"VAR olsa Beşiktaş kaybetmezdi"
AHMET ÇAKAR: Derbide Ali Palabıyık Türk hakemlik tarihine kara leke olarak geçecek bir yönetim sergiledi. Video Hakem uygulansa, Beşiktaş maçı kazanabilirdi. En azından kaybetmezdi. Düz mantık; Negredo'nun golü verilecek, Cenk'e yapılan net penaltı düzeltilecek ve sonuç değişecekti.
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine hakem Ali Palabıyık damga vurdu. Eğer bu maç için Video Hakem uygulaması yapılsaydı maçın sonucu sizce nasıl olurdu?
METİN TEKİN: Derbide enteresan pozisyonlar oldu. Mesela Negredo'nun ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde, Video Hakem bunu verecek mi, yoksa kaleci 'bıraktım' mı diyecek? Önce bunun cevabını vermek lazım. Bunu gol kabul eder ve Cenk Tosun'a yapılan faule penaltı verildiğini düşünürsek, o zaman maç 3-2'ye gelecek. Ama Negredo'nun olayında kalecinin bırakışını atlamamak lazım. Burada 'Video Hakem bu pozisyonda ne yapacak?' sorusu daha önemli.
AHMET ÇAKAR: Video Hakem uygulaması olsaydı Beşiktaş maçı kazanabilirdi. En azından kaybetmezdi. Düz mantık; Negredo'nun golü verilecek, ardından da Cenk'e yapılan açık ve net penaltı, video hakem tarafından düzeltilecek ve sonuç değişecekti. Ali Palabıyık, o gece Türk hakemlik tarihine kara bir leke olarak geçecek yönetim sergiledi ve özellikle Beşiktaş'ın maçı kaybetmesinde başrolü oynadı.
GÜRCAN BİLGİÇ: Bu kadar gergin bir derbi günahıyla sevabıyla ancak bu kadar yönetilebilirdi. Ben Ali Palabıyık'ı çok kötü bulmadım. Video Hakem Uygulaması elbette daha farklı kararlar getirecek ama sonucu değiştirmeyecek. Çünkü Quaresma ilk sarıyı gördüğünde direkt kırmızıdan atılacaktı. Pepe, faul bile çalınmayan pozisyonda direkt kırmızıdan atılacaktı. Beşiktaş uzun süre bu oyunculardan mahrum oynayacak, belki de daha farklı bir F.Bahçe galibiyeti ortaya çıkacaktı. Beşiktaş'ın itirazı olan pozisyonlarla bu saydıklarımız arasında en az 30 dakika var. Video Hakem olsaydı belki de bu pozisyonlara giremeyeceklerdi bile. Bu nedenle kararları tartışırken aralarındaki süreye de bakmak lazım. Yoksa Negredo'nun golü net gol, Cenk'in pozisyonu da net penaltı. Ama Pepe de atılsaydı oyun o noktalara gelir miydi? Bu sorunun cevabı, sonuç üstünden hareket edenlerin yorumuna muhtaç. Tekrarlayım; gelmezdi.
LEVENT TÜZEMEN: Negredo'nun golle sonuçlanan pozisyonuna kalkan yanlış ofsayt bayrağı, Video Hakemlik için bir milattır ve futbolda elektronik kararları daha fazla tartışılır hale getirecektir. Burada üç ayrıntı var: 1-Negredo golü atıyor ama bayrağı gören ve düdüğü duyan kaleci Kameni hareket etmiyor. 2-Video hakemlik "Bayrak yanlış kalktı. Ofsayt yok. Gol geçerli" derse ne olur? Kıyamet kopar, maç bitmez. 3-Cenk'e yapılan penaltı hareketine maçın hakemi, "Benim yorumum penaltı değil" derse ve video hakemlik "Hayır penaltı" cevabını verirse ne olacak? Bence maçın hakemiyle video hakemliğin sınırları net belirlenmeli yoksa ciddi krizler yaşanır.
TUDOR LEVEL ATLADI
Tudor'un çılgın oyuncu değişikliği hamlesi haftaya damga vurdu. Tudor teknik adamlık kariyerinde bir basamak daha yukarı çıktı mı? Yoksa hayatının kumarını mı oynadı?
TÜZEMEN: Tüm futbol akılllarını alt üst eden değişikliklere tabela üzerinden yorum yaparsak, "Kazanan haklıdır" demeliyiz. Mariano-Latovlevici ikilisini çıkarıp Yasin'den sağ bek, Rodrigues'den sol bek yaratan ve Paul Le Guen'e bile, "Tudor ne yapmak istiyor?" dedirten değişikliklerle Hırvat hocanın maçı kazanmasını, "Eğri gemi doğru sefer" olarak görüyorum. Futbol bilgisine müthiş inandığım Reha Kapsal'ı bile şaşırtan bu risk dolu değişiklikleri acaba Tudor bir derbide göze alabilir mi? Ayrıca bu karar sadece Tudor'un mu? Yoksa bir ekip kararı mı? Öyle veya böyle; kadro istikrarına verdiği önemden dolayı beğenimi kazanan Tudor'la yeni G.Saray 6 maçta 5 galibiyet alıp 16 puan topladı ve liderlik koltuğuna kuruldu.
