Üç sağ bek lazım!
Wouters, sporculuğunda büyük saygı duyduğum, efsanevi Euro’88 finalinin de aktörlerinden bir futbol emekçisi.
(Uğur Meleke / Milliyet)
Wouters, sporculuğunda büyük saygı duyduğum, efsanevi Euro’88 finalinin de aktörlerinden bir futbol emekçisi. Oyunculuğunda emekçi bir ön libero idi, antrenörlüğünde de emekçiliği sürüyor. Kariyerinde 3’üncü kez böyle geçici görev alıyor, Utrecht ve PSV’den sonra Kasımpaşa’da da birkaç günde bir elektroşok etkisi denedi. Şota’nın tutucu 4-2-3-1 başlangıcı ısrarı yerine 4-4-2 dizdi dün takımını. Scarione sağda, Babel-Adem çift santrfor... Savunmada berbat bir ofsayt taktiği sahnelediler, defansif anlamda yine çok kötülerdi. Ama bu 4-4-2’nin, serbest Babel ve Adem’le kontra atağa çıkışları daha etkiliydi. Adem Büyük’ün de bu form durumuyla milli takımda olmaması hayret verici bence.
Galatasaray’daysa iki devrenin geceyle gündüz kadar farklı olmasının nedeni, 46’daki değişiklik... Hamza Hamzaoğlu göreve başladığında yaşanan gelişimin nedeni Umut-Burak’lı düzendi. Bu ikili birbirlerini seviyor, anlıyor ve yükseltiyorlar, açık... Dün de bir kez daha ispatladılar bunu. Maçın bütününü açıklayabilecek kilit unsursa Galatasaray’ın asimetrik hücum anlayışı: Sarı-kırmızılılarda herkes solda toplanıyor, orada bir eşleşme problemi yaratılıyor. Sol bek Telles, orta ikilinin solu Selçuk, Galatasaray’ın şu anda en iyisi olan sol açık Yasin, sola deplase Sneijder, hatta bazen oralara katılan Olcan...
Galatasaray’ın ligin ikinci yarısında solda ürettiği bu başarılı düzeneğe iki-üç sağ bekle cevap veremeyeceğinize göre sağ stoperi, ön liberoyu, sağ açığı daha uyanık tutmanız lazım. Kasımpaşa’nın dün bu konuda çok başarısız olduğu ortada: 14’te Yasin’in direkten dönen şutu, 22’de Olcan’ın pasıyla yine Yasin’in girdiği pozisyon, 52 ve 55’teki iki gol, hep aynı sol kanat eşleşme problemi ürünü.
Galatasaray’da bitime 9 hafta kala Yasin ve Selçuk’un performanslarının zirve yapması, ligin kaderine direkt etki ediyor şu anda... Sneijder da iki hafta aradan sonra dün çok daha hareketliydi.
Zayıf halkalar ise “Olcan Birkaçkilofazlasıvar” ile “Hamit Ağırkaldı”! Hamit’in harika Bayern ve Real kariyerlerini bilmeyen yeni nesil, bu adamın soyadını “Ağırkaldı” sanabilir pekala. Hamit iyi bir günündeydi ama ikinci golde ağır kaldı maalesef. Olcan’ın da eski günlerine dönmesi için o birkaç kilo fazlasından kurtulması gerek. Eğer Hamzaoğlu ligin kalanında o bölgelere de doğru neşterleri vurabilirse, dünkü ikinci yarı çıkışının sürmesi olası.