Yerli kıyağına hayır!
Bu sıralar tekrardan futbolda yabancı kuralı tartışması başladı, aynı tartışma biraz düşük yoğunluklu da olsa basketbolda da devam ediyor. Bu konuyla ilgili bir sürü farklı görüş ve tespit var, ben ise bu kuralın 2 branşta birden mevcut haliyle devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. İsterseniz neden devam etmeli sizlere açıklayayım.
Geçmişe gidelim ve hatırlayalım, yabancı sınırlaması varken, oyuncularımız takımlarında acayip süreler alıp, kendilerini geliştirip, sıçrama mı yaptılar? Yoksa bunun tam tersi sadece sınırlama nedeniyle, azıcık topu tutmayı veya vurmayı bilen yerliler fahiş paralar mı kazandılar? Bence ikincisi oldu, hatta sanırım sizler de evet ikincisi oldu diyorsunuz diye düşünüyorum.
1 liralık yerliye 5 lira mı vermek istiyorsunuz?
Futbol, basketbol orta seviye, vasat vs.. futbolcular, basketbolcular ve hatta gurbette amatör top oynayan yine çok üst düzey olamamış futbolcular, hayatları boyunca ve dünyanın hiç bir yerinde kazanamayacakları paraları Türkiye'de kazandılar. Yani sınırlamayla beraber, genç futbolcular, basketbolcular seviye atlamadılar, kendilerini vs... geliştirmediler, aksine kontenjandan ve kural kıyağıyla takımlarında forma şansı bulduklarını gördük. Olan yine kulüplerimize oldu, dar yerli havuzu nedeniyle (Özellikle basketbolda) yerli oyuncuların her dediğini yapmak zorunda kaldılar. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe bu yerli oyuncu kıtlığında, birbirlerine düşerekten inanılmaz paraları vasat yerli oyuncu ve menajerlerine kaptırdılar.
Bir örnek ile düşüncemin altını doldurmaya çalışayım; Basketbolda 3+2 yabancı kuralı varken, kulüplerimiz sınırlı bütçelerinin büyük kısmını vasat oyunculara kaptırdılar. Rencide etmemek için bu yerli oyuncuların ismini vermeyeceğim ama şöyle devam edeyim. 12 kişilik takım kadrosunda 5 yabancı oyuncu takımın olumlu istatistiklerinin %80'inini yaptıkları halde toplamda 1 milyon dolar alırken. Takıma sınırlı katkı veren hatta hiç veremeyen antrenman oyuncusu olmakta öteye geçemeyen yerlilerimiz, 3 milyon dolarlık bütçenin 2 milyon dolarını yabancı kısıtlaması nedeniyle cebe indirmeyi başardılar. Bir takım düşünün, takımın en iyi oyuncuları en az parayı kazanırken, kontenjan, kural, sınırlama vs.. nedeniyle takımda olan isimler sırf yerli oldukları için dünya kadar para kazanıyorlar. Böyle bir sistemden kaliteli oyuncu çıkar mı? Böyle bir sistemde kulüpler başarılı olabilir mi? Veya böyle bir sistemden Milli Takım'a kaliteli oyuncu çıkar mı? Geçmişte beklenen olmadı, bence şimdi de olmayacaktır.
Çare sınırsız yabancı ve alt yapıya yatırım zorunluluğu!
Bence kulüplere çok sıkı bir yabancı sınırlaması kesinlikle getirilmemeli, globalleşen dünyada biz de rekabeti enternasyonel bir şekilde yapmalıyız. İyi kaliteli yabancı oyuncuları, tüm branşlarda kadromuza katıp, bizim futbolcularımızı onlarla rekabete sokarak geliştirmeye çalışma modelini seçmeliyiz. Bugün Cenk Tosun'u Aboubakar, Gökhan Gönül'ü Beck, Şener Özbayraklı'yı Van der Wiel ve böyle daha nice yerlileri yabancılar kesebiliyor mu?
Basketbola geçelim, Sinan Güler, Cedi Osman, Furkan Korkmaz, Birkan Batuk, Göksenin Köksal, Melih Mahmutoğlu, gibi isimler takımlarında iyi yabancılar olduğu halde süre alabiliyorlar. İyi yerli oyuncuyu kimse kesmiyor, aksine oynatıyor. Bizim yapmamız gereken yerlilerimizi üst düzey yabancılarla aynı havuza atıp, onların kendisini geliştirmesi içi rekabete sokmak olmalı.
Yani diyorumki; Yerli kayırmacılığına, kıyağına hayır, alt yapıya yatırıma evet!
AJANSSPOR / EYÜP YILDIZ