Trabzonspor'u Marin'e Chelsea anlatmış
Trabzonspor Dergisi Marko Marin ile kariyeri, Trabzon günlerini ve Bordo-Mavili takımla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdi...
Daha 26 yaşında olmasına rağmen dünyanın en büyük 4 liginde futbol oynadı. Üstelik hepsi birbirinden kaliteli, şampiyonluk yaşayan takımlardı. Haliyle dünyaca ünlü yıldızlarla da yan yana top koşturdu. İngiltere’nin Chelsea takımında kaç kişiye nasip olur Frank Lampart ve John Terry ile yan yana futbol oynamak. Bundesliga takımlarından Werder Bremen’de Mesut Özil ve Hugo Almeida’ydı takım arkadaşları. La Liga’nın gediklisi Sevilla’da M’bia, Koke, Ivan Rakitic, Carlos Bacca ona eşlik etti. İtalya’nın Fiorentina’sında Mario Gomez, Juan Vargas, Mati Fernandez gibi oyunculara servis yaptı. Şimdi bir başka büyük bir takımda Trabzonspor’da ter döküyor. Yine büyük yıldızlarla beraber.
1989 yılında Bosna-Hersek’in Hırvatistan’a yakın Gradiska kasabasında dünyaya gelen Marko Marin. Daha 2 yaşındayken ailesinin Almanya’ya yerleşmesiyle bu ülkenin yolunu tutar. Futbola da burada başlar. Eintracht Frankfurt takımının genç takımından Borissia Mönchengladbach alt yapısına geçiş, ardından bu takım ile Bundesliga’da boy gösteriş. Derken daha iyi bir takım olan Werder Bremen’e, oradan ise daha da yükselerek 8 milyon avro karşılığında İngiltere’nin Chelsea takımına yelken açış, burada Avrupa Ligi Kupası’nı kaldırış ve İspanya’nın Sevilla takımıyla bir kez daha Avrupa Ligi Kupası’na uzanış. Bu yolculuklardaki ara duraklar ise Fiorentina ile Anderlecht. O halen Chelsea’nın oyuncusu. Trabzonspor’a bu takımdan kiralık geldi. Bordo-Mavili takımın taraftarları adeta kendilerinden gördükleri Marko Marin’e de çabuk ısındı. O da sahada fark oluşturan bir futbol ortaya koyarak taraftarlarının sevgisini boşa çıkartmadı. Alman Milli Takımı’nı da terleten oyuncu, Trabzon günlerini ve Bordo-Mavili takımı, Trabzonspor Dergisi'ne anlattı.
-Dünyanın en büyük 4 liginde futbol oynadın. İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya. Böyle bir kariyer her futbolcuya nasip olmaz. Bu çeşitliliği neye bağlıyorsun?
Bunu bir nedene bağlamak yerine sonucunu konuşmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Sizin de belirttiğiniz gibi dünyanın en önemli sayılabilecek 4 liginde, üst düzey takımlarda forma giydim. Bu doğal olarak bir tecrübeye sahip olmamı sağladı.
-Sevilla’da M’Bia ile birlikte oynadın. Onunla yine aynı takımdasın. Bu konuda neler söylemek istersin?
M’bia çok iyi bir arkadaşım. Pozitif anlamda deli dolu birisi. Sevilla’da bir yıl birlikte oynadık. Şimdi burada buluştuk. Çok sevdiğim bir karakter. Onun burada olması benim için olumlu bir durum.
-Buraya gelmeden kimlerle görüştün. Mehmet Ekici ile de Almanya’da beraber oynadın sanırım.
M’bia’yı tanıyordum ve gelmeden önce aradım. Hatta aradığımda Mehmet Ekici de yanındaydı. Her ikisiyle de görüştüm. Ancak bu görüşme takım hakkında bilgi almak için değildi. Çünkü Chelsea Kulübü bir oyuncusunu başka bir takıma kiralayacağı zaman futbolcusuna her türlü bilgiyi eksiksiz olarak veriyor. Buraya gelmeden önce Trabzonspor’un nasıl bir takım olduğunu, neleri başardığını, kadro yapısını ve benim Trabzonspor’da kişisel kariyerimin nereye evrileceğini Chelsea Kulübü yetkileri bana anlatmıştı.
-Gelelim Trabzonspor’a. Trabzonspor’u tercih etmendeki en önemli sebep neydi?
Trabzonspor’un çok büyük bir kulüp olduğunu buraya gelmeden önce biliyordum. Buraya geldikten sonra beklediğimden daha büyük bir kulüp gördüm ve görmeye devam ediyorum. Ligin başında çok iyi bir atmosfer vardı. Lige iyi başlamıştık. Hocamızın isminin altını çizmemiz lazım. Kendisi çok önemli bir insan ve çok değerli futbol fikirlerine sahip. Takımın kalibresi belli. Her zaman zirveyi hedefliyor. Kendi kişisel kariyerim açısından da burada olmak önemli. Geçen sene düzenli oynama fırsatı bulamadım. Tekrar kendi kimliğime kavuşmam ve kendi formuma ulaşmam konusunda bana çok büyük desteği olacağına inandığım bir kulüp. Buraya gelmenin benim için çok önemli bir transfer hamlesi olduğuna inanıyorum.
-Trabzon şehri hakkında neler söylemek istersin?
Trabzon şehri bir oyuncuya futbol anlamında iyi olanaklar sunuyor. Bunu bir avantaj olarak görmemiz gerekiyor.
-Beklentilerini karşıladı mı bu şehir?
Sakin ve iyi restoranlara sahip bir şehir. Burada kendimi son derece iyi hissediyorum. Şehirle ilgili bir sıkıntım yok. Burada bulunmaktan son derece memnunum.
-Trabzonspor’un maçlarında hakem hataları çok gündeme geliyor. Türk futbolcular bundan çok etkileniyor. Bu hatalar takım üzerinde kalıcı etkiler bırakıyor mu?
Hakem hataları her yerde oluyor. Hakemlerin bu hataları art niyetli yaptığını düşünmüyorum. Ancak hatalar 3 kez, 4 kez ve sürekli bizim aleyhimize yapılınca o zaman insan güvenini kaybediyor, acaba mı? diye düşünmeye başlıyor. Umut ediyorum ki o limitin sonuna kadar gelmişizdir. Bundan sonra aleyhimize hatalar yapılmamasını temenni ediyorum.
-Marko Marin’i önümüzdeki sezon da Trabzonspor’da görebilecek miyiz?
Burada kalıp kalmayacağımla ilgili şuan net bir şey söyleyemem. Trabzonspor’un önünde bir opsiyon var. Sezon sonunda bu durum netleşecek.
-Trabzonspor ile çıktığın karşılaşmalar içerisinde seni en çok mutlu eden ve üzen maç hangisi oldu?
Galatasaray maçını söyleyebilirim. Çünkü domine edici, rakibi kendi alanında hapsedici ve sayısız gol fırsatı bulduğumuz bir maçtı. Yeni oluşan bir kadro olmamıza rağmen ortaya koyduğumuz futbol mutluluk vericiydi. Maçı kazanabileceğimizi onlara hissettirdik. Maalesef büyük şanssızlıklar ve değişik etkenlerden dolayı kaybetmemiz beni çok üzdü. Bu nedenle en çok üzüldüğüm maç için yine Galatasaray’ı söyleyebilirim. Oyunumuzun hakkını alamadık ne yazık ki.