YAZI DİZİSİ: Gerçekten kulüp üye sayısı artsın mı istiyoruz? (1)
Galatasaray'ın Yıllık Olağan Genel Kurulu'yla birlikte kulübe üye olma tartışmaları bir kez daha alevlendi. Bilindiği üzere Galatasaray'da Galatasaray Lisesi'nden mezun olanların üyelik konusunda bir ayrıcalığı bulunuyor. Dışarıdan üye olmak içinse kaydı açık en az 5 yıllık iki üye tarafından aday gösterilip (aynısı liseden mezun olanlar için de geçerli) daha sonrasında sicil kurulu ve yönetimin onayını beklemek gerekiyor. Lise kontenjanından üye olunurken herhangi bir sınırlama bulunmazken dışarıdan yapılan üyeliklerde kayda açık üye sayısının %3'ünü geçmemesine dikkat ediliyor. Her şartta 400'ün üzerinde üye alımı yapılmıyor. Galatasaray'ın 2017 itibariyle toplam 17404, katılım hakkı olan 9223 üyesi (12918 aktif üye) olduğunu hatırlatalım.
Tabii işin bir de maddi boyutu var. Liseden mezun olanlar giriş ücreti olarak 600 TL öderken dışarıdan üye olacaklar için 10 bin TL'lik bir ücret karşımıza çıkıyor. Yıllık aidat ise standart, 300 TL.
Başarı varken fazla ses çıkmıyor!
Galatasaray'ın bu düzeninin eleştirilmesi oldukça doğal. 25 milyon taraftarı olan bir kulübün aktif üye sayısının 12918 olmaması gerektiğini düşünebilirsiniz. Ama bu durumu Dursun Özbek zamanında şiddetli bir şekilde dile getirir, daha sonra Ünal Aysal gelsin derseniz pek inandırıcılığınız kalmaz.
2011 yılında tepeden inerek Galatasaray'a başkan olan Ünal Aysal da tıpkı Dursun Özbek gibi liseli. Gençliğinde Türkiye'den ayrılıp Belçika'ya taşınan Aysal'ın kulübe üyelik tarihi ise Galatasaray'ın 2000'deki UEFA Kupası zaferinin ertesine dayanıyor (Liseden 1960'ta mezun olduğunu hatırlatmakta fayda var.) Bu yüzden tüzük gereği başkanlık için 2010 yılını beklemek zorunda kalan başarılı iş adamı yaptığı yıldız transferlerle taraftarın sevgilisi olmayı başarmıştı. Fakat ne hikmetse Dursun Özbek'i istifaya davet eden ve lisecilere karşı çıkan bazı taraftarlar Ünal Aysal'ın tekrar başkan olması gerektiğini ifade ediyor. Aslında "Ben futboldan anlamam ama futboldan anlayan adamdan anlarım" diyerek başkan olan Aysal kulüpteki üye yapısının değişmesi gerektiğinin en önemli örneklerinden biri. Aysal, yıllar boyu Galatasaray'la ilgilenmedikten sonra 2000'li yıllarla birlikte Galatasaray Adası'nın işletmesi, AIG krizi gibi olaylarla kulübün işlerine dahil oldu. Yani eğer kulübün üyelik sisteminin değişmesini istiyorsanız Dursun Özbek yönetimi yerine Ünal Aysal'ı örnek verin. Ama biliyorum ki öyle olmayacak. Çünkü çoğu durumda olduğu gibi göz boyama ve yaratılan o sahte, sürdürülebilir olmaktan uzak başarı teması insanların gerçeğe ulaşmalarının önünde bir perde görevi görecek.
Yanlış bir algı!
Galatasaray'daki en büyük yanılgılardan biri sanki kulüpte hiç lise dışından bir başkan görev almaması. Kulübün profesyonel yapıya kavuştuğu 1957 yılından günümüze kadar geçen 60 yıllık süreçte liseli başkanlar 36 yıl görev yaparken lise dışından olanlar 24 yıl başkanlık koltuğunda oturmuş. Liseli olmayıp başkanlık yapan isimler şu şekilde: Sadık Giz (1957-60), Ali Uras (1979-86), Alp Yalman (1990-96), Faruk Süren (1996-2001) ve Adnan Polat (2008-11). Son dönemden bir örnek vermek gerkirse 2010'daki seçimlerde başkanlığa aday olan liseli Adnan Öztürk oyların %43,75'ini alabilmiş ve alaylı Adnan Polat'ın tekrar başkan seçilmesine engel olamamıştı.
Kulüp halka açılsın da...
