"Tüm Türkiye dua etti"

Gülbahar Akgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Taha'nın başarısının küçüklüğünden beri verdiği emeklerin karşılığı olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:   "Çok çalıştı ve ağır sporlar yaptı. Çocukluktan beri emek verdi ve çok çalışarak bu başarıyı elde etti. Çok zor ve heyecanlı bir süreç atlattık. Antrenmanda giydiği kıyafetleri, çantasını, her şeyini hazırlıyordum. Uyku saatlerine kadar her şeyine önceden dikkat ettik. Taha beslenmesine de çok dikkat ediyor. Et ağırlıklı beslendiği için yemeklerimizden et eksik olmuyor."

Taha'nın babası sayesinde güreşe başladığını ve ağabeyi ile sürekli güreştiğini anlatan Gülbahar Akgül, "Taha, beşinci sınıftan beri güreşle uğraşıyor. Babası, ağabeyi ile Taha'yı yanına alıp antrenmanlara götürürdü. Ağabeyi ile beraber bir süre güreş eğitim merkezinde kaldı. Ağabeyi yatılı kaldı ancak Taha istemedi. Çünkü dersleri çok iyiydi. 'Derslerime ağırlık veremiyorum ben yatılı kalmak istemiyorum.' dedi ve geri geldi. Taha okuldan çıkıp koşa koşa antrenmana giderdi." ifadelerini kullandı.

Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 2016 Olimpiyat Oyunları'nda oğlunu canlı izlemenin çok zor ve heyecanlı olduğunu vurgulayan Gülbahar Akgül, "Taha'yı Rio'da canlı izledim. Çok zor ve heyecanlı oldu. Kalbimiz duracak sandık. Çok güzel bir duygu Allah herkese nasip etsin. İstiklal marşımızı söyletti ve bayrağımızı dalgalandırdı. Gurur duyduk." diye konuştu.

Olimpiyat şampiyonu milli güreşçi Taha Akgül ise bundan sonraki hedefinin Avrupa'da, dünyada ve olimpiyatlarda yeni rekorlara imza atmak olacağını belirtti.

Taha Akgül, henüz yaşının genç olduğunu aktararak, "Önümde 6-7 sene zirve yapabileceğim yıllar var. Bundan sonraki hedefim ülkeme yine altın madalya kazandırmak olacak. Henüz bitmedi daha 26 yaşındayım. İnşallah bu yıllar içerisinde hem Avrupa, hem dünya hem de olimpiyatlarda yeni rekorlar kırıp ülkemin bayrağını göndere çektirmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Taha Akgül, annesinin Rio'da yanında olmasının kendisi için ekstra bir güç olduğunu dile getirdi.

Mili güreşçi, anne ve babasının ilk müsabakadan beri destek ve dualarını hissettiğini hatırlatarak, sözlerine şöyle tamamladı: "Tribünden annem ve babam bana ilk müsabakamdan finale kadar hep destek olup dua ettiler. Daha önce de olimpiyatta yer aldım ancak bu kadar tanınmıyordum. Ama şu anda sokaktaki insanlar tarafından tanınıyorum. Herkes izledi ve altın madalyaya ihtiyacımız vardı. Ülkemiz malum 15 Temmuz sürecini yaşadı. Şehitlerimizden dolayı moralimiz bozuktu. Hatta ben şampiyon olmadan önce de bir patlama meydana gelmişti. Tabi Cumhurbaşkanımız bütün maçlarımı takip etmiş. Patlamanın üzerine benim şampiyonluğum oldu. Bayrağımız göndere çekilince ve İstiklal marşımız okununca kendisi de gururlanmış. Tüm Türkiye dua etti ve bu başarı onların dualarıyla oldu"