"Volkan Mayıs ile Temmuz arasında 2 yıl yaşlandı"
Çok net gördük iki teknik direktör de birbirinden korkarak, çekinerek çıkmışlar maça. Giuliano’nun olmadığı, Pereira ve Advocaat ile devam eden Topal ve Josef’li iki 6 numaralı bir sistem denemiş Aykut Kocaman. 4-2-3-1 gibi bir oyun planı içerisinde 6’nın yanında 8 numara olması lazım. 6 numara olan Josef’i 8 diye yutturursan olmuyor. Tempo dikte eden, çabuk düşünen, yerleşmiş savunmayı kıracak öldürücü paslar atan bir oyuncuya ihtiyacı var Fenerbahçe’nin. Fenerbahçe, uzun zamandır şampiyon olamadığı gibi, pozisyon bulma ve gol atma özelliğini de kaybetmiş durumda. Taraftar soruyor: “Ne değişti?” Kocaman ile Fenerbahçe daha iyi olacak, bunu söylüyoruz ancak Fenerbahçe’nin fazla zamanı kalmamıştır. Yavaşça acele etmesi lazım. Ortada bir Beşiktaş gerçeği var. Takımı baştan sona değiştiren, son derece çabuk ve müthiş bir futbol oynayan Galatasaray var. Trabzonspor üzerine koyarak gidiyor, O nedenle Fenerbahçe’nin sabredecek zamanı yok. Transferler de gecikiyor ve Kocaman’ın işi zorlaşıyor. Van Persie gibi, Mehmet Ekici gibi isimlerin iyileşmesi gecikirken; Kocaman da temkinli davranış prensibi içerisinde hareket ediyor. Fenerbahçe’nin süratle rakip kaleye giden, çok çabuk oynayarak rakibini bozan büyük takım profiline geçmesi lazım. Bunu yapacak ancak 10-12 hafta bekleyemez.
Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın, Başakşehir’in, Antalyaspor’un oynadığı oyuna bakınca bu lig kolay değil. Galatasaray’ı neden övüyoruz? Osmanlıspor karşısında da aynı oynadı. İlk haftadan bakalım, Galatasaray Kayseri’yi yendi. Fenerbahçe ilk hafta Göztepe’yi yenemedi. Göztepe taş gibi bir takım dedik, Kayseri bu hafta Göztepe’yi yendi . Bu bir göstergedir. Erken form tutmak Galatasaray takımı niçin sorun olsun? Tudor’u birçok açıdan beğenmiyoruz ancak en elle tutulur yani atletik performansa dayanan bir teknik direktörlüğü olması. Fenerbahçe 15 haftada netice alacaksa bunu 6-7 haftaya indirmeli. 6-7 haftada alacaksa bunu 3-4’e indirmeli. Fenerbahçe puan cetvelinde ikinci sayfada şu an. Trabzonspor ile oynuyorsunuz. Ersun Yanal zaten çekiniyor, Bero’yu oynatıyor. İç sahada taraftarlarıyla barışacağı maça çıktı Fenerbahçe. Bir göreyim bir durdurayım diyebilir Ersun Yanal. Belli ölçüde anlaşılabilir. Yine Topal-Josef refleksiyle, Alper ile maça çıktı Aykut Kocaman. Biz ne anladık bu işten? Ne farkın var diye sorarlar. İkinci yarıdaki baskı aldatıcı. Trabzonspor’un 2-1’i koruma isteği, yaptığı faullerle duran top vermesi yanlış yorumlandı. Fenerbahçe pozisyon bulmakta zorlanıyor. Duran toplarla çözüm arıyor. Valbuena topun başına geçecek, kornerlerle ceza sahasında tehlike yaratmaya çalışıyor. Bunun dışında bir etkinliği var mı? Yok. Van Persie’yi oyundan alıp 4-6-0’a dönüldü. İçeriye top atılıyor, vuracak kimse yok ceza sahasında. Daha sonra Soldado alındı oyuna. Fenerbahçe 2-2'lik skora turu geçiyor gibi oynadı! Aykut Kocaman artık risk almalı. Çabuk Aatif niye kenarda? Aatif çok üst düzey olmasa da, çabuk düşünen, çabuk oynayan bir oyuncu. Risk alan, çözüm arayan, cesur hamleler yapmayı deneyen bir oyuncu. Mehmet Topal veya Josef’ten birinin yerine Alper’i koyup önlerine Aatif’i koysan, hiç olmazsa denedim dersin.
