coşkun Özarı beni çok istiyordu. Ama Fenerbahçe beni kaçırdı. Büyük bir para da verdi. Mecburiyetten gittim.
"FENERBAHÇE'DE MUTLU OLAMADIM"
-Fenerbahçe’de oynamak ile Trabzonspor’da oynamak arasında en belirgin fark neydi?
Fenerbahçe tabii ki büyük kulüp. Şu anda bile farklı bir camia. Trabzonspor ise daha çok Anadolu özelliği taşıyordu. Fenerbahçe’de 3 sene oynadıktan sonra Beşiktaş’a gittim. İlk sezonumda Beşiktaş ile şampiyonluk yaşadım. Daha yaşlı olmama rağmen verimli oldum. Bunun sebebi Beşiktaş’taki düzendi. Orada insanlara sevgi ve yaklaşım çok daha farklıydı. Trabzon’da yaşadıklarımı Beşiktaş’ta yaşadım. Fenerbahçe’de böyle olmadı. Çünkü o dönem Fenerbahçe, kaos içindeydi. Gruplar ve amigo düzeni vardı.
"PARAYI DEĞİL BEŞİKTAŞ'I SEÇTİM"
-Fenerbahçe’den Beşiktaş’a transferiniz nasıl gerçekleşti?
O dönem beni başka kulüpler de istiyordu. Çok cazip teklifler almıştım. Ben ise daha az paraya Beşiktaş’ı seçtim. Çünkü o da büyük bir kulüptü. Futbolu Beşiktaş’ta noktalamak istedim. 1 sene oynayıp jübile yapmak hedefimdi. O sene Beşiktaş’ta şampiyon olunca 1 yıl daha oyna dediler. Yani büyük bir takımda futbolu bırakmak çok daha farklı.
"10 DAKİKA DA TRABZONSPOR'DA OYNAYABİLİRDİM"
- Anlattığınız gibi jübileyi Beşiktaş formasıyla yaptınız. Futbolu Trabzonspor’da bırakmadınız diye içinizde bir burukluk oldu mu?
Jübile maçım Beşiktaş ile Trabzonspor arasında oynanmıştı. Niyetim her iki takımın formasını 10’ar dakika giymekti. Fakat bu düşüncem yönetici büyüklerimiz tarafından kabul görmemişti. Sonuç itibariyle hâlâ Trabzonspor’la anılıyorum. Bu da beni gururlandırıyor.
"OSMAN'I KENDİ ELLERİMLE YOLLADIM"
- Bildiğim kadarıyla kardeşiniz Osman Denizci ile hiç aynı takımda forma giymediniz.
Sadece A Milli Takım’da beraber oynadık. Bilhassa onunla birlikte Trabzonspor’da oynamayı çok isterdim. Ama onu Fenerbahçe’den Trabzonspor’a kendi ellerimle verdim. Bu işe sahip çıktım. Ona, 'Oğlum Trabzon'a gideceksin. Oraya hizmet edeceksin. Orası senin doğduğun yer' dediğimi hatırlıyorum.
"TRABZON YANLIŞTAN DÖNDÜ, ŞAMPİYON OLDU"
-Şimdi de günümüze dönelim. Trabzonspor, 38 yıl aradan sonra şampiyon oldu. Bu kadar yıl neden bekledi?
Son yıllarda Trabzonspor günün modasına uyarak farklılaşmaya çalıştı. Nihayetinde bunun yanlışlarını gördü. Şu anki yönetim bunu çok iyi planladı. Mesela şöyle tarif edeyim; yönetim bu işi tamamen hocaya teslim etti. İyi bir hoca seçti. Yani Abdullah Avcı’yı… İhsan Derelioğlu yönetimdeki Trabzonlu scoutlar da bu işin mimarları oldu. İyi araştırma yaptılar. Yetenekten ziyade kulübe ve bütçeye uygun, karakterli futbolcuları ön planda tuttular. Hocayla scout ekibinin anlaşması, birbirlerine güvenmeleri önemliydi. Yönetimin de onlara saygı duyması Trabzonspor’u şampiyonluğa taşıdı.
"ABDULLAH AVCI'DAN DA ÖNDE OLMAK İSTERDİM"
- Siz de uzun yıllar teknik direktörlük yaptınız. Abdullah Avcı’nın yerinde olmak ister miydiniz?
Abdullah Avcı’dan da önde olmak isterdim. Avrupa’da başarılı işler yapmayı arzu ederdim. Ama maalesef şu anda keşke dediğim olaylardan biridir. Büyük kulüplerde hoca olarak başarılı olamayacağımı hissettiğim için bu işi 20 yıl önce bırakma kararı aldım. Çünkü benim tarzım Türkiye şartlarına uygun değildi.
