Uluç: "Tudor o isimlere mesajı verdi"
Nasıl fırtına gibi başladı oyuna Galatasaray!. Fatih Terim döneminden başlayan, önce yenilmemeyi hedefleyen o lanet futbol vardı ya.. "Top sendeyken gol yemezsin. O zaman riskli pas atma, garantili oyna" futbolu, Galatasaray'ı durmadan yana ve geriye adeta durarak oynayan tatsız ve ruhsuz bir takıma çevirmişti. Hızlı hücuma çıkmak unutulmuştu.
Galatasaray seyircisi takımından ve futboldan nefret eder hale gelmiş ama protestosunda yanılmış, oynayanları ıslıklamaya başlamıştı. Oynatanları değil.. Kayseri maçının düdüğü çaldı, ortada bambaşka bir Galatasaray gördük. Nasıl hızlı oynuyor, nasıl hızla çıkıyor, nasıl ilerde bastırıyor, nasıl pres yapıyorlardı?.
İlk yarının sonlarına doğru ekrana bir "Şut/ İsabetli şut" istatistiği bindi.. Kayserispor'un karşısında yazan şuydu.. (0/0).. Bu müthiş futbolla çıkma, Galatasaray 18'ine girme şansı bulamamıştı Kayserispor.. Devre, Muslera gene yan top zaafını sergilemese, 3 değil, 5-0 falan biterdi, öylesi..
"Yarın İgor'u alkışlayan bir yazı yazarım" dedim içimden.. Demez olaydım. İkinci yarıya ayni 11 başladı ama, o fırtına takım gitti, geçen yılın o uyuz futbolu geri döndü. İgor da o uyuz futbolu seyrettikçe etti.. Yana, geriye, Muslera'ya oyun yüzünden Kayseri ara toplarını kapıp hücumlar etti. İgor seyretti.. Uzun uzun seyretti, sonra "Aptalca" değişiklikler başladı..
"Bu adam oyunu okuyamıyor. Bu adam oyuncu değiştirmeyi bilmiyor" diyordum hep. Beni gene yanıltmadı. Bu defa sadece "Aptalca" değildi değişiklikleri.. Üstelik kaprisliydi de.. Sevmediği, nefret ettiği ama takımdan gönderemediği oyunculara Selçuk ve Yasin'e mesela, mesaj veriyordu, orta sahadan Ndiaye'yi alırken, yerine Selçuk'u değil, Sinan'ı sokarak..
Belhanda'yı alırken gene Selçuk değil, bu defa Eren girdi oyuna.. Fernando'nun yerine girecek adam Yasin'di artık.. Ama akla hayale gelmez bir iş yaptı. En olmayacak adamı, stoper Koray Gunther'i soktu.. Mesaj açıktı, Yasin ve Selçuk'a.. "Sizi ölsem oynatmam. Kendinize takım bulun defolun, gidin..