Uluslar Ligi gerekli mi gereksiz mi?
Ajansspor yazarı Hüseyin Özkök, UEFA'nın 2018-2019 sezonunda başlattığı UEFA Uluslar Ligi'nin Türkiye için önemini yazdı. İşte UEFA Uluslar Ligi'nin başlangıcı ve önemi...
Gerçekten de turnuva, başladığından bu yana küçümsenen ve gerçek değerinin altında değerlendirilen bir organizasyon. Ancak ilk sezonu Portekiz’in şampiyonluğu ile geride kaldıktan sonra görüşler olumlu yönde değişmeye başladı. Çok sayıda futbol otoritesinin burun kıvırdığı UEFA Uluslar Ligi’nin bakıldığında önemli artıları olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor. Organizasyon için daha önce olumsuz görüş bildiren birçok kişi, artık olumlu görüşler belirtmeye başladı.
Özellikle de 4’lü finale Hollanda, İngiltere ve Belçika ile şampiyon Portekiz’in teknik direktörleri yeni organizasyonu bir başarı hikayesi olarak nitelediler ve turnuva ile ilgili olarak memnuniyetlerini dile getirdiler.
UEFA Başkanı Aleksander Ceferin de Arsene Wenger’i doğrudan hedef alarak “UEFA’nın bu tip açıklamalara cevap vermekten çok daha önemli işleri var. Bazı insanlar dikkatleri üzerine çekmek istiyor. Uluslar Ligi harika bir organizasyon. Milli maçlar kulüpler için çok önemli. Bunu göremeyen bütünü de anlayamaz” sözleriyle kendisine açık ve sert bir cevap verdi.
UEFA Uluslar Ligi nasıl başladı?
UEFA Uluslar Ligi ilk sezonunda A ve B liglerinin tamamı ile C Ligi’nde yalnızca 1. Grup üçer takımdan oluşturulmuştu. B Ligi 2. Grupta yer alan Türkiye ilk sezonda sonuncu olarak C Ligi’ne düşse de UEFA daha sonra küme düşmenin kaldırılması ve 2020/21 sezonundaki Uluslar Ligi’nde tüm liglerdeki grupların dörder takımdan oluşması kararını aldı.
D Ligi 2. Grup ise toplam ülke sayısı itibarıyla sayı eksik kaldığı için 3 takımdan oluştu.
UEFA Uluslar Ligi’nin olumlu yanları neler?
UEFA’nın büyük bir titizlikle planladığı Uluslar Ligi’nin özellikle küçük ülkelere getirdiği çok sayıda fayda var. Gelin bunlara sırayla bakalım.
- Liglerde ve gruplarda büyük ölçüde denk takımlar birbirleriyle maçlar yapıyorlar.
- Sıkıcı hale gelen ve ilgi çekmeyen hazırlık müsabakaları as oyuncuların da devreye girmesiyle geride kaldı.
- Karşılaşmalar belirlenen maç sayısı çerçevesinde yapılıyor ekstra bir maç çıkma ihtimali yok.
- Ligden çıkma veya ligden düşmeme mücadelesi çekişmeli mücadeleler olmasını sağlıyor. Özellikle de D Ligi takımları bir amaç için mücadele etmenin tadını almaya başlamış durumda. Çünkü grup eleme maçlarında dev takımlarla her halükarda aynı gruplarda olmak zorunda olan adeta konu mankeni oldukları için hiçbir başarı şansı olmayan küçük takımlar, Uluslar Ligi’nde kendi kalibrelerinde takımlarla oynayarak başarı şansı yakalıyor.
- En önemli sportif artılarından biri ise Uluslar Ligi’nin hem Avrupa Şampiyonası hem de Dünya Kupası play-off turları ile bağlantılı ve elemelerden bu dev turnuvalara gidemeyen takımlar için ikinci bir fırsat yaratması.
- Final turnuvası Avrupa Şampiyonası’nın yanında Avrupa’da önemli takımların yer aldığı ikinci bir cazip turnuva haline gelmiş durumda.
- Hazırlık maçlarında elde edilemeyen gelirler özellikle küçük ülkelerin federasyonları için oldukça önemli hale geldi.
Ligin Türkiye için önemi
Kasım ayında yapılacak maçlarla tamamlanacak olan Uluslar Ligi grup karşılaşmalarının Türkiye için iki açıdan önemi var.
Birincisi; FIFA Temmuz 2018’den bu yana dünya sıralaması listesini ELO adı verilen bir matematik sistemi ile gerçekleştiriyor. Sistem bakıldığında bayağı komplike ancak tüm konfederasyonlar düşünüldüğünde her ülkeye aynı ve adil şans veren çok daha hakkaniyetle puan veren bir sistem. Türkiye geride kalan maçların ardından genel sırlamada otuz üçüncü durumda bulunuyor. Bu da Avrupa ülkelerinin aralarındaki sıralamada 18’e denk geliyor.
