UEFA'dan büyük rest: "Transfer yapamazlar"
Çeliker'in açıklamaları şöyle:
Dün TFF'de kulüpler ile Federasyon yetkililerini buluşturan bir toplantı yapıldı. Toplantıda, Süper Lig'i oluşturan kulüplerin toplam borcu yaklaşık 12 milyar lira olarak açıklandı.
Bu rakamın yine yaklaşık 10 milyar lirasından fazlası 4 büyüklere ait. Yani Türk futbolunun asıl taşıyıcı gücü olan 4 kulüp doğrudan iflas etmiş.
TFF, Bankalar Birliği önderliğindeki kredi hattı ve borç yapılandırması ile ilgili bilgilendirmeyi hatırlattıktan sonra "Bundan böyle biz de UEFA'nın lisans kriterlerini uygulamaya sokacağız" dedi.
UEFA da zaten peyderpey çağırdığı 3 büyük kulübümüze;
"Kardeşim, bize 10 milyon Euro zarar edeceğiz demiştiniz 60 milyon Euro zarar var..."
"Bize 'artık zarar etmeyeceğiz' diyorsunuz sadece devre arasında 30 milyon dolarlık transfer yapıyorsunuz. Ne iş?.." şeklinde uyarılar yapmış ve "ceza kapıda" mesajı vermişti.
Kulüplerimiz ise TFF ve Bankalar Birliği'nin kredi ve borç yapılandırması örnek gösterip süre istemişti. UEFA'nın "Bize planlarınızı anlatın" süresi 15 Mart'ta doluyor. Ondan sonra UEFA ikna olacak mı olmayacak mı, göreceğiz.
UEFA'nın yeni raporlama isteği orada dursun, TFF açık bir biçimde "Lisanslama kriterimi UEFA'ya uyduracağım" dedi bu son toplantıda. Basitçe ve herkesin anlayabileceği şekilde şunu söyleyeyim; eğer kulüpler bankalar ile borç yapılandırmasına girer (ki buna mecbur gözüküyorlar) ve kredi kullanırlarsa seneye hemen hiçbirisi transfer yapamaz. Çünkü TFF'nin bahsettiği lisanslama kriterine göre gelirlerinin yüzde 90'ını borç ödemeye ayırmak zorundalar.
3 büyükler özellikle dernek üzerinde bulunan amatör branşların maliyetlerinin ayrılmasını istiyorlar haklı olarak. TFF de bu yönde çalışmalar yapıyor. Ama görünen şu, 3 büyük kulübümüz bir yerlerden büyük gelir kalemi bulamazsa bu borç yükünü yapılandırmadan döndüremez. Böylesi bir durumda da küçülme hepsi için kaçınılmaz..
Bakalım bu lisans kriterleri gerçekten uygulanabilecek mi?
Kulüplerin borçluluğunun yüzde 90'ının 4 büyüklerden kaynaklı olduğu belli. Peki Göztepe-Başakşehir-Kasımpaşa-Sivasspor hatta Malatya gibi borçsuz kulüplere ne olacak?
Bu kulüpler, doğru yönetimlerinin ve borçsuz yapılarının cezasını mı çekecekler?
Burada onlar da taleplerini ilettiler TFF'ye ve "Yıllardır süregelen başarısız ve beceriksiz yönetimlerin ceremesi olarak bu kulüplerimize bir ayrıcalık tanınacaksa biz de bu ayrıcalıklardan yararlanmak istiyoruz" dediler.
Yani "Borcumuz yok ama biz de bu kredi imkanından neden yararlanmayalım? Biz de bu şartlarda 10 yıl geri ödemeli, düşük faizli krediyi alalım ve kulüplerimizi kurarken harcadıklarımızın yerine koyalım. Yahut yeni yatırımlar yapalım" taleplerini ilettiler.
TFF, "Bununla ilgili de çalışıyoruz" dedi.. Hakikaten borcu olmadığı için cezalandırılan yapı konumuna da düşürülmemeleri lazım bu tür başarılı yönetimlerin. Bu konu Türk futbolunun geleceğini belirleyecek en önemli konudur.