Video - Dursun Özbek'ten sert sözler: Çıkarlarını düşünenlere, hadsizlere...
Florya’dan taşınmayı ön görmüştük. Birçok sebebi vardı. Ekonomik anlamda çok önemliydi. Florya’daki arazi ve yerleşke, artık Galatasaray’a dar geliyordu. İki tane nizami sahası olan, A ve altyapının maç yaptığı saha… Dünyada futbolun geldiği noktada daha uygun bir yere taşınmak da bir zaruretti. O yüzden stada çok yakın mesafede olan Kemerburgaz’daki arsanın Galatasaray’a kazandırılması için çalışma içindeydik.
Orman içinde, 6 tane nizami futbol sahası, altyapıya hizmet edecek bir kompleks. Bununla ilgili bildiğiniz gibi epeyden beri bir çalışma içindeydik. Arazi aslında Savunma Bakanlığı’na aitti. Bu çalışmalar nihayetlendi. Biz gerekli görüş ve izinleri aldık. Başkabakan ile bir araya geldim ve onun da olurunu aldım. Kemerburgaz Tesisi Galatasaray’a hayırlı ve uğurlu olsun!
Kemerburgaz projesi hazır. Arazinin üst kullanım hakkının tarafımıza tescili söz konusu. Bir plan yapılacak. Bir spor kompleksinin yapılmasını da Emlak Konut yapacak. Buraya taşınmamız için bütün Galatasaraylıların el ele vermesini ve destek olmasını istiyorum. Beraber elde ettiğimiz başarılar çok daha güzel oluyor. Bir başka projemiz de kapalı spor salonu projesiydi. Geçen Genel Kurul’da da ruhsatı aldığımızı söylemiştim. Burada çok önemli bir husus var. Kapalı salon projesi, bu yönetimin icat ettiği bir proje değil. Bu salonun yapılması, burayı projelendiren kişilerin düşüncesiyle meydana gelmiştir. Bizim yapmamız gereken de salonun yapılmasını sağlamaktır. Yaklaşık 1 seneden beri çalışıyoruz. Plan değişikliği ve prosedürler zaman alabiliyor.
Sarıyer Belediyesi Başkanı Şükrü Genç, ruhsatı hazırlayarak getirdi. Kendisine de teşekkür ediyorum.Kemerburgaz projesi hazır. Arazinin üst kullanım hakkının tarafımıza tescili söz konusu. Bir plan yapılacak. Bir spor kompleksinin yapılmasını da Emlak Konut yapacak. Buraya taşınmamız için bütün Galatasaraylıların el ele vermesini ve destek olmasını istiyorum. Beraber elde ettiğimiz başarılar çok daha güzel oluyor. Bir başka projemiz de kapalı spor salonu projesiydi. Geçen Genel Kurul’da da ruhsatı aldığımızı söylemiştim. Burada çok önemli bir husus var. Kapalı salon projesi, bu yönetimin icat ettiği bir proje değil. Bu salonun yapılması, burayı projelendiren kişilerin düşüncesiyle meydana gelmiştir. Bizim yapmamız gereken de salonun yapılmasını sağlamaktır. Yaklaşık 1 seneden beri çalışıyoruz. Plan değişikliği ve prosedürler zaman alabiliyor. Sarıyer Belediyesi Başkanı Şükrü Genç, ruhsatı hazırlayarak getirdi. Kendisine de teşekkür ediyorum.
Basına yansıdığı için sizlere bilgi vereyim. Epey bir zamandır Galatasaray’a bir müze kazandırılması yönünde irade var. Bazı çalışmalar yapıldı, bitmiş, bitmemiş… Bu dönemde, özellikle stadın içinde çok modern bir müze sahibi olmamız konusunu çok önemsedik. İnşaat ve organizasyonuna başladık. Ocak ayında açılışını da yapacağız. Müzenin etkisi nedir? Evet burada yaşaması lazım. Bizim bir tarihimiz var. Tarih yaşarken Galatasaray’ın ekonomisine de etki etmeli. 1-2 restoran düşüncemiz de var. Ziyaretler gerçekleştirilebilecek. Kulübe katkı yansıtacak imkanlar beraberinde gelecek. Müze projesi, çok önemli. En pahalı proje diye bir durum yok. Burada Galatasaray’ın bütün sevenleri bir araya geldi. Bu sadece yönetim ya da Galatasaray çalışanlarının bir projesi değil. Örnek bir çalışma sergilendi. Herkes bu projeye katkı verdi. Teşekkür ediyorum.
Müze projesini önemsiyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yönetimi seven ya da sevmeyen herkes el ele verdi. Benim vurgulamak istediğim bu. Biz Galatasaray sevgisi etrafında birleşmeliyiz. Müze böyle bir çalışmanın eseridir. Demek ki eleştiren, eleştirmeyen bir araya geliyor. Müzede bunu yapabiliyorsak, her yerde bunu yapmamız lazım.
