Spor yazarlarından Başakşehir - Beşiktaş maçı değerlendirmesi
Spor yazarları Beşiktaş'ın Süper Lig'in 31. haftasında deplasmanda Başakşehir ile uzatma dakikalarında yediği golle 1-1 berabere kaldığı karşılaşmayı yazılarında değerlendirdi. Detaylar haberimizde...
Beşiktaş’ta değişen bir şey yok, umut vermiyor
Güntekin Onay (Hürriyet): Fernando Santos ne yazık ki eski kafalı bir teknik adam... 10 kişilik bir blok halinde savunma ve hücum yapmak yerine öndekiler ve arkadakiler tarzı eski moda bir oyun anlayışla Beşiktaş’ı çağın gerisinde bir tarza sürüklüyor.
Fazla hücumcuyla ofansif oynanır, fazla savunmacıyla iyi savunma yapılır diye bir şey günümüz futbolunda yok. Ben Beşiktaş’ın uzun yıllardır çok kötü futbol oynadığı maçlar gördüm ancak atak devamlılığından ve pas kalitesinden bu kadar yoksun olduğuna hiç tanıklık etmedim.
Beşiktaş gibi büyük bir kulüp bu kadro kalitesiyle böyle bir futbol oynamaz. Ligde zaten 3’üncülük iddiası dışında üzerinde herhangi bir baskı yokken Portekizli teknik adamın seçtiği bu oyunu bundan sonra değiştirmesini de beklemek iyimserlik olur. Santos geleli 3 ay oldu ve oyun gelişmiyor, umut vermiyor.
"Santos Yunanistan'dan çıkamıyor"
Uğur Meleke (Hürriyet): Santos’un talebeleri ilk devrede Colley ile bir gol bulduğu için bu anlayışı 45’e, hatta 60’a kadar sürdürmesi kabul edilebilir ancak dakikalar ilerledikçe Çağdaş Atan oyuna müdahaleler yaptı, Emirhan’la, Pelkas’la, Keny ile ön tarafta hareketliliğini artırdı. Santos ise meslektaşının hamlelerini seyrederek geçirdi ikinci devreyi. Santos’un milli maç arasında da kafaca Yunanistan’dan çıkamadığını, Beşiktaş’ı hâlâ Yunan Milli Takımı’ndaki stratejisiyle yönetmeye kalktığını gözlemliyorum üzülerek.
"Ne maçtı ama! Uyuttu hepimizi"
Cem Dizdar (Fanatik): Hatırlayanlar olacaktır Samet Aybaba, Beşiktaş’ın kontraatak futbolu oynayacak bir takım olmadığını söylemişti. Haklıymış! Golü bulan Beşiktaş kontraya neredeyse hiç çıkmadı! Beklediler durdular öylece! Beri yandan Beşiktaşlılar öfkelenecek ama bu takımın en sağlam oyuncusu milyonlarca Euro ödenerek getirilen ve yeteneklerine müptela olunanlar değil bu maçta da görüldüğü gibi yine Necip Uysal’dır. Gariptir. Bu tempoda oynayan bir takımın genç santrforu Semih Kılıçsoy için milli takım bağlamımda günlerce münakaşa edildi. Sorarım size, şöyle bir maçta o gencecik çocuk ne yapsın? Nasıl gelişsin? Neticede bizim izlerken bitap düştüğümüz bu maç ve bu maçın türevleri için ülkede kıyamet kopuyor her hafta sonu. Sorarım, değer mi hiç? Değer mi söyle!
