UEFA'dan Barış Telli paylaşımı
UEFA, #AdilOyun kampanyası kapsamında bu ay Türkiye'den Ampute Milli Takımı oyuncusu Barış Telli'nin hikayesini paylaştı.
UEFA'dan yapılan açıklamada, #AdilOyun (#EqualGame) kampanyasının Ağustos 2017'de başladığı ve her ay Avrupa'da futbolun içinde yer alan ve karşılaştığı sıkıntıların üstesinden gelerek futboldan keyif alan bir kişinin seçilerek hayat hikayesinin paylaşıldığı belirtilerek, bu ay Barış Telli'nin seçildiği bildirildi.
UEFA'nın internet sitesi ve sosyal medya kanallarında #AdilOyun başlığıyla Barış Telli'nin hikayesinin de anlatılacağı bir videonun yayımlanacağı duyuruldu.
“Hayalini gerçeğe dönüştür…” başlığıyla yapılan açıklamananın tamamı şu şekilde:
"Her ay, #EqualGame kampanyasının bir parçası olarak, UEFA 55 üye dernekten birine odaklanır. Bu kişi futbolun dahil olmayı, erişilebilirliği ve çeşitliliği nasıl geliştirdiğine dair bir örnektir; hikayesi, engelin, dinin, cinselliğin, etnik kökenin ve sosyal geçmişin futbol oynamanın veya eğlenmenin önünde bir engel olmadığını göstermektedir.
Küçük bir çocukken bir topun peşinden koşmak, Barış Telli'nin hayatını değiştirecek bir sakatlığa neden oldu, bir kazada sağ bacağını kaybetti. Ama topa olan aşkını asla kaybetmedi.
Hatta, bu 29 yaşındaki Türk'ün futbolla olan ilişkisini geliştirdi. Bu aşk ona olumlu yaşam fırsatları, uluslararası üne sahip olma ve kararlılığın ve güçlü bir öz güvenin nasıl düşük ihtimallere karşı başarı sağlayabileceğini gösterme fırsatı verdi.
Türk kulübü İzmir Büyükşehir Belediyespor'da oynayan Barış, son derece başarılı bir profesyonel ampute futbolcusu haline geldi. Türkiye Milli Takımı ile çok tecrübeli bir noktaya ulaşmış ve ülkesini son yıllarda uluslararası ampute futbol zirvelerine götürmeye yardımcı olmuştur.
Barış, Türkiye'nin İç Anadolu bölgesinde Kırıkkale'de doğdu. Sadece dört yaşındayken hayatı önemli ölçüde değişti.
'Bir topun peşinden koştuğum sırada bir trafik kazası geçirdim' diye hatırlıyor.
'Kazanın nasıl olduğunu hatırlayamıyorum, ama annemin beni kucağına aldığını ve çığlık attığını hatırlıyorum. Hastanede kaldığım süre boyunca on gün bacağımı kurtarmaya çalıştılar. Bunun mümkün olmayacağı belli olunca bacağımı kesmek zorunda kaldılar.'
Üzücü bir zamandı, ama aynı zamanda bir öğrenme zamanıydı. Barış, 'Erken yaşta, bacaklarından birini kaybettiğinin farkında değilsin.' diyor.
'Koltuk değnekleriyle yaşamaya başlıyorsunuz. Dışarı çıktığınızda veya okula giderken, en çok gördüğünüz insanlar size onlardan farklı olduğunuzu hatırlatan kişilerdir. Ondan sonra onlara yetişmek zorunda kalıyorsunuz. Arkadaşlarım bazen beni oyunlarına dahil ederlerdi, ama çoğunlukla dışarıda kaldım. İncindiğim zamanların sayısı fazladır.'
Kararlılık, ona gençliğinin zor anlarını atlatmasını sağladı. 'Aslında beni üzmesinin yanı sıra bana hırs verdi' diyor. 'Motivasyon duygusu olarak kullandım. (Koşabilirim, oyun oynayabilirim, futbol oynayabilirim) dedim ve haklı çıktım…'
Barış, futbolu çok erken yaşta sevmeye başladığını hatırlayabiliyor. 'Kazadan önce babam eve bir futbol topu ile gelmişti. Ayrıca, okulun bahçesinde ve evde oynadığımı da hatırlıyorum.'
