Uçan Fransız anlattı: Başladığımdan beri 200 sporcu öldü
Dünyanın tanınmış ekstrem sporcularının bir arada bulunduğu Flying Frenchies (Uçan Fransızlar) gurubunun üyesi olan 36 yaşındaki Julien Millot, yaptıkları sporun tehlikeli olduğunu belirterek, "Ölüm de bu sporun bir parçası. Bunun farkındayız." dedi.
Atlayışlar yapmak için Erzincan’a geldi
Fransız sporcu Julien Millot yaptığı açıklamada, wingsuit exit (yarasa kanat), base jump (uçurumdan paraşütle atlama), slackline (ip üzerinde yürüme) ve kaya tırmanışı gibi aktiviteleri gerçekleştiren Flying Frenchies gurubunun üyesi olduğunu belirterek, çeşitli atlayışlar yapmak için Erzincan'ın Kemaliye ilçesine geldiğini anlattı.
Dünyanın birçok ülkesine gittiğini ancak Türkiye'ye ilk kez geldiğini anlatan Millot, Kemaliye'ye hayran kaldığını ve bölge coğrafyasının ekstrem sporlar için inanılmaz güzel olduğunu söyledi.
Spor kariyerine kaya tırmanışıyla başladığını aktaran Millot, çevresinde base jump atlayışı yapanları görünce bu spora yöneldiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 8 yıldır yaptığım bu sporda binden fazla atlayışım var. Bunun 600'e yakını wingsuit atlayışı. Base jump yapmak oldukça güçlü bir his. Uçurumun kenarında olduğunuzda kendinizi hazır hissetmeniz gerekir ve o an bir şey ters gittiğinde ya da kendinizi hazır hissetmediğinizde bu atlayışı yapmamanız gerekir. Base jump atlayışını yapabilmek için zihninizin mümkün olduğu kadar boş ve sakin olması gerekiyor. Kendinizi boşluğa bıraktığınız an çok güçlü bir his bütün bedeninizi sarar. Base jump yapmak kesinlikle benim için bir tutku."
"Başladığımdan beri 200 sporcu öldü"
Millot, ekstrem sporlara yöneldiğinde, riskleri bildiğini ifade ederek, "Bu spora başladığımdan beri 200 sporcu öldü. Bunlardan 50'ye yakınını tanıyordum ve yaklaşık 10 tanesi yakın arkadaşımdı. Sonuçta hayatın gerçeği. Herkes bir gün ölecek ve ölümün de yaptığımız sporun parçası olduğunun farkındayız." diye konuştu.
En büyük ödülünün ise aldığı haz olduğunu aktaran Fransız sporcu, "Kişisel olarak adrenalin teriminden hoşlanmıyorum çünkü bu kelime daha çok tehlike ve korkuyla ilişkilendiriliyor. Atlayış sonrası aldığım haz benim için bir ödül. Sonuçta bunların hepsi, beni ben yapan şeyler. O yüzden ailem de beni bu şekilde kabul ediyor. Bu sporu yapmak isteyen genç sporcu arkadaşlara verilecek en önemli tavsiyelerden biri, gerekli emniyet tedbirlerini alarak kendilerinin güvende olmalarını sağlamaları. Sonrasında ise iş tamamen eğlenceye kalıyor." şeklinde konuştu.
Millot, ekstrem sporcularının mutlaka Kemaliye'yi görmesi gerektiğini vurgulayarak, ilçenin gerek iklimi gerekse doğasının çok şeyler sunduğunu vurguladı.
"En önemli hazırlık, coğrafyanın keşfi"
Meksika, Almanya Çin ve Fas gibi dünyanın birçok yerinde atlayışlar gerçekleştirdiğini aktaran Milot, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın birçok yerinde atlayışlar gerçekleştirdim. Çoğunlukla Avrupa'da atlayışlar yapıyorum. Bugüne kadar yaptığım en yüksek atlayış, iki günlük teknik bir tırmanışın ardından 4 bin metreden, Alpler'den atladım. Wingsuit atlayışlarında en önemli hazırlık, bulunduğunuz coğrafyanın keşfidir. Bu da biraz uzun sürüyor. En önemlisi ise o inişi yapacağınız alanı görmek ve keşfetmek. İniş alanınızın önemli olduğu kadar, nereden atlayacağınız da çok önemli. Bu iki nokta arasındaki yeri gördükten sonra uçuşu nasıl yapacağınızı ve bu uçuşu başarıyla nasıl tamamlayacağınızı planlamanız gerekir."
"Müzik, dans ve sirk elementlerini ekliyoruz"
Julien Millot, Flying Frenchies gurubunun 7 kişilik çekirdek kadrosunda yer aldığını belirtti.
Grubun toplam 40 kişiden oluştuğunu dile getiren Millot, "Bir şeyleri planladığımızda, o insanlardan destek alıyoruz. Flying Frenchies gurubu olarak bu sporu biraz daha artistik bakış açısıyla birleştirip yapıyoruz. İşin içerisine müzik, dans ve sirk elementlerini ekliyoruz. Kimi zaman müziği, bazen de akrobatik hareketleri ekstrem sporlara dahil ediyoruz. Böylelikle çok daha ilginç şeyler ortaya çıkarabiliyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.