'Türkiye çeyrek finali rahat görür'

Radyospor'da yayınlanan EURO 2020 Özel programında Mert Elam ve Emrah Karalinç'in sorularını yanıtlayan Emrah Bayraktar'ın açıklamaları şöyle:

"Okyanusta yüzüp de gelen oyuncularımızın olması avantaj"

EURO 2020 öncesindeki hazırlık maçlarının ölçü olmadığını belirten Emrah Bayraktar, zorluk derecesi yüksek maçlarda ve önemli liglerde oynayan oyunculardan kurulu bir milli takımın olmasını avantaj olarak görüyor. Bayraktar, bu konuda şunları söyledi:

"Hazırlık maçları sürecinde teknik adamlar farklı sistemler denerler. Turnuva maçları için ölçü olmayabilir. A Milli Takım, tarihinde belki ilk defa tarihinde hem yurt içinde hem de yurt dışında üst düzey oyunculara sahip bir kadroyla mücadele edecek. Daha önce kulüp bazında başarı söz konusuydu. Galatasaray'ın Avrupa'da başarı yakaladığı kadrodan birçok oyuncu milli formayı giyiyordu. O oyuncuların uyumuyla başarılar yakaladık. Şimdi bambaşka bir milli takımla karşı karşıyayız. Fransa, İtalya, İngiltere gibi zorluk derecesi yüksek maçlar oynayan futbolcularımız var. Bu bir avantajdır. Geçmiş yıllarda havuzdan çıkıp denize atlıyorduk. Şimdi okyanusta yüzüp, başarı elde eden oyuncularımız var."

"Konsantrasyonu yüksek tutmalı ve güçlü kalmalıyız"

Türkiye'nin devamlılık problemi olduğunu söyleyen Bayraktar, turnuva oynamanın bambaşka bir şey olduğunu vurguladı. Bayraktar, "Turnuva oynamak bambaşka bir şeydir. Orta Avrupa'daki Almanya, İsviçre, Belçika gibi takımların turnuvalarda başarılı olma sebeplerinden biri; çocukluklarından beri turnuva oynayarak geliyorlar. Turnuva oynamak ligden daha farklıdır. Teknik her zaman yeterli olmayabilir. Atletik kabiliyet, konsantrasyon gibi şeyler devreye girer. Almanya başarı elde ederken fiziksel olarak sürekli güçlüydü. Sonuna kadar da götürdüler. Yetenekli oyuncularımız var. Ama konsantrasyonlarını yüksek tutmalı ve atletik olarak da iyi olmak zorundayız. Duygularıyla oynamaya açık bir milli takımımız var. Milletimiz de öyledir. Oyun anlayışımıza da bu yansır. Bir bakarsınız final oynuyoruz, bir bakarsanız şampiyonaya katılamamışız. Heyecanlı bir oyunumuz var. Çok sürdürülebilir bir oyun mudur bu anlayış? Bunu göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Başlangıç senaryosundaki sistem değişikliğine adapte olmak zordur"

Taktiksel açıdan tartışmaların hatırlatılması üzerine Bayraktar, "Diziliş başarıda yegane neden değildir. Teknik adamlar açısından rakibe göre uygun oynamak, baskın nokta oluşturmak, rakip topa sahipken daha fazla baskı yapmayı kolaylaştıracak bir şeydir. Sistem değişikliğine alışık olmayan oyuncuların yer aldığı bir kadroyla var olmak çok kolay değildir. Geriye düştüğünüz ya da skoru korumayı düşündüğünüz anlardaki sisteme adapte olmak ile başlangıç senaryosundaki değişiklik farklı olabiliyor. İyi sonuçlar da doğurmayabilir. Ben milli takımın var olan sistemimizle devam edeceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı.

İtalya'ya karşı ne yapmalıyız, karşılık verebilecek miyiz?

EURO 2020'deki ilk rakibimiz İtalya'nın analizini de yapan Bayraktar, "2018 Dünya Kupası'na katılamadıktan sonra Mancini ile İtalya değişime gitti. Bireysel kabiliyetten ziyade takım oyunu oynuyorlar. Oyuncularının isimlerinin arkasına saklanan bir takım yok. Avrupa Şampiyonası ertelenmeseydi daha kuvvetli geliyorlardı. Konsantrasyonlarını ümit ediyorum kaybetmişlerdir. İtalya futbol kültürü; iyi savunma yapan, maçı sonuna kadar götüren bir takım. İtalya'nın öncelikli hedefi gol yememek ve iyi savunmak. Savunma deyince 1-2 ülkeden biri İtalya'dır. İşi 0-0'da götürmek, 1-2 gol atabilir miyim anlayışında olacaklardır. İtalyanlara karşı oyunun bir anında bile konsantrasyondan kopmamalıyız" dedi.

"3 takım da birbirine benzer özelliklere sahip"

Öte yandan Bayraktar, ay-yıldızlıların İtalya ile turnuvaya başlamasının avantaj olduğu fikrinde. Bayraktar, 3 rakibimizin de benzer özelliklere sahip olduğunu şu sözlerle anlattı:

"İtalya ile başlamamız çok iyi. Turnuvanın açılış maçını oynuyor olmak da iyidir, çünkü açılış maçlarında sürpriz olabilir. Arkasından İsviçre ve Galler ile oynamamız bence fikstür avantajımız. İsviçre aslında turnuvaların joker takımı gibi. Onlar da birebir yetenekli oyuncuların arkasına saklanmayan bir turnuva takımı. Konsantrasyonları var. Bir bakarsınız gruptan çıkmış, gözünüzü açmışsınız yarı finale kadar gelmişler. Turnuva oynama kabiliyetine sahip takımlardan biri. Bireysel açıdan müthiş oyuncuları yok ama takım oyunu oynuyorlar. İsviçre ve İtalya benzer özelliklere sahip takımlar. Rakibe uygun bir şekilde sahada olmalıyız. Her pozisyonda iyi oyuncularımız var. Oyunu sonuna kadar götürmek, gol yesek bile oyunda durabilmek bizim için olmazsa olmazlardan biri olacak."

"Galler bize ters gelebilir"

Galler Milli Takımı'nın ay-yıldızlılara ters gelebilecek bir tarzda olduğunu savunan Bayraktar, "Galler'i küçümsememek gerek. 3 takım da benzer özelliklere sahip. Galler; benim gücüm, kabiliyetim sınırlı. Gol yemezsem maçı 1 puanla bitirebilirim zihniyeti var. Öncelikle gol yememeyi hedefliyorlar. İyi rakipleri de kitliyorlar. Atabilirsem 1 gol atayım düşüncesi var. Gareth Bale onlar için şans. Oyun içinde yarım pozisyon bile bulup gole uzanmak istiyorlar. Futbol kültürümüze ters gelen takımlardan biri. Oyundan nefret ettirip 1 gol atayım anlayışıyla oynayacaklar. Birebir karşılaştırdığımızda bizim kalitemizde değil. 3 takım da bize karşı çok yüksek atletik kabiliyetle gelecek. Ben oyunu gol yemeden nasıl tamamlarım, hücumda ne yapabilirim düşüncesiyle gelecekler" diye konuştu.

"Gruptan çıkar çeyrek finale gideriz, çeyrek final sonrası..."

A Milli Takım adına beklentiler yüksek. Teknik direktör Bayraktar, EURO 2020'deki şansımız için ise "Gruptan çıkarız. Çeyrek finale kadar gideceğimize inanıyorum. Çeyrek finale kadar kuvvetli ve moralli geliriz. Ama sonrasında bu konuştuklarımızdan çok daha fazlasına ihtiyacımız olacak diye düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.