Sorunlarımızı Divan Kurulu’nda tartışıyoruz, ona göre yönetimler kendi yapacakları işleri bu çerçevede değerlendiriyor ve ortak akıl üretmek suretiyle yola devam ediyorlar. Bizim genelde Divan’da bahsedildiği gibi, konsolide olarak Galatasaray ve bağlı ortaklıklarının rakamları gelecek, onları tartışacağız. Evet, Galatasaray’ın borç-alacak farkı var. Bunlar zaten belli, kayıt altına alınmış değerler. Elbette ki bunları tartışacağız. Acaba biz bu rakamların kavgasını verirken, yönetimleri hırpalarken büyük bir resmi gözden kaçırıyor muyuz değerli Galatasaraylılar? Bu büyük resim nedir? Galatasaray’ı Galatasaray yapan yazılmamış kuralları ve ruhudur.
100 sene evvel Ali Sami Yen, Galatasaraylılığı tarif etmiş. Bu kulübü kuran kişiler ne demişler? Ona da bakmak gerek. Bizi buraya derin bir saygı, sonsuz bir sevgi ve güven hislerinin getirdiğini görüyorum. Bu üçünün buluşmasını ben ancak Galatasaraylılık diye adlandırırım demiş Ali Sami Yen Bey… 100 sene evvel bunu ifade etmiş. Peki biz neredeyiz? Cumartesi günü burada bir maç oynandı. Galip geldik. İlk yarı talihsiz 2 gol yedik, sonra 4-2 maçı aldık. Bunun sevincini yaşamak varken, maç sonunda protesto edildik. Kim protesto edildi? Antrenörümüz, yönetim protesto edildi. Protesto ile kalınmadı, benim bulunduğum mekana, söylenenleri bir tarafa bırakıyorum, bozuk para cinsi şeyler atıldı. Arkadaşımın kafası yarıldı. Bize ne oluyor? Beraber sevinemeyecek miyiz? Ne oluyor bize yahu?
(Fatih Altaylı’nın sözleri üzerine)
Biz bu hale geldik. Bu duruma geldik. Galatasaray Başkanı, Yönetim Kurulu, Genel Kurul tarafından seçilir. Genel Kurul’un iradesidir. Cümle alem, bu söylemleri, bu sataşmaları, yakıştırmaları izliyor. Kimin ağzından izliyor? Galatasaray’a İkinci Başkanlık yapmış biri tarafından. Galatasaray’da hizmet veren biri böyle diyorsa, taraftar az bile yapıyor. Ben Galatasaray taraftarını beni protesto ettiği için tenkit etmiyorum. Biz kendi kendimizi yemeye devam ediyoruz. Az önce müzeden bahsettim. Zor bir şey mi birbirimize destek vermek? Biz seçilmiş bir yönetimiz. Yönetim Kurulu’nu bu Genel Kurul seçti. Niye ona saygıda kusur ediyoruz? Bizim değerlerimiz bu kadar erozyona mı uğradı? Elbette, herkes bu söylemlere bakarak, basını da, rakip takımın antrenörü de buradan cesaretlenerek pozisyon alıyor, söylem içine giriyor. Hepsini kınıyorum. Hepimiz birbirimize saygılı olacağız.
Gece gündüz çalışıyoruz. Bu zorlu yürüyüşümüzde kolumuza girecek herkese kollarımız açık. Ayağımızdan çekmek isteyenlerle sonuna kadar mücadele ederiz. O arma sonsuza kadar yaşayacak. O armaya sahip çıkalım. Kenetlenelim, güçlenelim. Çıkarlarına öncelik tanıyanlara, hadsizlere prim vermeyelim. Hiç kimse Galatasaray armasını çıkar elde etmek için kullanmasın. Galatasaray’ı, menfaatsiz sevenlere terk edelim. Hepinize saygılarımı sunuyorum.
Fatih kardeşim değerli bir gazeteci. İyi bir Galatasaraylı. Müsaade etsin de ben de 43 yıldır ticaretin içindeyim. Genel Kurullarda, Riva ve Florya’da ne yaptığımızı anlattım. Bugün halen benim söylediklerimi anlamamışlar. Böyle yorumlar hoş değil. Her yerde anlattım. Biz Emlak Konut firmasıyla bir proje geliştirme işi yapıyoruz. Proje geliştirmede esas belli. Biz burada yapılan ihale sonucunda elde edilecek kazancın yüzde 50’si Galatasaray’ın olacak. Daha işin başındayız. Daha ne Riva’dan ne de Florya’dan hak ettiğimiz parayı almadık. Daha detaylı bilgi isteniyorsa her zaman diyaloğa hazırım.
Bizim kimseyi atma niyetimiz, yetkimiz yok. Yüklendiğimiz sorumluluk sebebiyle Ali Sami Yen’den kalan makamı korumak zorundayım. Her kim Genel Kurul’a hakaret ederse karşısında beni bulur. Fatih Altaylı keşke bunları söylemeseydi. Ben onun ağabeyi olduğumu düşünüyorum. Kendisine hakkımı helal ediyorum.