Yazarlar, Galatasaray - Akhisarspor maçını değerlendirdi
Yazarlar, Galatasaray - Akhisarspor maçını değerlendirdi
İlk yayınlanma tarihi: Son Güncelleme:
Gomis, evde tek başına!
Eskiden bir film vardı, güzel de bir film; Evde Tek Başına diye.. Gomis, resmen G.Saray'da onu oynuyor. Yanına çoğalamıyorlar, hiçbir şekilde takımda teknik adam etkisi yok. Gomis G.Saray takımında gollerini atarken; tek ve en fazla yardım aldığı adam Rodrigues. Ama Tudor onu kesinlikle oynatmıyor. Bunun sebebi "Gomis gol atmasın" demek oluyor sanırım!. Nitekim Gomis'in atılmasına baktığınızda, gereksiz sinirlilik vardı.
Bu, G.Saraylı futbolcuların yüzlerinde okunuyor.
Bu maçın bir tehlikesi vardı. Maçı kaybetselerdi, bundan sonra hem seyirci çok azalacaktı, hem de bazı şeyler değişecekti. Tudor'un değişmesi kesin iyi olurdu. Ama maçın dönmesi, Galatasaray'ın bundan sonra gene sürünmesine yol açacak.
Sarı-kırmızılı seyirciler ikiye bölünmüş. Birilerini Tudor gitsin diyor, daha doğrusu çoğunluk; azınlık ise kalsın diyor. Bunda Galatasaray sevgisi varsa, Galatasaray'ın menfaatleri varsa bir şey diyemem. Ama arka tarafta ve görünmeyen içyüzünde maddi menfaatler varsa; işte o zaman işin rengi değişir.
İte-kaka götürecekler
Galatasaraylı oyuncular rahat değiller.
Akhisar takımı 4 maçtır gol atamıyordu.
Dün eksik de oynarken, eşit de oynarken Galatasaray'a göre akıllı işler yaptılar.
İki takımın maliyetine baktığımızda, sahadaki görüntünün bu olmaması gerekir.
Şu da artık net gözüküyor:
G.Saray çok iyi futbol oynayarak değil, bu sezonu ite-kaka götürecek..
Levent Tüzemen: Kurtaran dönüş
Galatasaraylı oyuncular ilk yarı bitiminde içeri 2-0 yenik girdiklerinde localardaki hakim görüş şuydu: "Futbolcular Tudor'u göndermek istiyor.." Ben, "Neden böyle bir şey yapsınlar?" diye sorduğumda aldığım cevap ilginçti: "Tudor'un Beşiktaş yenilgisi sonrası 'Oyuncuları tanıyamadım.
Sahaya karakter koyamadılar.' diyerek faturayı oyunculara kesmesi takım içinde çok ciddi rahatsızlık yaratmış." Galatasaraylı futbolcular soyunma odasında yaşananlardan sonra 2. yarı müthiş bir geri dönüş yaşadı.
Fernando ve Gomis'in 5 dakika içinde attığı iki gol tribünleri de protestodan kurtarıp maçın içine soktu. Tudor'un tek hamlesi Maicon'u çıkarıp geçte de olsa Rodrigues'i oyuna alması Galatasaray'ın 10 kişi kalan Akhisar'a hücum üstünlüğü kurmasını sağladı.
Tudor cesurca yaptığı Maicon hamlesini nedense Feghouli ve Belhanda'ya karşı yapamıyor..
Beşiktaş'ta Medel, Lens ve Negredo ile zaman zaman Oğuzhan kulübede oturuyor.
Tudor ona sırtını dönme
Fenerbahçe'de Valbuena, İsla ve Neto yedek kalabiliyor. Belhanda- Feghouli ikilisi yedek oturmaz diye bir kural mı var? Onlar hızlı hücumlarda hep fren oluyor.
Özellikle takımı oynatmak, oyunu yönlendirmek için alınan Belhanda'nın daha fazla sorumluluk alması için Tudor baskı yapmalı.
Maçın başında Mariano'nun sakatlanması büyük şansızlıktı ama Denayer'in bildiği yerde görev yapması takıma pozitif yansıdı.
Belhanda'nın attığı üçüncü gol öncesi Denayer'in topu auta çıkmadan ortalamak için gösterdiği çaba alkış aldı.
G.Saray bu geri dönüşü yapamasaydı yönetim, Tudor ve futbolcular ciddi bir krizin içine girerdi.
Tudor'a bir uyarım daha var, Galatasaray'ın en önemli hücum silahı Rodrigues'dir... Bu oyuncuyla maça başlamamak, her zaman rakipler için avantaj olur. Yani Tudor, Rodrigues'e sırtını dönmeyi bırakmalı ve hep 11'de kullanmalı.
Ertem Şener: Victoria'nın ruhu!
Herkes tedirgin, herkes gergin, herkes tuhaftı maç öncesi.
Sadece bir kişi mutluydu, o da uzaklardan gelen Victoria Lopyreva.
Peki kimdir Viktoria Lopyreva?