'Ama kazadan sonra futbol oynayacağımı biliyordum, çünkü sürekli hareket ediyordum ve sürekli bir şeyler yapmak zorundaydım, çünkü tüm enerjimi harcayamıyordum.'
'Kendime (Yapabilirim, bir bacağım var ama yapabilirim) dedim. Tek başıma duvara karşı bir topa vurarak oynamaya başladım.'
Neticede ampute futbolu, Barış'ı başarı yoluna soktu. Ampute futbolu, bu sporda, UEFA'nın özel destek verdiği bir sektörüdür. Takımlar yedi oyuncu, altısı dış saha oyuncusu ve bir kaleciden oluşur ve maçlar aralarında on dakikalık bir dinlenme süresi olan 25 dakikalık iki yarıdan oluşur. Dış saha oyuncularında alt vücut amputasyonları mevcuttur ve kalecilerde ise üst vücut amputasyonları mevcuttur. Dış saha oyuncuları ön kol koltuk değneği kullanır ve protezleri olmadan oynarlar.
'Normal futbol oynayamayacağımı biliyordum' diyor Barış, 'Ama ampute futbolunu bilmiyordum. Beden eğitimi öğretmenim beni ampute futbol takımı ile tanıştırmıştı.' Futbola olan bağlılığını sonuna kadar kullanan Barış, kendini kanıtlamak için yola çıktı. 'Hayallerimden asla vazgeçmedim' diye ısrar ediyor Barış. 'Çok çalıştım ve bir futbolcu olma hayalime odaklandım.'
Sonuçlar ise olağanüstüydü. Barış, Türkiye'nin milli ampute futbol takımına girmeyi başardı. Ekim 2017’de, Avrupa şampiyonluğunu tatmıştı. Türkiye, İstanbul’daki finalde 40 bin taraftarın önünde İngiltere’yi mağlup etmişti. Aynı zamanda geçen kasım ayında Meksika’da düzenlenen ve Türkiye’nin golsüz bir beraberlikten sonra penaltı atışlarına giden bir finalde Angola’ya yenildiği, Dünya Kupası finalinde oynamıştı.
Onur listesi aynı zamanda 2012 ve 2014 yıllarından iki Dünya Kupası üçüncülüğü de içeriyor. Türk takımının başarıları, ampute futbolunun popülerlik kazandığı bir ülkede ülkeye ilham verdi.
Barış, 'Ampute futbolunun bir parçası olarak, bir ekip olarak kendimizi gerçekten motive edebiliyoruz' diye vurguluyor. 'Ülkemizi temsil etme ve insanlara her şeyin imkansız olmadığını gösterme konusunda büyük başarı elde ettik. Son Avrupa Şampiyonası'nda biz, Türkiye olarak, şampiyon olduğumuzu kanıtladık.'
Barış, ampute futbolunun temel teknik ve fiziksel yönlerini vurguluyor. 'Sporumuzu normal futboldan farklı kılan şeylerden biri, ekipman kullanarak koşmamızdır. Ön kol koltuk değneklerini kullanıyoruz, bu da dengenin ve gücün çok önemli olduğu anlamına geliyor. En önemli şey buna alışabilmek. Antrenmanda, kondisyona, formda olmaya ve hıza odaklanıyorum.'
Barış'ın özel becerileri, kendisini dünyada bireysel anlamda ünlendirdi, dünya ve ulusal düzeyinde birçok ödülü adına yazdırdı ve 2014 Dünya Kupası'nda 'En İyi Oyuncu' ödülünü kazandı. Hatta başarılarından dolayı 'Ampute Messi' takma adını bile kazanmış oldu.
'Eğer ampute futbolu hayatımda olmasaydı, yine de bir sporcu olurdum' diye ısrar ediyor. 'Futbol ya da başka bir şey olsun, sadece sporu seviyorum. Yine de kendimi kanıtlamak isterdim.'