Galatasaray taraftarının en büyük isteklerinden bir tanesi kulübün halka açılması. Seçimlerde, genel kurullarda daha etkin olmak istiyorlar. Dursun Özbek örneğinden yola çıkıp Galatasaray'a layık bir başkan istiyorlar. Haklarıdır. Ama bu durum kulübü halka açarak düzelecek bir durum değil. Sadece Türkiye'de değil dünyada da bir kulüp başkanı olmak için en önemli kriterlerden bir tanesi zengin olmak. Hal böyleyken Galatasaray'a başkan olmayı hayal eden hangi zengin iş adamı kulüp tüzüğü yüzünden üye olamadı ya da önü kesildi? Türkiye'de işlerin nasıl yürüdüğü ortada. Araya birilerini sokup kulübe üye olmak çok da zor bir şey değil. E nerede bu kişiler?
Peki Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta durum nasıl?
Fenerbahçe 2014 itibariyle üye alımı konusunda radikal değişikliklere gitti. "Hedef 1 milyon üye" projesi tanıtılırken temsilci üyelik kavramı devreye sokuldu. Böylece 2000 TL ödeyen herkes temsilci üye olma hakkı kazanma şansı elde etti. Bu temsilci üyelikte direkt olarak kulübün genel kurullarına katılma ya da oy atma gibi bir durum söz konusu değil. Ancak Şube Genel Kurulları'nda delege olarak seçilmiş olan temsilci üyeler kulübün genel kurullarına katılabiliyor. Tüzükte belirtilene göre kayıtlı üye sayısı 200'den az olan şubeler Kulüp Genel Kurulu'na delege gönderemezken 200 üyesi olan şubeler Kulüp Genel Kurulu'nda şube genel kurulu tarafından temsil ediliyor. Üye sayısı 201-400 arasındaki şubeler yönetim kuruluna ek 2 delege, 401-600 arasındakiler yönetim kuruluna ek 3, 601-800 arasındakiler de yönetim kuruluna ek 4 delegeyle temsil ediliyor. 800'ün üzerinde üyesi olan şubeler ise bunlara ek olarak her 200 üye için 1 delege ile temsil ediliyor.
Normal üyelik içinse giriş ücreti 10 bin TL olarak belirlenmiş. Tıpkı Galatasaray gibi ülke standartları için oldukça yüksek bir ücret. Aidat ise 50 TL. Fenerbahçe'yi diğerlerinden ayıran ise 2016'daki genel kurulla birlikte kabul edilen üyelik için sınırlamanın kaldırılması. Daha önceki senelerde Genel Kurul üye sayısının %10'u kadar üye kaydı yapılabiliyordu ama yeni tüzükle birlikte bu durum değişti.
2014'te yeni tüzüğün yürürlüğe girdiği genel kurulda konuşma yapan başkan Aziz Yıldırım, "Bugün tarihi bir gün. Bu tüzük Fenerbahçe'nin geleceği ve anayasasıdır. Fenerbahçe'nin kişilerden, gruplardan ya da belirli zümrelerin tahakkümünden kurtulup kendi kendini yönetmesi demektir. Bu tüzük demokrasi demektir, bağımsızlık demektir" ifadelerini kullanmıştı. Fakat ne ilginçtir ki bu tarihi genel kurul, katılım azlığı nedeniyle 10.30'da başlaması gerekirken 11.30'da başlayabilmiştir. O genel kurul 900 kişiye yapılmıştır.
Yıldırım o kongrede kulüpte 16053 aktif üye olduğunu dile getirmişti. "Hedef 1 milyon üye" projesinden sonra bu sayının 22-23 bin arası (Temsilci üye dahil değil) olduğu tahmin ediliyor.
Son olarak şunu da ekleyelim temsilci üyelikten üyeliğe geçmek için giriş aidatları arasındaki farkı, yani 8000 TL'yi ödemek gerekiyor. Bunun için herhangi bir zaman kısıtı da mevcut değil.
------------------
Peki gelelim Beşiktaş'a. Fikret Orman başkanlığa seçildiği 2012 yılındaki kongrede yaptığı konuşmada 100 bin üye fikrini ortaya atan kişilere destek verdiğini söylemiş ve tüm Beşiktaşlıları üye olmaya davet etmişti. Sadece bununla kalmayan Orman üyelik giriş aidatını 2000'den 1200 TL'ye çekmiş, yıllık aidatı ise 120 TL yapmıştı. Ama 2016'daki Olağan Mali ve İdari Kongre'de Fikret Orman ve yönetimi giriş aidatının 1200'den 5000 TL'ye çıkarılmasını üyelere sundu. Bu önerge oy çokluğu ile kabul edilmiş, öncesinde büyük tartışmalar yaşanmıştı.
Fikret Orman'ı 4 senede böyle bir değişime iten ise 2014 Genel Kurulu'nda yaşadıkları olsa gerek. Aynı yıl 2 ay sonraki Divan Toplantısı'nda konuşan Orman üyelik konusuyla ilgili şunları söylemişti: "Velet kadar çocuk ismimle bana hitap edip hesap soruyor. Biz eskiden ön sıralara gelmeye çekinirdik. Ben herkesi üye yapmak zorunda değilim. Üyelik daha da zor olacak. Beşiktaş Genel Kurulu taraftarlığı gösterecek, slogan atılacak yer değildir."