Burak’ın sakatlanıp çıkması Trabzonspor’un topu ileride tutamamasına neden oldu. N’Doye yerine Rodallega olsa daha iyi olurmuş, N’Doye yanlış olmuş. Trabzonspor da 2-1’den sonra panikledi. Kritik yerlerde yapılan fauller neticesinde verilen çok fazla duran top, Fenerbahçe’nin ceza sahasına koğuşlanmasına sebep odu.
Mayıs ayındaki Volkan’ın bugün geldiği nokta ortada. Kameni ve Volkan varken kaleci lazım demeye dilimiz varmıyor. Volkan’ın yedeğe çekilmesi lazım. Kjaer varken, rakiplerin dayak yediği sert bir savunma görüntüsü vardı Fenerbahçe’nin. Savunma yaparak şampiyon olunmaz diyoruz.. Ofansta da çok hızlı olmak gerekiyor. Fenerbahçe’nin yaratıcı oyuncu eksikliği var. Alex’in yerine dolduramayan bir Fenerbahçe takımı var. Hücum hattı için, Lens'in yerine Dirar alındı, Soldado alındı, Giuliano alındı, Valbuena alındı. Aldı da aldı Fenerbahçe. Ofansif bölgeye transfer yaptı. Kjaer’i kaybedince Topal ve Neustadter’in kötü görüntüsü Skrtel’i de bozdu. Çok çabuk çalım yiyor. Volkan Mayıs ile Temmuz arasında 2 yıl yaşlandı.. Volkan’ın yanına Kameni’nin gelmesinin ne kadar doğru olduğunu gördük. Daha önce Fabiano gibi bir yedek kaleci alınmalı derken, Kameni hamlesinin doğruluğunu görüyoruz. Kameni de hata yapar ama Kameni’yi mi sileceksin bir çırpıda? Kameni’yi bir an önce alıştırman lazım, özgüven kazandırman lazım. Trabzonspor maçında hemen kaleye “Ben bu kalede duramam” diyen Volkan’ı koyuyorsun. Kocaman’ın karar vermesi lazım ve bu karar da Kameni’dir. Top elinin içinden geçiyor Volkan’ın. 15 senesi var diye 1 yıl da benden olsun diye bir şey yok. Kendini toparlarsa denersin. Volkan bugün 31 yaşında değil. Volkan’ın yaşı belli. Volkan’ı kazanmak için bir şey yapmıyorsun, kaybetmeye daha çok yaklaşıyorsun. Olay Volkan’ı kazanmaksa, o zaman oynatma. Eski günlerine döneceğini görmüyorum. Bu kumarı oynamaya gere yok. Saygı ve sevgi gördü Fenerbahçe’de. İnişe geçmişse, ne kadar kazanacaksın? 5 maç risk edeceksen kazanmak için, matematik bilmiyorsundur. Yaşı 28 olsa kazanılırdı. Kameni’den alacağın verim Volkan’dan çok daha fazla. Volkan’ı kızağa çekmenin vicdansızlık ve vefasızlıkla alakası yok. Zlatan ortada kalıyorken, Volkan niye kalmasın?
Yaptığı transfer (Kameni) Kocamanın içine sinmiyorsa o zaman almayacaktın. Kameni de hazır değil ancak oynatman lazım hazırlamak için. Kameni’nin ömrü daha fazla Volkan’a göre. Kadıköy’de Volkan’ın ıslıklanması bir mesaj değil mi? Peki bundan Aykut Kocaman’ın suçu yok mu? Bu ısrarda bulunmasa ıslıklanmazdı. Ben teknik direktör olsam ıslıklattırmazdım; “Volkan senin iyiliğin için seni kulübeye alıyorum. Sen bu kulübün kaptasın. Forma da giyeceksin, geri de döneceksin” derdim. Kocaman ısrarla olmayacak bir iş yapmıştır ve Volkan’ın ıslıklanmasına neden olmuştur. Son derece kararsız, çekingen bir görüntüde. Yarın öbür gün Josef ve Topal’a dokunamadığı sürece bu takım çabuk top oynamaz. Fenerbahçe’de kaleci topu oyuna sokamıyor, bekler ve stoperler topu oyuna sokamıyor, Josef ve Topal oyuna sokamıyor. Bu anlamdan çok nadir doğru iş yapıyorlar. Fenerbahçe’deki 7 oyuncu büyük takım kalitesinde ileri oynayamıyor. Aksiyon yok. Bu aksiyon Valbuena ve Alper’de başlıyor. Fenerbahçe’de aksiyon 8. oyuncuda başlıyor aksiyon. Alper yüreğiyle, cesaretiyle oynamaya çalışıyor.