"FENERBAHÇE, TRABZONSPOR'UN HİÇ RAKİBİ OLMADI Kİ; NEDEN BAĞIRIYORLAR?"
- Son haftalarda yaşanan puan kayıplarından sonra şampiyonluk için endişelendiniz mi hiç?
Hayır endişelenmedim. Trabzonspor, her açıdan şampiyonluğa hazırdı. Sadece biraz rehavet yaşandı. Futbolcuların 'Nasılsa şampiyon olduk' düşüncesi nedeniyle puanlar kaybedildi. Bu da taraftarları tedirgin etti. 'Bir an önce bitirelim şu işi' hissine kapıldılar. Bu da gayet doğaldı. Ama Fenerbahçe'nin şu anda bağırması, haykırması doğru değil. Bu sezon Trabzonspor'un rakibi Fenerbahçe hiç olmadı ki. Niye bağırıyorlar onu anlayamadım.
"ALİ KOÇ, BAŞARISIZLIĞINA BAHANE ARIYOR"
- Ben de tam o konuya gelecektim. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 'Trabzonspor korunuyor' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sanırım Ali Koç, önümüzdeki senelere hazırlık yapıyor. Antalyaspor maçında açılan o pankartı kınıyorlar ama o olay olmasaydı başka bir bahane bulacaklardı. Bana göre Ali Koç, kendini kurtarmaya çalışıyor.
"O PANKART YANLIŞ ANLAŞILDI"
- Peki tribünde açılan tüfek ucundaki kanarya resimli o pankart için sizin yorumunuz nedir?
Yanlış… Fakat o düşünceyle o pankartın hazırlandığını sanmıyorum. Yani Abdullah Hoca’yı soyadından dolayı ‘avcı’ olarak göstermeye çalıştılar. Tabii ki tüfeğin namlusunun ucunda kanaryanın resmedilmesi doğru değil. Bunlar yanlış işler.
"TRABZONSPOR'U KUTLAMALARI GEREK"
- Bir de Fenerbahçe’nin yanı sıra Beşiktaş ve Galatasaray dahil olmak üzere birçok kulüp Trabzonspor'u şampiyonluğunu kutlamadı. Bunun için ne dersiniz?
Hata yapıyorlar. İnsanları, taraftarları ayrıştırıyorlar. Trabzonspor, aslanlar gibi puan farkı yapmış, şampiyon olmuş. Burada o ceza verilmedi, şu yapılmadı demek doğru değil. Kutlamaları, tebrik etmeleri lazım. Yarın aynı şey kendi başlarına gelecek.
"ŞAMPİYONLAR LİGİ İÇİN BU KADRO YETMEZ"
- Trabzonspor’un mevcut kadrosu Şampiyonlar Ligi için yeterli mi?
Hayır yeterli değil. Zaten şu anda arkadaşlarla birlikte scout odasındayız. Gelecek sezon daha zorlu bir maraton bizi bekliyor ve onun için şimdiden planlamalar yapıyoruz. Eksiklerin ne olduğunu iyi biliyoruz. Ona göre hazırlıklarımızı yapıyoruz.
"RAKİPLERİ SIRAYA DİZERDİM"
- Yine geçmişe dönelim. Birlikte oynamaktan keyif aldığınız oyuncular kimlerdi?
Tek tek isim vermem çok zor. Hemen hepsiyle iyi anlaşıyordum diyebilirim. Yetenekleri kısıtlı olan arkadaşlarım bile mücadele örneği veren insanlardı. Her biri ayrı bir değerdi.
- Karşısında oynamakta zorlandığınız defans oyuncusu var mıydı peki?
Hiç zorlanmadım. Kendime müthiş bir güvenim vardı. Sürekli adam markajındaydım. Ama ben onu hiç düşünmezdim. İkinciyi, üçüncüyü arkadan kim gelecek ona bakardım. (Gülerek)
"UĞURCAN ÇAKIR DÜNYA ÇAPINDA"
- Birlikte ter döktüğünüz Şenol Güneş mi daha iyi kaleciydi yoksa Uğurcan Çakır mı?
Bu tür mukayeseleri biz yapamayız. Yanlış olur. İyi kaleciler geldi geçti. Ben Uğurcan’ı çok beğeniyorum. Bana göre dünya çapında bir kaleci.
"SEN MİSİN LİVERPOOL'U HAFİFE ALAN!"
- Kariyerinizde unutamadığınız maç veya gol hangisi?
Tabii ki Liverpool maçı. Onları o zaman Trabzon’da 1-0 yendik. O kadar kendimize güvenimiz vardı ki orada da kazanırız diye havalara girdik. Bilhassa ben öyle düşündüm. Ama maalesef o iş öyle olmuyormuş. (Gülerek) İngiltere'deki maçta nerdeyse topa bile değmeden 3-0 yenildik.