TEKİN: Teknik direktörlükte bu kadar kolay basamak atlanmaz. Galibiyeti herkes alır, önemli olan farklı bir felsefe yaratmak ve futbolun gelişimine katkı sağlamaktır.
ÇAKAR: Tudor hocalıkta level atladı. Tam tersi de olabilirdi ama hayat çoğu zaman böyle bir şey. Başarırsanız kahraman olursunuz. Başaramazsanız da rezil olursunuz. Tudor başardı. İki tane kanat bekini çıkardı, iki kanat hücumcusu soktu, takımın defansif şablonunu değiştirdi ve Galatasaray son 15 dakikada maçı kazandı. Kim ne derse desin galibiyet Tudor'un eseridir ve Tudor rüşdünü ispatlamıştır.
BİLGİÇ: Tudor bir şeyi ispat etti, teknik adamlıktan hiç anlamıyor. Yaptığı değişikliklerin teknik olarak doğrusu yok. Aynen sorudaki gibi bir kumar oynadı. Türkiye'yi ya da bize de hakim olan Balkanlı bakış açısını çok iyi biliyor. Sonuç istediği gibi olmasa "ne yapayım her riski aldım" diyecekti. Atılan gollerle, yapılan değişikliklerin de bağlantısı yok. Bu pozisyonları zaten oyunun normal gidişinde de buluyordu. Fakat kazanan haklıdır. Bunun farkında ve yeni krize kadar keyfini de sürecek. Önemli oyuncularından biri oynamazsa ne yapacak merakla bekliyorum. Çünkü Galatasaray ciddi bir performans takımı oldu.
FENERBAHÇE'Yİ YENEMEMEK GÜNEŞ'İ GERİYOR
Şenol Güneş neden bu kadar sinirli ve asabi? Bu durum Beşiktaş'a ne kadar zarar veriyor? Güneş tepkilerinde haklı mı?
TEKİN: Haklı olmakla bu tepkiyi vermek farklı şeyler. Hakkınızı böyle aramanız doğru olamaz. Zaman zaman sinirlense de Şenol hoca böyle bir insan değil. Olaylara hoşgörülü bakabilen bir isim. Siz takımı yönetirken Quaresma'ya, "Neden atıldın?" derseniz, o zaman o da "Hocam sen neden atıldın?" sorusunu sorar
TÜZEMEN: Şenol hocanın sürekli F.Bahçe maçlarında sinirlendiğini görüyoruz. Kjaer'in boğazına sarılması, son derbide oyundan atılması sinirlerinin iflasıdır. Çünkü Güneş gerek Trabzon'da gerekse, Beşiktaş'ta son şampiyonluk hariç zirvede hep F.Bahçe ile kapıştı. Şenol hoca F.Bahçe'ye iki şampiyonluk kaybetti. 44 maçta 8 galibiyet alırken 25 kez yenildi. F.Bahçe önünde yaşadığı başarısızlıklar, Şenol hocayı agresif ve öfkeli yapıyor.
ÇAKAR: Şenol Güneş, 50 küsur yıldır futbolun içinde. Her türlü dümeni, operasyonu görecek bir konumda. Şenol Güneş daha birinci dakikadan itibaren Beşiktaş'a operasyon yapıldığını gördü. Tabii ki kontrolü kaybetmesi, öylesine bir kariyere sahip hoca için doğru değil. Küfür de etti. Güneş'in oyundan atılmasına hiçbir lafım yok. Ama o yaşta bir hocayı çıldırtan operasyon manzumesinin de bir sorumlusu olması gerek.
BİLGİÇ: Şenol hoca her Kadıköy deplasmanında çalıştırdığı takımları (Trabzonspor, Bursaspor, Beşiktaş) hep yenilmemeye oynattı. Kadıköy'ün atmosferi, herkesi geriyor. Küfür etmek, bir faul atışına bu kadar tepki göstermek demek ki Şenol hocayı da F.Bahçe özelinde kırılgan hale getirmiş. Porto'yu deplasmanda yeneceksin, ligde yoluna sıkıntısız devam edeceksin, sonuç baskısı yaşamadığın bir maça çıkacaksın ama bu kadar panikle oynayacaksın. Bundan farklı anlam çıkmaz. Şenol hoca da muhtemelen ondaki bu baskıyı yaratan Fikret Orman da sezonun ilk yenilgisini ezeli rakiplerinde almak istemediler.
ARTIK YETER! LÜTFEN SUSUN
Fenerbahçeli yönetici Mahmut Uslu'nun derbi sonrası yaptığı açıklamalar toplum vicdanını rahatsız edici boyutta mıydı?
