Türkiye'de doğdu Fransa'da kendini buldu!
Türkiye'nin stoper arayışının devam ettiği bu dönemde, Avrupa'ya ihraç ettiğimiz isimlerden Sezer Özmen'le arkadaşımız Salim Manav bir sohbet gerçekleştirdi.
Çaykur Rizespor’la yollarını ayırdıktan sonra Samsunspor'da kiralık olarak forma giyen ve ardından Fransa'nın Metz takımına adımını atan genç futbolcu, Fransa günlerini anlattı.
İşte o röportaj;
*Metz takımına transferiniz, sizin için ilk yurt dışı deneyimi oldu. Alışma süreciniz nasıl geçti?
Evet ilk deneyimim, Milli Takım haricinde sürekli burada kalacağı için insan bayağı zorlanıyor. Sonuçta yeni bir yer, yeni bir çevre, tabii ki en önemlisi dil sorunu beni bekliyordu. Bu zorlukları bilerek buraya geldim.
*Peki kültür, dil, yemekler konusunda nasıl bir yol izliyorsunuz. Tercüman kullanıyor musunuz?
Kültürleri gerçekten insanların bütün insanlara saygı gösterdiği bir kültür. Toplumda, sevgi ve saygı en üst düzeyde burada tanısın tanımasın herkes birbirine selamını veriyor. Gündelik hayatta sıcak sohbetler kurabiliyor.
Yemek konusunda ise sıkıntı yaşadığım söylenemez. Ailemle birlikte yaşadığım için yemeklerde evde oluyorum. Yaşadığımız yerde Türk marketleri ve kasapları bulunuyor o konuda da bir sıkıntı yaşamıyoruz.
Dil konusuna gelince, bana tercüman verilmedi. Fransızca'yı öğrenmem gerektiğini ilettiler. Dil dersleri alıyorum eğitime başladık o konuda da her şey gayet iyi gidiyor.
* Belçikalı Teknik Direktör Jose Riga ile iletişiminiz nasıl? Oynadığınız maçlarda şansınızı iyi kullandığınızı düşünüyor musunuz?
Hocamla, benim ve takım arkadaşlarımızın arası çok iyi. Halimizden anlıyor bizimle nasıl iletişim kuracağını çok iyi biliyor. Maçlarda görev aldım ve almaya devam edeceğim. Oynadığım maçlarda kendi performansımdan memnun kaldım bu düşünceyi hocam da benimle paylaşınca mutlu oldum.
* Ülkemizden gelecek cazip teklifler olursa geri döner misiniz?
Şuan için böyle bir teklif yok. Planım, düşüncem; futbola Avrupa'da devam etmek eğer ülkemden de teklif gelirse tabii ki oturur karar veririz.
* Yurt dışına transfer olduğunuzda, amacınız Arda Turan gibi kademe kademe zafere ulaşmak mıydı?
Bu arenaya çıkmak hedeflerim arasında en çok ulaşmak istediğimdi. Avrupa hayalimi gerçekleştirdim. Burada ülkemi ve kendimi en iyi şekilde temsil etmek için var gücümle çalışıyorum. Bunun da bana yeterli olmadığını düşünüyorum.
* Fransa futboluyla, ülkemizdeki futbol arasında nasıl farklar var?
Burada futbola dair her şeyden var ama daha çok ağır basan güç. Gerçekten güce dayalı bir lig, güçlü olmazsanız hiç bir yerde tutunamazsınız. Ayrıca çok tempolu bir oyun anlayışları var. Sürekli oyunu önde tutmaya çalışan ve kaleden uzak bir oyun oynamak isteyen bir mantaliteye sahipler.
*Gündelik yaşamda ülkemizdeki gibi Metz taraftarlarından ilgi görüyor musunuz?
Buradaki taraftarlar çok farklı sakince yanımıza gelip fotoğraf çektirmek istediklerini söylüyorlar. Ya da bizlere selam verip geçiyorlar.
* Ülkemizin yaşadığı zor günlerde gurbette olayları takip ettiniz, bu nasıl bir duygu?
Herkes gibi biz de burada fazlasıyla çok üzülüyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor. Bu konuda söyleyecek söz dahi bulamıyorum. Fransalı, Portekizli, Belaruslu bir çok oyuncu bana soruyorlar. Onlar da üzüntülerini dile getiriyor ve Türkiye'yi çok beğendiklerini ifade ediyorlar. Umarım ülkemizdeki zor ve sıkıntılı dönem bir an önce son bulur.
* Son olarak PTT 1. Lig takımlarından Samsunspor’da forma giydiniz. Samsunspor ve taraftarı hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Samsunspor taraftarı benim kalbimde her zaman ayrı bir yere sahip olmuştur. Ben onlar kadar takımına, şehrine destek olan bir grup görmedim bunu da bizzat canlı canlı yaşadım. Maçlardan önce yaptıkları görsel koreografilerde çok güzeldi. Kaybettiğimiz maçlar da oldu. Fakat hiç bir kaybettiğimiz maçtan sonra olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Hep destekçi oldular bizlere.
Samsunspor çok büyük bir camia, bu sezon maçlarını buradan takip ediyorum. Çok iyi gidiyorlar, Ümit Hocayla iyi bir hava yakaladılar İnşallah bu başarılı grafik devam eder sezon sonunda hak ettikleri lige geri dönerler ve uzun yıllar orada kalırlar. Bu duygu ve düşüncelerimi tüm samimiyetimle içten söylüyorum.
Röportaj: Salim MANAV