-Beşiktaş formasıyla kornerden Galatasaraylı kaleci Haydar’a attığınız golü hatırlıyorum.
Aslında ben normal korner kullandım. Fakat rüzgârın ve Haydar’ın güzelliğiyle o korner gol oldu. (Gülüyor)
"NASIL YAŞAMAM GEREKTİYSE ÖYLE YAŞADIM"
- Pişmanlık duyduğunuz bir olay var mı?
Az önce dediğim gibi nasıl çok iyi bir hoca olamadım pişmanlığım vardı. Yani uluslararası anlamda. Olamayacağımı hissettiğim anda bıraktım zaten. Diğer yandan hatalarım olmuştur. Ama o yaşa göre yaşanması lazımdı ve yaşadım. Bundan hiç pişmanlık duymadım. Belki biraz fazla harcadım. Daha tutumlu olabilirdim.
"KULÜPLER GÜNLÜK BAŞARILAR PEŞİNDE"
- Size göre Türk futbolunun en büyük sorunu nedir?
En büyük problemimiz kendi değerlerimize sahip çıkmamamız. Altyapıya gereken önemin verilmediğini düşünüyorum. Bir takım altyapısından kendi bünyesine ne kadar oyuncu katarsa o kulübün geleceğe dönük başarılar kazanacağına inananlardanım. Maalesef birçok kulüp dışarıdan alına futbolcularla günlük başarılar elde ediyor. Ondan sonra küme düşmeme mücadelesi veriyor.
"ŞENOL GÜNEŞ VE FATİH TERİM BAŞKAN OLSUNLAR"
- Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli’nin artık emekli olmaları gerektiğini düşünenler var. Siz bu yoruma katılıyor musunuz?
Bu bir hırstır, farklı bir duygudur. Maddi olanakları fazla. Şenol Güneş, Trabzonspor’da başkan da olabilir. Aynı şekilde Fatih Terim, Galatasaray’da… Mustafa Denizli’yi saymıyorum. Onların bu işi sadece maddiyat için yaptıklarına inanmıyorum. Teknik adamlığın verdiği stresle yaşamayı seven insanlar.
"ŞOTA'YI SÖRLÖTH VE NWAKAME İLE MUKAYESE ETMEM"
- Teknik direktör olsanız golcü olarak Şota-Sörloth-Nwakaeme üçlüsünden hangisini takımınızda tercih ederdiniz?
Şota, bambaşka bir oyuncuydu. Diğerlerine bir şey dememe gerek yok.
"YETER Kİ TRABZONLULARIN YÜZÜ GÜLSÜN"
- Son olarak gelecekten beklentiniz nedir?
Uzun ve sağlıklı yaşamak. Trabzonspor’u hep iyi yerlerde görmek. Bu insanların sevincine ortak olmak.
KİMLİK KARTI
Adı soyadı: Ali Kemal Denizci
Doğum tarihi: 1 Mart 1950 (72 yaşında)
Doğum yeri: Trabzon
Mevkii: Sağ kanat
Lakabı: Fırtına Kemal
Profesyonel kariyeri: 1972-1978 Trabzonspor, 1978-1981 Fenerbahçe, 1981-1983 Beşiktaş. (Toplam : 206 maç - 43 gol)
Milli takım Kariyeri : 1975-1982 arası 27 kez A Milli
Teknik direktörlük kariyeri: 1990-1991 Trabzonspor (altyapı antrenörü), 1991-1992 Kartalspor, 1992-1994 Kardemir Karabükspor, 1994 İstanbulspor, 1994-1995 Hatayspor, 1995-1996
Maltepespor, 1996 Boluspor, 1996-1997 Çaykur Rizespor, 1997-1998 Trabzonspor (yardımcı antrenör), 1998 Trabzonspor, 1998-1999 Elazığspor, 2000-2001 Kardemir Karabükspor.
Şu anki görevi: Trabzonspor yönetim kurulu danışmanı
Başarıları
Süper Lig (3): 1975-1976 ve 1976-1977 sezonlarında Trabzonspor ile 1981-1982 sezonunda Beşiktaş ile şampiyonluk.
Türkiye Kupası (3): 1976-77, 1977-78 Trabzonspor ile 1978-79 Fenerbahçe ile şampiyonluk.
Cumhurbaşkanlığı Kupası (3) : 1975-76, 1976-77, 1977-78 Trabzonspor ile şampiyonluk
Başbakanlık Kupası (3): 1975-76, 1977-78 Trabzonspor ile 1979-80 Fenerbahçe ile şampiyonluk.