GÜRCAN BİLGİÇ: Kesinlikle 'çok çirkin' ve 'çiğ' yorumlardı. Bırakın bir yöneticiyi, kahve sohbetinde bile kimsenin ağzına yakışmaz. Caner'in ne söylediği umurumda değil. Onun yorumu yapılır, Caner'in notu verilir. Ama yaşını başını almış, aile babası olmuş, aynı zamanda kulüpteki sporcuların da 'babası' sayılması gereken birisinin, başkalarının özeli ve kendilerinden aldıkları yardımla ilgili konuşması, açık söyleyeyim Mahmut Uslu'yu tanıyan ve seven biri olarak beni utandırdı.
LEVENT TÜZEMEN: Mahmut Uslu'nun Caner'in özel hayatına dil uzatmasını ve Beşiktaş camiasının başkanı Fikret Orman'a "Arsen" yakıştırmasını etik bulmuyorum. Eğer 6222 sayılı bir yasa varsa Uslu söylediklerinden dolayı sorgulanmalıdır. Özellikle Uslu'nun, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman için söylediği "Arsen" sözü için "Ben Arsene Wenger demek istedim" açıklaması sadece mahkeme yolunu kapatmak için bir kılıf olur.
METİN TEKİN: Fenerbahçeli bir yöneticiye yakışmayacak sözlerdi. Açıkçası böyle isimlere futbol adamları demek biraz zor benim için. Adalet arayışlarını, dertlerini böyle mi anlatacaklar? Mahmut Uslu'nun üslubunda mı tartışacağız biz olayları? Bu hak arayışı falan değil. Çok ölçüsü kaçmış açıklamalar. Artık bunlardan bıktık. Bu tavırdan çok yorulduk. Lütfen artık konuşmalarımıza dikkat edelim. Bunları Türk futbolunda duymak ve yaşamak istemiyoruz.
AHMET ÇAKAR: Mahmut Uslu Fenerbahçe'ye yakışmayan bir idareci. Aslında idareci derken belki de diğer birçok saygın, iyi niyetli, Türk örf ve adetlerine uygun davranan yöneticilere haksızlık olur. Derbi sonrası torunu yaşındaki Caner'in özel hayatını gündeme getirmesi, utanç verici bir durumdur. Bu yetmedi, Beşiktaş başkanı Fikret Orman için "Arsen Orman" dedi. Bu ifade, tüm basın ve sosyal medyada haklı olarak ünlü hırsız Arsen Lüpen olarak algılandı. Aynı gece Beyaz TV'deki programımda kendisine defalarca sordum, "Arsen ifadesini niye kullandın?" diye. Programı dikkatle izlediği halde hiçbir açıklamada bulunmadı. Ta ki bir gün sonraya kadar. Beşiktaş kendisini mahkemeye vereceğini beyan ettiğinde ayıldı. Pabucun pahalı olduğunu hissetti ve tarihe geçebilecek bir tornistan kararla, "Arsen lafını ben Arsene Wenger manasında kullandım" diyerek geri vites yaptı. Aynı Uslu, utanmadan beni tehdit etti. Güya benimle hem hukuken hem de her türlü görüşecekmiş. Ayıdan korksak ormana girmezdik Mahmut efendi! Ben 20 yıl senin ağa babalarınla mücadele ettim. Bildiğini eksiksiz yapmazsan namertsin. Şunu çok net söylüyorum: Mahmut Uslu benim için artık olsa olsa 'TORNİSTAN MAHO'dur.
KOCAMAN, HERKESE GÖREVİNİ HATIRLATTI
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, "Şampiyonluk yürüyüşümüz başladı" dedi. Ne düşünüyorsunuz?
BİLGİÇ: F.Bahçe bu galibiyetle gücünü ve iddiasını ortaya koydu. Aynı zamanda ilk defa bir araya gelen oyuncu grubunu da takım yaptı. Taraftarı da arkalarına aldılar artık. Kocaman "Şampiyonluk" diyerek sorumluluk almaktan kaçmak isteyenlerin de yolunu kapattı. Hedeflerinin ne olduğunu göstererek sahada her şeyini vermeleri gerektiğini açıkça ortaya koydu.
TEKİN: Eğer F.Bahçe derbiyi kaybetseydi yarıştan kopardı. Bu galibiyet, takımı yarışın içinde tuttu.
TÜZEMEN: 30 Mayıs 2013'te SABAH Spor, "Yoruldum gidiyorum" manşetiyle Kocaman'ın F.Bahçe'den ayrılışıyla ilgili haber yapmış ve başkan Aziz Yıldırım ile yaşadığı görüş ayrılıklarını yazmıştı. Yıldırım, 2017'de katıldığı programda ise şöyle dedi: "Aykut hoca geliştirmiş kendini. Eskiden düz bakıyordu şimdi daha geniş bakıyor..." Aykut hocanın "Şampiyonluk yürüyüşümüz başlamıştır" söylemi, Aziz Başkan'ın divandaki "Şampiyon olacağız" sözüyle paraleldir. Bu söylem Aykut hocanın artık "Kocaman" gibi değil "Yıldırım" gibi düşündüğünün göstergesidir. (Sabah)