Orman yine Kasım 2015'teki Divan Toplantısı'nda şunları söylemişti: "Beşiktaş'ın başkanı ve yönetim kurulu üyeleri tenkit edilmelidir ama bunun bir üslubu ve şekli vardır. Bunu aşağıya indirmek Beşiktaş'a zarar verir. Genel kurula gelip de saçını taramasını bilmeyenler var."
Beşiktaş'ta tartışılan konulardan bir tanesi de yıllık üye kontenjanıydı. 2013'teki Tüzük Değişikliği Kongresi'nde "Kulübe her yıl alınacak üye sayısı bir önceki yıl sonu itibariyle üyeliği devam eden üye sayısının %5'inden fazla olamaz" maddesi yönetim kurulu önerisiyle üyelerin önüne gelmiş fakat daha sonra yine yönetim kurulu önerisiyle kaldırılmıştı.
Beşiktaş'ta geçen seneki genel kurulda açıklanana göre aktif üye sayısı 20229. Katılım hakkı olan üye sayısı ise 15619.
Kulüp üyeliğinin avantajları neler?
Fenerbahçe "Hedef 1 milyon üye" projesiyle birlikte kulübe üye olmanın avantajlarını en çok ön plana çıkartan takım oldu. Buna göre Fenerbahçe'ye üye olanlar ülke genelindeki Fenerbahçe Spor Kulübü şubelerindeki sosyal tesislerden ücretsiz olarak faydalanırken, anlaşmalı şirketlerden indirimli alışveriş yapabilecek, yine Fenerium ve Fenercell'de indirim imkanı bulabilecek, Fenerbahçe Spor Okulları ve Fenerbahçe Koleji'ne indirimli fiyatlarla kayıt yapabilecek ve maç biletlerinde öncelikli satın alma hakkına sahip olabilecekler.
Galatasaray'da da sosyal tesisleri kullanma konusunda üyelere bir avantaj sağlanıyor. Fakat daha önceki yıllar Galatasaray Adası'nda yer alan havuza giriş için herhangi bir ücret ödenmiyordu. Adanın işletmecesi davalık olduğu Galatasaray'a karşı bu konuda bir değişikliğe gitti ve giriş ücretlerini 50 TL olarak belirledi. Bilet alım konusunda da üyelerin bir avantajı yok. Sadece GSMobile ve GSBonus sahipleri herkesten önce bilet satın alma fırsatı yakalıyor.
Beşiktaş'ta da tıpkı Galatasaray'da olduğu gibi bilet alımında kulüp üyelerine herhangi bir ayrıcalık tanınmamış. 2014'te kombine satın alınırken divan üyelerine %10'luk bir indirim uygulanmış. Beşiktaş geçen ay Mehmet Üstünkaya Sosyal Tesisleri'nin açılışını yapmıştı. Burada üyelerle birlikte Beşiktaş taraftarları da vakit geçirebilecek. İçeride kulüp üyelerine %15, divan üyelerine %20'lik bir indirim uygulanıyor.
Avrupa'daki dev kulüplerin Internet sitelerine girdiğimizde kulübe üye olmanın avantajlarını anlatan bir sekme karşımıza çıkıyor. Türkiye'de ise 3 büyükler bu konuda geri kalmış durumda.
Son söz...
3 büyüklerin üye sayılarına baktığımızda Galatasaray'ın 13 bin, Fenerbahçe'nin 22-23 bin ve Beşiktaş'ın da 20 bin civarı üyesi olduğunu görüyoruz. Galatasaray mevcut tüzükte herhangi bir değişikliğe gitmeyi yakın vadede düşünmüyor. Fenerbahçe ise bu üç takım arasında yeni üye alımına en istekli kulüp olarak dikkat çekiyor. Beşiktaş ise Fikret Orman'ın ilk döneminden farklı bir politikayla yeni üye alımı konusunda geri adım atmış durumda. Bütün bunlara rağmen yine de 5 bin TL'lik giriş aidatıyla Beşiktaş en ucuza üyelik yapan kulüp.
Son tahlilde baktığımızda kulüpler arasında üye sayısı konusunda büyük bir uçurum göze çarpmıyor. Peki Avrupa'da durum nasıl? 25 Kasım 2016 itibariyle 284,041 üyesi olan Bayern Münih'de işler nasıl ilerliyor? Orada kulüp üyesi olmanın avantajları neler? Nasıl bir başkanlık seçim sistemleri var? Bu işin öncülerinden Benfica nasıl ve neden üye sayısını artırdı? Bunların hepsi de bir sonraki yazıda....