Galatasaraylılara soruyorum? Fenerbahçe’nin son 3 maçına bakıp da “Benim kadromda olsun” dedikleri kaç oyuncu var? Alper ile Valbuena dışında kimseyi saymazlar. Bunlar Fenerbahçe’de aksiyonu başlatan 8. ve 9. oyuncular. İlk 7 oyuncudan top çıkmıyor. Bayern Münih’te 1 numaradan başlıyor oyun. Fenerbahçe’de ezberi bozmaya çalışmak için Topal-Josef’e geliyoruz. Mehmet veya Josef’ten vazgeçip Alper’i yanına koymak lazım. İkinciliği başarısızlık sayan bir kulüp kültüründe, yaratıcı oyuncu eksikliğin varsa” 7-7” gibi bir ofansif-defansif oyun sergileyeceksin. Hücumda etkin olursa, defansif yetersizliğini takım tolere etmeye çalışır. Valbuena ile Giuliano gibi hücumu 10 üzerinden 9 olan oyuncuların defansif zafiyetini tolere edeceğiz dersin. Alper forvet arkası oynuyor. Alper’i hiçbir zaman kesmem ama Giuliano’nun arkasında oynatırım. Alper 10 numarada topu taşıyor, Van Persie’nin yürüyecek hali yok. Bu maçta, Alper, Josef ve Mehmet Topal’ın attığı toplam şut 2.. Evinde oynayan Fenerbahçe böyle oynamaz. Trabzonspor’un hatalı taktik fauller yapması nedeniyle Fenerbahçe pozisyonlar buldu. 2’yi atsın diye uğraştı Trabzonspor. Her şey ters gitti dedi Atkut Kocaman. Göztepe maçından bu yana Fenerbahçe’nin kaç organize atağı var? İki golü var bu maçta. Biri Alper’in bireysel becerisi diğeri penaltı. Yanlış giden bir şeyler var. Kocaman onu görüyor, söylemek istemiyor sanırım. Kocaman’ın çekindiğini düşünüyorum. Galatasaray’ın oyununu görünce, Beşiktaş’ın potansiyelini ve oyununu görünce Fenerbahçe’nin herkesten daha çok acelesi var.
Pepe gelmiş monte olmuş. Gerekli olduğu yere montaj yapılıyor. Negredo yeni geldi hazır değil ama kim oynuyor? Cenk Tosun oynuyor, çatır çatır oynuyor. Acelesi yok Beşiktaş’ın. Medel stoperde oynar, Pepe-Medel yapabilirsin. Orta sahada da oynar. Tolgay oynuyor, kötü mü oynuyor? Beşiktaş oturmuş takım, şampiyon takım. Beşiktaş’ın acele etmeme kredisi var. Kayıp bir şey de yok. Maç 2-1 bitse iki maçta 6 puan olacaktı. 2-2 bitti diye mi bu kadar kıyamet koparılıyor? Lens Quaresma’nın yedeği. Gelir gelmez Quaresma’yı kesersen sorun olabilir. Beşiktaş’ı geçen sezona göre daha ağır buldum. Bu da çok normal. Yavaş başladı sezona. Son iki senede şampiyon olan bir takımın 3. sezona aç kurt gibi başlamasını bekleyemezsin. Beşiktaş illa havaya girer. Mutlaka o temposunu yakalar ve o görüntüsünü yeniden verir. Galatasaray’ın bu kadar istekli başlaması çok doğaldır. 2 senedir ilk 3’e giremediği için. Kaynaşmış bir takım olması hepimizi şaşırttı. İstek ve arzu bakımından İki senedir şampiyon olamayan bir takımın böyle başlaması çok normal. Fenerbahçe’de bu yok Galatasaray’da olduğu gibi. Fenerbahçe’nin böyle olması enteresan. Yaptığın şeyleri aynen yapıp farklı sonuç beklemek enayilik oluyor.
Kayıplar devam eder de, yeni transferler oynamazsa ancak o zaman Beşiktaş bir şeyler kaybetti, iki senenin üzerine yatıyor deriz. O zaman konuşuruz ama daha o gün gelmedi. 2-1 bitse bu maç ne konuşulacaktı? Büyük terslik var havası yaratmaya gerek yok. Beşiktaş’ta Volkan Demirelvari bir sıkıtı görmüyorum kalede. Fabri bir Muslera değil, olmayacak da. İşini görüyor mu? Görüyor. Fabri bu golleri geçen sene de yiyordu ama Beşiktaş yediğinden fazlasını atıyordu, şimdi atamıyor. Atabilir mi? Atar. Çok acelesi yok Beşiktaş’ın oyunun hayata geçirmesi için.
