Türk futbolu sabote edildi
Ajansspor yazarı Hüseyin Özkök, Süper Lig'de küme düşmenin kaldırılmasını değerlendirdi. İşte küme düşmenin kaldırılmasını Türk futbolunu sabote etmek olduğunu ifade eden Hüseyin Özkök'ün köşe yazısı...
2019/20 sezonu tarihe “pandemi sezonu” olarak geçti. Her şey normal başladıktan sonra 2020’nin ilk aylarında aniden yayılan salgın, futbolu alt üst etti. Hepimizin bildiği gibi çok zorlu bir süreçten sonra ligler güçlükle bitirilebildi. Avrupa maçları ise henüz tamamlanamadı.
Onlar tamamlanır tamamlanmaz bu defa Eylül ayı başında bir hafta süreyle milli maç arası olacak. Ardından 2020/21 sezonu, ligler, ülke ve Avrupa kupaları ön eleme maçları ile başlayarak ara vermeden 1 Ekim'e kadar sürecek. Ardından bir haftalık bir milli maç arası devreye girecek. 20 Ekim'de ise Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi grup karşılaşmaları start alacak. Kasım ayı da pek farklı geçmeyecek.
Orada da Avrupa ve milli maç haftaları takvimin önemli bir bölümünü işgal edecek. Aralık ayında milli maç arası olmayacak ama Avrupa maçları ayın 10’una kadar sürecek. 2021 yılıyla birlikte tempo hiç düşmeden devam edecek. Ve marttaki milli maç arası da dahil haziran ayındaki Avrupa Şampiyonası öncesinde son bulacak. Yani inanılmaz sıkışık bir 2020/21 sezonu Türkiye ve Avrupa futbolunu bekliyor.
Kendi bacağına kurşunu sıktı
İşte böyle bir ortamda yıllardır "küme düşme kaldırılsın" diye çıkan söylentilere kulak tıkayan TFF, bu sezon pandemi bahanesiyle büyük çoğunlukla kulüplerin taktik hamlesiyle siyasetçileri devreye sokmasıyla artan baskılara dayanamadı ve küme düşen üç kulübü Süper Lig’e geri alarak Türk futbolunu adeta sabote edip kendi bacağına kurşun sıktı.
İşin ilginç yanı ise oyuncuları korkunç bir tempo içine girecek olan kulüplerin Kulüpler Birliği’nde büyük çoğunlukla buna destek vermesi. Ancak benim düşünceme göre kulüpler, TFF’nin yabancı kuralını ertelenmesi karşılığında küme düşmenin kaldırılmasına razı oldular. Yoksa hiçbir akılcı ve rasyonel kulüp yönetiminin bu garabete onay verebileceğini düşünmüyorum.
Peki, 2020/21 sezonu nasıl tamamlanacak toplamda 42 hafta sürecek ligde oynanacak 420 karşılaşma ve Türkiye Kupası nasıl organize edilecek? Bu sorularla birlikte diyorum ki, TFF’de program planlama işini yapanlara Allah kolaylık versin.
Kupada maç sayısı düşürülecek
Yapılacak şey ise çok net belli Türkiye Kupası statüsü değişecek ve maç sayısı mümkün olduğunca azaltılacak. Ek olarak boş hafta aralarına lig maçı konacak ve devre arası tatili yalnızca 1 haftaya inecek. Milli maç aralarının bu defa bir kez bir hafta arası bir hafta sonu, üç kez de iki hafta arası ve bir hafta sonunu kapsayacağı unutulmamalı. Yani hafta arası oynanacak Avrupa kupası maçları ile milli maçlar özellikle ülke kupalarını fazlasıyla etkileyecek. Takımlarımızın Avrupa’da ilerlemesi ve gruplardan çıkması halinde 2021’de takvim çok daha sıkışık hale geleceği için karmaşa daha da artabilir.
İşte TFF bütün bunlar ortadayken siyasi baskılara boyun eğerek futbolun köküne adeta dinamit koydu. Pandemi sonrası kalan bölümü eşit koşullarda sonlandırılmış bir lig ‘pandemi mağduruyuz’ edebiyatına kurban edildi. Küme düşmüşken yeniden lige dönen kulüpler de bu onursuzluğu kendilerine yedirdiler ve ligde kaldıkları için sevinç naraları atarak teşekkür destanları yazdılar.
Ya Dinamo Dresden ne yapsın!
Süper Lig’de oynayan 18 takımın hiçbiri mağdur olmadan ligi tamamladı. Oyuncuları Coivd-19 testinde pozitif test edilen kulüpler kesinlikle mağdur olarak nitelenemez. Bu aksine belirlenen sağlık kurallarına uyulmaması sonucunda ortaya çıkan bir durumdur.
Örneğin, Almanya’da kulüpler belirlenen kurallara harfi harfine uyduğundan ligin kalan bölümünde hiçbir takımda pozitif teste rastlanmadı. Yalnızca maçlar başlamadan hemen öce iki oyuncusu pozitif test edilen Dinamo Dresden, eyalet yetkili mercileri tarafından takımın grup karantinasına zorlanmasıyla ilk üç maçını oynayamadı ve karşılaşmalar ertelendi. İki hafta boyunca antrenman da yapamayan ve karantina sonrası lig bitene kadar hafta sonu hafta arası kesintisiz yoğun bir programa giren Dresdenli oyuncular yükü kaldıramadı ve küme düştüler.
Bu nedenle Avrupa’da mağdur bir kulüp varsa o kulüp sadece Dinamo Dresden’dir. Dresden kulübü daha sonra bu duruma itiraz ederek ligden düşürülmemeleri için DFL’ye başvursa da bu başvuruları sportif olamayacağı gerekçesiyle reddedildi.
O nedenle düşen kulüplerin mağduriyet serzenişlerinin hiçbir dayanağı yoktur ve haksız bir şekilde 2020/21 sezonunda Süper Lig’de yer alacaklardır.