2018 Dünya Kupası iyi niyet elçisi kendileri!
Galatasaray-Akhisar maçını izlemeye gelmişti. Sahaya indi, tribünleri dolaştı. Hatta öyle heyecanlanmış ki 'Tansiyon artıyor. Bekleyiş sürüyor. Stattaki pozitif enerjiyi yaşıyoruz' diye sosyal medyasından açıklama yapıp paylaşımda bulundu. Kameralar tribünleri geziyor, sahaya çıkan futbolcular dahil kimsenin yüzü gülmüyordu. Garip bir huzursuzluk vardı. Yüzü gülen, keyfi yerinde olan tek isim iyi niyet elçisi Rus Victoria Lopyrev'ydı.
Kimse onun kadar inanmamıştı maça sarı kırmızılılarda, N'diaye haricinde!
İyi niyet elçisi Victoria maç başlamadan yaptığı paylaşımda sanki ilerleyen dakikalar için mesaj da veriyordu. Yaptığı bir diğer paylaşımda 'fırtına öncesi sessizlik' yorumunda bulundu. Fırtınayı gördü sanki. Maç başladı. Victoria kadar bile inanmayan Galatasaraylı futbolcular tel tel döküldüler ilk yarıda. Tudor elinde olsa 'Galatasaray'a inanan, övgüler yağdıran' Rus güzel, dünya kupası iyi niyet elçisi Victoria Lopyreva'yı oyuna alacaktı! Bir şeyler oluyordu sahada.
İnanmayan futbolcular gördüm Galatasaray'da.
Ne oynadığını kimse anlamadı sarı kırmızılı takımın. Sistem, taktik hiç biri yoktu sahada. Özellikle Belhanda, Gomis ve Fernando! Tuhaf oynadılar.
Taffarel gidince
2 golde de hatası olan Muslera ise artık tartışılır hale geldi. Peki hiç düşündünüz mü Muslera neden kötü? Gitmek mi istiyor? Hayır! Peki neden? Tek cevabı var. 1,5 yıldır hatalı goller yiyen Muslera'yı bu duruma sokan Taffarel'in gidişidir. Taffarel gitti Muslera bitti. 10 kişi kalan Akhisar'ın ikinci yarıda skor avantajına rağmen şansı yoktu.
İkinci devre G.Saray'ın soyunma odasından attığı golle başladı.
Gomis 2-2 yaptı hemen. Ve maç esas o zaman başladı. Sonrası mı? Gomis'in de atılmasına rağmen üçüncüyü buldu sarı kırmızılılar. 10'ar kişi kaldıktan sonra iki takımda daha iyi oynadı! 10'a 10 daha güzel bir futbol izledik. İkinci yarıda Galatasaraylı futbolcular da en az Victoria Lopyreva kadar inandılar, onun ruhu ile oynadılar, 3 puanı aldılar!
Serkan Korkmaz: Önce sağlık
Bir takım neden deplasmanda evindeki gibi oynamaz; küçük ve orta ölçekli takımlar için çok da anlaşılmaz şey değil… Ancak; Galatasaray gibi takımların deplasman performansı, içeriye göre bu denli kötüyse o takımın bu konuya kafa patlatması şarttır. Bu sezon içerideki ve dışarıdaki Galatasaray arasında dağlar kadar fark var. Dün akşam ilk yarıda deplasmanda oynayan Galatasaray vardı sahada adeta.
Takımın tüm fabrika ayarlarıyla yerli yersiz defalarca oynayan Tudor, sadece kendisi, yönetim ve topçuların değil, tribünün de ruh sağlığıyla oynamayı başardı. Maça, Gomis'e en çok ve en iyi top taşıyan Rodrigues'i yedek başlatması inanılır gibi değil. Hedefinde Gomis var sanırım.
Bence, Hırvat çalıştırıcı hiç banttan görmesin, doğrudan Gomis'i kessin de en azından namı yürüsün.
Gomis'in bir süredir asık yüzü ve performans düşüklüğü bence bundan. Hatta; dün akşam gördüğü kırmızı kart bile bu gerekçeye bağlanabilir.
Bu Tudor kalmamalı
Tudor, Gomis cezalı duruma düştüğü için rahat bir nefes almıştır herhalde. Akhisar'ın ilk golünden önce Yasin'e yapılan hareket bana faul gibi göründü.
Miguel Lopes ise doğrudan kırmızı kartla değil, ikinci sarıdan atılsa daha adil olacaktı sanki.
Galatasaray'ın üçüncü golünden önce Denayer topun tamamı oyun alanını terk etmeden pasını verdi. Golü her ne kadar Belhanda atmış olsa da, topun üzerinden atlayan Feghouli'ye yazmak gerektiğini düşünüyorum. Feghouli de 4. golü atarak alkışlandı.
Devre arası transfere ayrılan kaynaktan, Muslera'nın performansını arttıracak kadar iyi bir yedek kaleci alınsa fena olmayacak gibi duruyor.
Keza; Muslera, Carrasso'yu bir tehdit olarak görse bu denli vahim hatalar yapmazdı.
Çoktan söyledik, yazdık ama bu yazıyı da aynı cümleyle bitireyim;
Tudor'un kaldığı her gün, Galatasaray'ın şampiyonluk şansını azaltıyor.
Bu hoca kaldığı sürece "sağlıksız" bir Galatasaray izlemeye devam edeceğiz.
Yazarlar, Galatasaray'ın Akhisarspor'u 4-2 yendiği maçı değerlendirdi. (Sabah)