"Uzatmaya hiç gerek yok karar belli"
Ali Gültiken (Sabah): Santos, oyun felsefesi hakkında kamuoyundan gelen tepkilere cevap verdiği bir kadro ile maça başladı. Muçi, Aboubakar, Ghezzal, Semih ve Rashica çok önemli oyuncular. Hepsi tek başına maçın sonucuna etki edebilecek kaliteye sahipler. Beşiktaş rakip kaleye yakın oynarsa ancak bu düşünce gerçeklik kazanabilir. Bu sezonun Beşiktaş adına en etkili golcüsü Colley'in ayağından gelen erken gol takım adına maçın bütün döngüsünü değiştirdi. Zaten kafasının bir kenarında sürekli savunma düşüncesi olan Santos bu dakikadan sonra Beşiktaş'ı yalnızca savunma yapan bir takım noktasına getirdi. Bu durum doğal olarak önemli hücum oyuncularıyla başladığı bir maçta bütün bu futbolcuları yalnızca rakibin arkasından koşar hale getirdi. Hücum zenginliği, yaratıcılık, pozisyon ve gol atması beklenen bütün oyuncular yalnızca Başakşehirli oyuncuların peşinde koşar hale geldi. Ve ısrarla maçın son dakikasına kadar bu oyunda ısrar ettiler. Sonuç yine Beşiktaş adına büyük hüsran oldu…
Aklın, mantığın alabileceği bir durumla karşı karşıya değiliz. Değil Beşiktaş takımı Türkiye Süper Ligi'nden hiçbir takım golü bulduktan sonra Başakşehir'e karşı bu kadar silik ve vasıfsız bir oyun ortaya koymaz. Rakibi Başakşehir'in sahasını sanki mayınlı bir tarla gibi görüp, oyuncularını o bölgeye sokmamak için elinden geleni yapan bir teknik adamın kararlarının acısını Beşiktaş çekmeye devam ediyor. Görünen o ki bu işi çok fazla uzatmaya gerek yok. Yapılacak ve alınacak kararlar belli.
"Takımın Santos’a güveni yok"
Oktay Derelioğlu (Takvim): BEŞİKTAŞ'TA milli ara sonrası kadrodaki isimlerin değiştiğini gördük. Defansif futbolu benimseyen Fernando Santos'un, ligin güçlü ekiplerinden Başakşehir'e karşı Ghezzal, Muçi, Rashica, Semih ve Aboubakar'ı aynı anda sahaya sürdüğünü görmek beni oldukça şaşırttı. Ancak oynanan futbolda pek de bir değişiklik yoktu. Siyah- Beyazlılar, duran topla ilk yarıda erken bir gol buldu. Başakşehir takımı da Beşiktaş gibi savunma güvenliğini ön planda tutan bir takım görüntüsündeydi. İki takım da pozisyona girmekten çok pozisyon vermeme üzerine kurgulanmış gibiydi.
Fernando Santos'un yapılan eleştirilere kulak verdiğini ve en azından sahaya dizdiği oyuncuları hücumculardan kurması değerliydi fakat oyun felsefesinde herhangi bir değişiklik yoktu ve son anlarda da olsa takım 2 puanı kaybetti.
Bir hiç uğruna elden kaçan Emirhan İlkhan'ın golüyle 2 puan bırakan Beşiktaş hala geçmiş yönetimin günahını çekiyor.
Futbolcuların, başlarındaki hocaya inancı ve güveni olduğunu düşünmüyorum.
"Avrupa hayali kurmayın"
Bilal Meşe (Milliyet): Yokk arkadaş yokk, koca Beşiktaş, bir golü zor buluyor, bitime bir dakika kala gol yiyor, iki puan kuş misali uçup gidiyor! Sakın ola Santos’un olduğu yerde öyle Avrupa hayali falan kurmayın. Bu kafayla kupa da tehlikede.
"Oyunu geliştirmek gerek"
Ali Ece (Fanatik): 68’de direkten dönen frikiğinde Ghezzal’ın fizik kondisyonu halen eksik olsa da top tekniğinin, vuruş yeteneğinin halen takım ortalamasının üstünde olduğunu gördük. Necip zaten bir süredir gayet iyi oynuyor, en azından armanın değerini savunuyor. Lakin kolektif oyuna bakınca oyuncular arası pas frekansı düşük; hücumda pozisyon alma, pas ve koşuyla alanı genişletme konusunda ise eksikler çok büyük. Şampiyonluğa oynasan ve bu deplasmanda kazanmak zorunda kalsan durum daha tahammül edilebilir olur ancak bu puan tablosunda bulunduğun yerde ne yapıp yapıp oyununu da geliştirmen gerekir.