Trabzonspor formalı çocuğa biber gazı sıkan kişi yakalandı!
Bursa Valiliği, Trabzonspor formalı 9 yaşındaki bir çocuğa biber gazı sıkan kişinin Emniyet birimlerince 3 adet biber gazı ile birlikte yakalandığını açıkladı.
Trabzonspor formalı çocuğa biber gazlı saldırı
Olay, merkez Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi'nde meydana geldi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, arkadaşıyla oturan Trabzonspor formalı 9 yaşındaki bir çocuk, sokak arasında bisikletiyle ilerleyen bir kişinin önce hakaretlerine, ardından biber gazlı saldırısına uğradı.
Saldırgan olay yerinden kaçtı
Acı içinde kalan çocuk nefes almaya çalışırken, saldırgan ise bisikletiyle olay yerinden kaçtı. Saldırının ardından fenalaşan çocuk, hastanede tedavi altına alındı.
Bursa Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bazı basın yayın organları ile sosyal medyada yer alan 29.10.2023 günü Osmangazi ilçesi, Dikkaldırım Mahallesi'nde meydana gelen 'Kasten Yaralama' (Biber gazı sıkmak suretiyle) olayı ile ilgili olarak aşağıdaki bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gerektiği anlaşılmıştır.
Meydana gelen saldırıda yaralanan Y.E.B. isimli vatandaşımızın taburcu edildiği ve sağlık durumunun iyi olduğu bilgisi alınmıştır.
Şüpheli 3 adet biber gazı ile yakalandı
Söz konusu olay görüntülerinden hareket edilerek müşteki Y.E.B.'yi darp ettiği tespit edilen faili meçhul şüphelisi V.İ. isimli şahıs 01.11.2023 tarihinde Emniyet birimlerimizce 3 adet biber gazı ile birlikte yakalanmış olup gerekli yasal işlemler için ilgili birimimize intikal ettirilmiştir."
Yusuf Emir: "Gözlerime sıktı ve kaçtı"
Üzerindeki Trabzonspor formasının yaşananlar yüzünden zarar görmesine üzülen Yusuf Emir, Anadolu Ajansı'na, arkadaşıyla sokakta dondurma yedikleri sırada yanlarına bisikletli birinin geldiğini söyledi.
Bisikletin orta demirinin kırmızı, diğer taraflarının siyah olduğunu belirten Yusuf Emir, "Alnı geniş, saçları uzun biriydi. Adam yanımıza yaklaştı. Cebinden biber gazı çıkardı. Bana 'Trabzonsporlu musun?' diye sordu. Ben de 'Evet' dedim. Sonra bana 'Trabzonspor eziktir' dedi ve cebinden çıkararak biber gazını sıktı. Sonra bisikletiyle gitti. Gözlerime sıktı ve kaçtı." diye konuştu.
Yusuf Emir, Messi hayranı olduğunu, Trabzonspor'u çok sevdiğini ve gelecekte futbolcu olmayı istediğini dile getirdi.
"Yusuf'ta kalıcı hasar bırakmasın diye pedoloğa götüreceğiz"
Anne Sonay Baş da o gün oğluyla Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü kutlamalarına katıldıktan sonra Trabzonspor Futbol Okuluna gittiklerini anlattı.
Oğlunu futbol okuluna kısa süre önce yazdırdığını, ikinci kez antrenmana götürdüğünü aktaran Baş, antrenman bitiminde evlerinin sokağına geldiklerinde oğlunun arkadaşıyla oynamaya başladığını ifade etti.
"Gözünü hiç açamıyordu"
Bir süre sonra sokakta çığlık seslerini duyduğunu söyleyen Baş, "Çocuğumu bidonlardaki suyla yıkadıklarını gördüm. İlk önce Yusuf'a araba çarptı zannettim. Sonra hemen aşağıya indim. Sonra oğlum bana sarıldı. 'Anne ölüyorum, kurtar beni' falan dedi. Gözünü hiç açamıyordu." ifadesini kullandı.
Baş, o gün Yusuf Emir'e temas eden herkesin biber gazından etkilendiğini belirtti.
"Oğlumu oksijen tüpüne bağladılar ve nabzını düşürmeye çalıştılar"
Olayı alt komşusunun gördüğünü aktaran Baş, şöyle devam etti:
"Ambulans ekibi geldiğinde de zaten sudan başka hiçbir şey yapılamayacağını söyledi. 29 Ekim kutlamaları olduğu için yoğun trafik vardı. Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesine gittik. Oğlum çok korkmuştu. Orada oğlumu oksijen tüpüne bağladılar ve nabzını düşürmeye çalıştılar. Hastane polisi de tutanak tuttu. Sonra bizi tedavi altına aldılar. Ertesi gün sabaha karşı da taburcu ettiler. Daha sonra polis merkezine giderek şikayetçi olduk. Dün Yusuf tekrar muayene oldu. Tansiyonu ve nabzı normal ama yaşadığı korku ve travma Yusuf'ta kalıcı hasar bırakmasın diye pedoloğa götüreceğiz. Bu olayı atlatmasını umuyoruz. O adam dünyanın en nahif insanına zarar verdiğinin farkında değil. Benim çocuğum kimseye böyle argo kelime bile kullanmaz, hiç bilmez böyle şeyleri. Bizim evimizde hiç yüksek ses yoktur. Yaşadığı korkuyu tahmin edebiliyorum. Ben Yusuf'a bir tık yüksek ses kullandığımda oturup ağlayabilecek potansiyele sahip. Biz kimseye zarar vermedik. İşimizde, gücümüzde burada kendi dünyamızı kurduğum, oğlumla yaşadığım bir evdeyim ben."