Ampute futbolu, Barış’ın sportif başarısının tek yüzü değil. Avrupa Şampiyonası'nda yüksek atlamada gümüş madalya kazanan başarılı bir para-atletidir. Tekerlekli sandalye tenisi de bu mükemmelliğe eklenebilir. Bu alanda Türkiye şampiyonluğunun gururlu sahibidir.
'Başarım, her şeyden çok ailemin bana gösterdiği sevgiden kaynaklanıyor' dedi. 'Madalya kazanarak benimle daha da gurur duymalarını istiyorum.'
Barış ayrıca profesyonel alanda da ilerledi, Ankara'da üniversitede okuduktan sonra beden eğitimi öğretmeni oldu. 'Beden eğitimi öğretmeni olmamı isteyen annemdi' dedi. 'Gerçekten çok istekliydi. Çocuklarla çalışmamı, onları yaşam için motive etmemi, onlara öğretmemi istedi.'
'Ancak, özel ihtiyaçlarım nedeniyle üniversitede bir beden eğitimi öğretmeni olmak için okuyabileceğim bir bölüm bulamamıştım. Ama annemi hayal kırıklığına uğratmak istememiştim. Eğitim aldım… asla pes etmedim, çünkü annemin hayalini gerçeğe dönüştürmek istedim. Türkiye'deki ilk fiziksel engelli beden eğitimi öğretmeni oldum. Çocuklarla futbol oynamayı gerçekten çok seviyorum. Bu beni çocukluğuma götürüyor.'
Barış sonsuza dek ebeveynlerine, özellikle de kazadan sonra, kendisine gösterdikleri sevgi ve bakım için minnettar. 'Annem ve babam melek gibilerdir' diyor. 'Benim için çok şey yaptılar. Sadece bir bacağım var ancak onun üzerinde durabilmem için çok çalıştılar.'
Barış, rol model olmaktan gurur duyuyor. Bir engelle yaşamayı, onu sorun etmeden harika şeylere devam etmeyi öğrenmiş birisi. 'Ampute futbolu ülkemde ve dünyada ünlü olmamı sağladı' diyor. 'İnsanların yapabilecekleri sporları veya sahip oldukları yetenekleri fark etmelerine yardımcı olan bir örnek insan olmaya çalışıyorum.'
Dahası, 'yapamam' veya 'imkansız' kelimeleri Barış’ın sözlüğünde hiç bulunmamış. 'İmkansız kelimesinden kurtulmalarını istiyorum' diyor. 'Çünkü hiçbir şey imkansız değil.'
'Dürüst olmak gerekirse kimse bana inanmadı. Gerçekten hiç kimse. Umutlarımdan ve hayallerimden bahsettiğimde herkes benimle dalga geçti. Onlara sadece gülümserdim, verebileceğim en iyi cevap buydu.'
'Bir şeyi istiyorsan ve almak için çok çalışmayı göze aldıysan, hayallerini gerçekleştirebilir ve olmak istediğin yere varabilirsin.'
Barış, saygının herhangi bir sporun vazgeçilmez bir unsuru olduğuna inanıyor. 'Adil oyun benim için çok önemli' diyor. 'Yeteneklerimden daha önemli olan futboldaki adil oyunu yansıtmak istiyorum. Futbolu oynanması gerektiği gibi oynamaya çalışıyorum. Asıl önemli şey iyi oynamak ve insanlara heyecanlanacakları bir şeyi vermek.'
Barış neden futbolun gücüne, çekiciliğine ve erişilebilirliğine bu kadar inanıyor? 'Futbol oynamak herkes için önemlidir' diye açıklıyor, çünkü 'futbol engel tanımaz.'
'Futbol güzel bir oyundur. Futbola aşık oldum ve hayatımdaki her şey oldu. En önemli şey hayalini gerçeğe dönüştürmektir. Hayallerimden asla vazgeçmedim, tek bir bacağım olsa bile ...”