Avrupa’da ilk 20 takım içinde olmak, Dünya Kupası eleme grubu kuraları çekiminde 2. Torbada yer almak anlamına geliyor. Bunun için de oynanan maçlarda alınan veya kaybedilen puanların sıralamayı etkilediği gerçeği var.
Örneğin FIFA’nın milli takım arası dışında bir hazırlık maçının galibiyet puan ağırlığı 5, resmi milli maç arasındaki bir hazırlık maçının puan ağırlığı 10, Uluslar Kupası karşılaşmalarında ise puan ağırlığı ise 15 oluyor. Bu ağırlıklar karşılaşmalar Uluslar Ligi play off müsabakalarında 25, turnuvanın arttıkça daha da yukarı çıkıyor ve Dünya Kupası finalinde 60 puanı buluyor.
Türk Milli Takımı’nın Rusya ve Sırbistan ile oynadığı maçları kaybetmemesi mağlubiyette puan silindiği için sıralama açısından önemli ama özellikle Sırbistan karşısında alınacak bir galibiyet bu bağlamda çok daha değerli olacaktı.
Bu işin 'torba' tarafı
Diğer yandan 55 Ülkenin katıldığı 2020/21 sezonu UEFA Uluslar Ligi’nde maçlar kasım ayında tamamlanacak. Türkiye 4 maçta aldığı 3 beraberlik 1 yenilgi ile 3 puanla üçüncü sırada. UEFA Uluslar Ligi karşılaşmalarının bitiminde 2022 Dünya Kupası elemelerinde grubunda ilk ikiye girememiş ancak Uluslar Ligi’nde kendi grubunu lider bitirmiş en iyi iki takım, Dünya Kupası Elemeleri play-off turuna katılma hakkı kazanacak.
2022 Dünya Kupası grup eleme karşılaşmaları 2021 Mart ayında başlayacak ve hızlandırılmış bir takvimle Kasım ayında sona erecek. 10 Grup birincisinin Katar bileti alacağı grup maçları sonrasında 10 grup ikincisi ile Uluslar Ligi’nden gelecek iki takım, Mart 2022’de gerçekleştirilecek play-off turunda yapacakları mini turnuvada Avrupa’dan Katar’a gidecek son 3 takımı belirleyecekler.
Türkiye’nin Uluslar B Ligi 3. Grup’ta şu ana kadar aldığı 3 puanla 4 ligi birden kapsayan genel tablodaki yeri 27. basamak. Biz son iki karşılaşmamızda üzerimizde yer alan Rusya ve Macaristan’ı yendiğimiz takdirde grubu 9 puanla tamamlayabileceğiz. Grup birincisi olmak içinse hem Macaristan’ın hem de Rusya’nın Sırbistan önünde puan kaybetmesini bekleyeceğiz. Grup birincisi olmak bize A Ligi’ne çıkartacak olsa da B Ligi’nde şimdiden 10 puana ulaşan İskoçya ve Galler’i Dünya Kupası elemelerinde ilk ikiye giremezlerse geçerek en iyi iki ikinciden biri olmamız ihtimali şu anda yok.
İşte bütün bunlar bize UEFA Uluslar Ligi’nin anlamsız hazırlık karşılaşmalarından çok daha efektif bir organizasyon olduğunu ve birçok açıdan artıları olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan Uluslar Ligi’ni eleştirenler, bu organizasyonun yerine ne olması gerektiğini ise söylemiyor. Bazıları da neredeyse milli maçlar sadece büyük turnuvaların elemelerinde ve finallerde oynansın, başka maç olmasın istiyor. Oysa UEFA Başkanı Ceferin’in de söylediği gibi milli maçlar kulüpler için çok önemli. Milli oyuncusu olan her takımın değeri daha da artıyor. Futbolcular için de milli formayı mümkün olduğunca sıklıkla giymek kariyerleri açısından çok önemli bir olgu. Bunu son İsviçre maçında 100. Kez Alman Milli Takımı formasını giyen Toni Kroos ve 130 kez giyen Lukas Podolski de böyle söylüyor.
FIFA da küresel bir Uluslar Ligi peşinde
UEFA Uluslar Ligi’nin başarısı FIFA Başkanı Gianni Infantino’nun adetaağzını sulandırdı. Infantino, hem sportif hem de ekonomik olarak başarı sağlayan bu formatı FIFA’ya adapte ederek dünya çapında organize etmek fikrinde. İsviçreli Başkan, 211 ülkenin bölgesel eleme grupları oluşturarak ligden düşme ve çıkmanın yanında 8 takımın katılacağı bir final turnuvası da düzenlemek istiyor. Bu düşüncesini de 2019’da “Bu format tüm dünyada da uygulanabilir” sözleriyle dile getirmişti.
Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.