Tudor’u görmedik henüz, takımı görüyoruz. Takımın sırtladığı bir Tudor görüyoruz. Gomis Lyon’da yıldızlaştı. Sonra yok oldu. Geçen sene “ben ölmedim” diye Marsilya’da ortaya çıktı. Geçen senden daha iyi bir başlangıç yaptı ve Lyon dönemiyle kafa kafaya başladı. Gollerin dışında da dikkat edersek, Rakip savunmayı bozan yıpratan, alan yaratan, atmaya ve gol attırmaya da hazır bir oyun oynuyor. Komple bir forvet. Böyle bir kadro oynuyor. 9 kişi değişmiş, sıfırdan takım olmuşlar. Tudor’un başarısı mıdır? Çaresi yoktu ki. Tolga duruyor, eleştirilen bir isimdi. Bugün Galatasaray’ın oynadığı futbolun, gösterdiği arzukla ve istekle al oraya Josef’i koy, o da oynar. Futbol iklimiyle de alakalı. Tudor yakaladı bu havayı. Galatasaray iki haftayı 0-0 bitirse, Tudor yoktu belki de. Çaresizlik cesur hamleye itti. Bu teknik adamın en büyük özelliği neydi de Galatasaray 500 bin euro verip Kardemir Karabükspor’dan getirdi? Atletik performans nedeniyle getirdi. Karabük’te yarattığı sert takımı görünce, kaliteli oyuncuların varlığı ile Galatasaray’ı şampiyon yapar diye getirildi. Yarın öbür gün futbolcuların sırtından inecek ve “Şu oyun devamlılığını artıracağım, atletik; ayakta kalan, öne doğru oynamayı düşünen ve sahadaki enerjisi süreklilik arz eden bir oyuncu grubu yapacağım” diyecek. Galatasaray iyi yolda. Fenando’nun varlığını, Belhanda ve Gomis’i görüyoruz. Mariano’nun yaptığı ortaları görüyoruz. Galatasaray taraftarına Cafu gibi gelecek demiştik. Bir tane öyle orta yaptı mı Sabri? Tudor kredisini topluyor. Linnes’i de sola koyup fayda alıyor. Tolga’dan fayda alıyor. Kötü bir Galatasaray’da bu isimlerde kötü oynuyordu. Serdar Aziz sırıtıyor. Galatasaray’ın problemleri var ancak elinde çözüm var. Işık var. 33 bin kombine olmuş. 5 bin kişiyi toplayamayan Galatasaray nasıl 33 bine çıktı? Taraftarlar görüyorlar gidişatı.
Antalyaspor’un Eto’o’nun liderliğinde, Menez ve Nasri gibi oyuncularla güçlenmesi bambaşka bir şey. Nasri’nin Türkiye’ye gelişi ülkede sansasyon yarattı. Hareketlenme ortaya koyuyor. Kariyeri ortada, neler yaptığı ortada. Antalyaspor’da forvet arkasında oynayacak. Uyum sorunu yaşamazsa, yüksek egoyla sorunlu bir görüntü sergilemezse sezonun en büyük transferlerinden biridir. Kağıt üzerinde çok büyük bir transfer. Eto’o’nun liderliğinde olası bir uyumla, Antalyaspor herkesin gitmeye tereddüt edeceği bir deplasman haline gelecek.
Premier League’de kadro mühendisliği farklı noktada, başka bir iklim var. United nasıl başladı. City gerçeği var. 1. favori City, çok iyi takım. Premier League’in Galatasaray’ı United şu anda. Chelsea gerçeği var. Yabana atılmaması gerektiğini Londra derbisinde gördük. Chelsea de bugün Beşiktaş gibi. Liverpool, Tottenham ve Arsenal da var. Takımlar ikiye üçe inecek. Belki bu yıl Manchesterlıları izleyeceğiz şampiyonlu yarışında. Kadroda istikrar var her takımda. Bir büyük takımda baştan aşağı kadro yapmazlar, göremezsiniz. Premier League en keyiflisi. Diğer ligler de bizden farklı. Fenerbahçe-Trabzonspor maçının devre arasında Paris Saint Germain-Toulouse maçını açtım, 41. Dakikaydı. 6-7 dakika izledim, Fenerbahçe-Trabzonspor maçının 45 dakikasından daha fazla aksiyon gördüm. Chelsea-Tottenham maçının özetini seyredelim bizim sezonun genelinde ancak bu kadar aksiyon çıkar.