Uğur Arslan Kuru: 'Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük kulübüdür'
İlk yayınlanma tarihi:
Son Güncelleme:
Altınordu'nun başarılı savunmacısı Uğur Arslan Kuru, yazarlarımızdan Ekrem Konur'un sorularını yanıtladı.
Yabancı oyuncu transferleri hakkında
"Biz Türkler olarak, yabancı oyuncuyu gerçekten çok seviyor ve değer veriyoruz. Zaten yabancı oyuncularda kendi ülkeleri dışında, bu ilgi alakadan dolayı ülkemizden ayrılmak istemiyorlar. Bulunduğu takımı üst seviyelere taşıyacak, kaliteli, karakterli yabancı oyuncuların ülkemize gelmesinden yanayım. İnanın bizim ülkemizdeki oyuncuların yeterli altyapı eğitimi ve karakter yapısını geliştirdikten sonra çok yetenekli bir toplum olduğumuzu düşünüyorum. Ülke yapısı olarak duygusal bir milletiz. Müsabakadan mağlup ayrıldığın zaman fazlasıyla etkilenebiliyoruz. Yabancı oyuncular bu yönden bizden fazlasıyla profesyoneller. Maddi olarak sıkıntılı kulüplerimiz olabiliyor. Bu durum karşısında biz Türkler fazlasıyla takımlarımıza bağlılık gösterirken yabancı oyuncular bu konuda fazlasıyla profesyonel."
Fenerbahçe ve Altınordu altyapıları
"Fenerbahçe alt yapısında 6 sene eğitim aldım. Bunun 3 senesi A takımı ile hazırlık kamplarında bulundum. Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük kulübüdür. Altyapı olarak da bu şekilde düşünüyordum taki Altınordu kulübüyle tanışana kadar. Altınordu kulübü altyapısına verdiği önemini yapmış olduğu tesisleri, sahip olduğu yirminin üzerinde antrenman sahalarıyla görebilirsiniz. Şöyle söyleyeyim; dişinden tırnağına bilimsel psikolog, diyetisyen, yabancı dil hocalarından aşçısına temizlikçisine kadar tam kapsamlı bir eğitim kulübü. Şu an bu olanaklara sahip ikinci bir kulüp yok. Altınordu altyapıdan yetiştirdiği oyuncularla başarı yakalamaya çalışan bir kulüp. Fenerbahçe'de oynamak altyapıdan gelen oyuncu için ne kadar zorsa Altınordu için tam tersi kolaydır. Altınordu futbol ilkelerine uyan her başarılı oyuncuya hocalarımız mutlaka şans veriyor .İnanıyorum ki ileride sadece altyapısından yetiştirdiği oyuncularla yoluna başarılı bir şekilde devam edecektir."
Uzun süreli aynı teknik direktörlerle çalışmak
"Sizin de dediğiniz gibi, üst üste 3 mağlubiyet alındığında fatura maalesef hocalara kesiliyor. Avrupa'da ise bunun tam tersi. Sonuna kadar sabrediyorlar hatta küme düştüklerinde bile aynı hocayla yola devam eden başkanlar görüyoruz. Türkiye'de hoca olmak gerçekten çok zor. Hemen hemen her takımda ortalama yılda üç hoca değişiyor. Bu şekilde başarılı olmak mümkün değil. Hoca değişiklikleri futbolcuları da zor duruma sokabiliyor. Her teknik direktörün oyun anlayışı oyun felsefesi birbirinden farklı olduğu için transfer dönemlerinde çok oyuncu takım değiştirmek zorunda kalabiliyor. Hoca konusunda sabırlı ve istikrarlı olan takımların başarılı olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
Ülkemizde buna en iyi örnekler ise Abdullah Avcı ile Hüseyin Eroğlu'dur. Yakaladıkları başarıları ortadadır."
Ümraniyespor mağlubiyeti sonrası ilk 2 yarışı
"İlk ikiye girip Süper Lige' çıkma hedefimizi Ümraniyespor mağlubiyetiyle zora soktuk. Şimdi önümüzdeki tek hedef play-off. Takımdaki oyuncuların hemen hemen hepsi ilk defa böyle bir tecrübe yaşayacak. Bizim için farklı bir deneyim olacağını düşünüyorum. Aslına bakarsanız ligi nerede bitirirsek bitirelim benim gözümde şampiyon Altınordu'dur. Kadromuzda 9 oyuncu dışında hepsi altyapımızdan yetişen oyuncularımız. Rakiplerimizin ise çok paralar harcanarak kurulan kadroları var. Ligdeki başarımız, verdiğimiz mücadelede ortada. Bunu bütün kamuoyu ve müsabakalarımızı izleyen seyirciler görüyor. Çoğu deplasmanlarda sahadan alkışlanarak ayrılıyoruz. Bu başarımızı da play-off maçlarından sonra Süper Lig' çıkarak taçlandırmak istiyoruz."
Sezon sonu için mesajı
"Evet sözleşmem sezon sonu bitiyor. Şu an bütün enerjimi ve konsantrasyonumu kalan maçlarımıza harcıyorum. Takımımızı şampiyon yapıp mutlu sona ulaşmak istiyoruz. Sonrasında tüm takım olarak bunun mükafatını alacağımıza inanıyorum." (AJANSSPOR)