Tuğberk Tanrıvermiş: "Galatasaray'dan Devre Arasında Teklif Geldi"
Spezia'nın genç takımını çalıştıran Tuğberk Tanrıvermiş, Galatasaray'ın eski çalıştırıcısı Fatih Terim'in İtalya'daki etkisini ve genç yetenek Arda Güler hakkında konuştu.
Skorer'e konuşan genç hoca “Türkiye’de yardımcılığı düşünmüyorum” derken kariyerini İtalya’da sürdüreceğini söyledi.
- İtalya’da bu sezon nasıl geçti?
Başarılı bir sezon geçirdik. Geçtiğimiz sezonların puan ortalamasının üzerine çıktık. Attığımız ve yediğimiz gol sayısında da iyi bir performans sergiledik. Gol yememeyi alışkanlık haline getirdik. Spezia küçük bir kulüp ve onlar için bu önemli. Asıl başarı a takıma verdiğimiz oyunculardı. A Takım hocamız Thigo Motta ile çok iyi bir ilişkimiz vardı. Sürekli antrenmanlarımızı izledi ve futbola dair görüşlerimizi paylaştık. Pek çok oyuncu benim takımımdan Seri A’da hem kulübeye girdi hem de son dönemde süre aldılar.
- Galatasaray ile adınız geçti iki dönemdir. Neden olmadı?
Devre arasında resmi olarak teklif yapıldı. Spezia’ya da gitti bir teklif. Kulüp de sıcak bakmadı. Kariyerimin bu aşamasında kesinlikle Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum. Yardımcı antrenörlük de yapmayı düşünmüyorum Türkiye’de. İki dönemde de Galatasaray’ın temasları oldu. Devre arasında resmi bu dönem ise sözlü olarak bazı şeyler konuşuldu. Kariyerimi Avrupa’da devam ettirmek istediğimi söyledim. Ben Galatasaraylıyım. Galatasaray Kulübü’nün İtalya’da bir elçisi olduğumu söylememe gerek yok herhalde. İtalya’daki 4. sezonumu tamamladım. Bu büyük bir gurur. Ben orada sakin kalmayı, ani tepki vermemeyi öğrendim.
- Eski öğrenciniz Bartuğ Elmaz’ın Marsilya tercihini nasıl değerlendiriyorsun?
Bizim olduğumuz dönemde U-14 Takımı’nda da çok başarılı olmuştu. Her sene tüm altyaş kategorilerinde, milli takımlarda kaptan olarak oynadı. A takıma kadar da yükseldi. Fatih Hoca’nın da gözünden kaçmadı yetenekleri. Maalesef kulüpten ayrıldı. Bu tarz ayrılıklardan ben çok üzüntü duyuyorum. Galatasaray için kayıp olduğunu düşünüyorum.
- Bu ayrılıklar neden oluyor?
Bunun sebebi ülkemizdeki organizasyon eksikliği. Kesinlikle burada tek suçlu menajer değil. Bartuğ kalitesinde bir oyuncunun Juventus’ta, Inter’de, Roma’da ayrılma ihtimali yok bu şekilde bedavaya. Bizde ise sayısız örneği var. Merih Demiral’ından tutun Mustafa Kapı’ya kadar sayabiliriz. Bu oyuncuların değerini mukavelesinin bitmesine 1 sene kala fark ediyoruz.
- Bu oyuncular kalmaya nasıl ikna edilebilirdi?
Kulüpte sistematik yapının olması gerekiyor. İki senede bir başkan değişiyor. Sürekli antrenör değişiyor. Buna bağlı olarak da sürekli akademi direktörü değişiyor. İtalya’da altyapının başındaki direktör 10 yaşından 19 yaşına kadar tüm futbolcuları biliyor. Yönetime raporunu sunuyor. O oyuncuların mukaveleleri 15, 16 yaşında çoktan yapılmış oluyor. Çocukların elden kaçma gibi bir şansı olmuyor.
- Arda Güler, Emirhan İlkhan ve Ahmetcan Kaplan gibi gençleri nasıl buluyorsun?
Arda çok yetenekli bir oyuncu. İtalya ve Avrupa’ya baktığım zaman 2005 jenerasyonun en önde oyuncusu diyebilirim. Sırf yetenek değil fizik anlamında da sağlam bir altyapısı olduğunu görüyoruz. Yaşıtlarına göre oturmuş bir fiziği var. Çelimsiz bir yapısı yok. Emirhan’ın da geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum. Ahmetcan’ın oyun kurma kabiliyetini iyi buldum.
- Fatih Terim, İtalya’daki çalışmalarını nasıl görüyor?
Fatih Terim bir Galatasaray efsanesi. Sağ olsun bana hep destek verdi. Özellikle bu yaz da yapacağım tercihle ilgili olarak da kendisiyle görüştüm. Sağ olsun bana fikirlerini sundu ki bu benim için çok değerli. Bir Galatasaraylı olarak Fatih Terim’in kulüp tarihi açısından ne anlama geldiğini söylemeye pek gerek yok. İtalya kararımı destekliyor. O da oranın bir hocanın gelişimi için önemini biliyor.