Yunanistan’da futbol terörü bitiyor mu?

Olaylar nasıl gelişti?

Daha önce hakemlerinin evlerinin dahi basıldığı Yunanistan’da her şey, aralık ayının başında başladı. Holiganlar ve polis arasındaki çıkan çatışmalar sırasında bir voleybol salonunun önünde fırlatılan düzinelerce işaret fişeğinden birinin bir polis memuruna isabet etmesi ve polisin birkaç gün sonra hayatını kaybetmesi spordaki terörü doruk noktasına ulaştırdı. Bunun üzerine Yunanistan Hükümeti tüm futbol sahalarını 12 Şubat’a kadar seyircilere kapattı ve sert önlemler alınacağını duyurdu. İki ay boyunca Süper Lig'de herkesin korona salgınından aşina olduğu hayalet maçlar oynandı. 
Bu defa hükümet bu süreyi futbol terörüne karşı ilk adımları atmak için kullandı. Kanunda yapılan bir değişiklik, roket, meşale, havai fişek ve işaret fişeklerini yakma ve fırlatmaya yönelik cezaları hissedilir derece arttırdı. Artık stadyumlara girişe süresiz men cezası verilmesinin yanı sıra, birkaç yıla kadar hapis cezası ve bireysel olarak ağır para cezaları da verilecek.

Hükümetin bir diğer adımı da tüm stadyumlara yüksek çözünürlüklü güvenlik kameraları kurma mecburiyeti getirmesi oldu. Pire'deki Georgios Karaiskakis veya yeni AEK Stadyumu gibi daha yeni statlar da halihazırda bunlara sahip olsa da tüm diğer statlara da kameraların kurulması gerekiyordu. İş bununla da kalmadı. Kameraların sağladığı görüntülerin izlenmesi, maçtan bir gün önce sorumlu yetkililere devrediliyor ve bu gerçekleştikten sonra yetkililer maçın oynanmasına onay veriyor.

Süper Lig’de yer alan tüm kulüpler stadyumların yeniden açılması öncesinde bu gereksinimleri karşıladılar. Bu önlemlerin sonrasında 12 Şubattan bu yana oynanan maçlarda seyircilerin 1-2 ufak olayın dışında hiçbir şekilde taşkınlık yapmadan maçları izlediği gözleniyor. 

Ve 10 Nisan itibarıyla önlemlerin aslında daha zor olan adımı atıldı. Stadyuma devletin kontrolünde giriş. Ancak hükümetin aldığı bu karar sürpriz bir şekilde halkta olumlu karşılık buldu. Devletle ilgili 2.000'den fazla günlük devlet işini halletmek için kullanılan dört buçuk milyon kişinin kayıtlı olduğu E-devlet gov.gr uygulamasıyla artık maça gitmek isteyenler satın aldıkları biletleri uygulamadan tarayıp sadece cep telefonlarını yanlarına alarak stadyuma gidebiliyorlar. Kuyruklar, kontroller ve gereksiz personel ortadan kalktı. Ebeveynler de çocuklarını stadyuma kadar eşlik ederek kolayca içeri sokabiliyorlar. Maçlar ancak bu yolla girilebileceğinin duyurulmasından bu yana platforma 150.000'den fazla kişi kaydoldu. Sezon sonuna kadar eski sistemden yeni sisteme geçiş süreci yaşanacak. Örneğin, emekliler (67 yaş üstü) ve Yunanistan vatandaşı olmayanlar gişede kimliklerini göstererek biletlerini eski yöntemlerle almaya devam edebilecek.

Dijitalleşme Bakanlığı Başkanı Dimitrios Papastergiou'nun açıklamaları

Dijitalleşme Bakanlığı Başkanı Dimitrios Papastergiou, bu fikri Alman Kicker dergisine şöyle açıklıyor: 
"Stadyumlar yeniden spor ve eğlence mekânları haline gelmeli. Bu nedenle Kyriakos Mitsotakis hükümetinin yeni ve cesur yollara gitme planının doğru olduğu kanaatindeyim. Yasanın kabul edilmesi, güvenlik kameraları ve kimlik tespiti bizim güvenlik yol haritamızdır. Artık futbolseverler stadyumlara dijital ortamda basit ve kullanıcı dostu bir şekilde girebilecekler. İzleyiciyi tanımlamak için tek yapmanız gereken, bileti ekranda okutmak. Yani "gov.gr" cüzdanı. Yurtdışındaki Yunanlar için, mesela Almanya'da yaşayan ve henüz "gov.gr" verisine erişemeyenlerin ve diğer yabancıların pasaportlarını taramaları yeterli olacak. 

Sezon sonuna kadar olan geçiş aşaması alışmanıza yardımcı olacak, ancak aynı zamanda bazı aksaklıkları da netleştirecektir. Teorik olarak, sezonluk kombinelerin yeniden tahsisi, lig kulüplerinin kabul etmesi durumunda "gov.gr" aracılığıyla da yapılabilir."

"Futbolun, teknolojiyi kullanması gerekiyor"

Süper Lig patronu Minas Lysandrou'nun da projeyi olumlu karşılaması nedeniyle ligdeki kulüpler de tüm projeyi olumlu görüyor: "Stadyumlarda güvenli bir ortam yaratmak için hepimiz birlikte çalışmalıyız. İç güvenlikten sorumlu bakanlıklarla sürekli iletişim halindeyiz. Dijitalleşme ve spor "Çünkü hepimizin hedefi aynı. Stadyumların güvenliği ve taraftarların konforu için futbolun da teknolojiyi kullanması gerekiyor. Adım adım ilerlemeye devam edeceğiz."

Tüm taraflar için bir kazan-kazan-kazan durumu

Stadyumlardaki mevcut durum her ikisinin de haklı olduğunu kanıtlıyor gibi görünüyor. Atina'daki en önemli maçta 30.000'den fazla taraftar, Selanik'te Aris-Panathinaikos maçında 10.000'den fazla taraftar ve Lamia'da birkaç bin taraftar vardı. Bunların arasında ilk kez 500 Olimpiakos taraftarı da yer aldı, hepsi barışçıl davrandı ve herhangi bir önemli olay yaşanmadı. Yedi birinci lig stadyumunun hiçbirine tek bir meşale bile yakılmadı. Eskiden oldukça zararsız olan bira bardakları, su şişeleri, hatta çakmak bile atılmadı. Bütün bunlar önlemlerin başarısını gösteriyor. Gerisini sporun kendisi halleder, çünkü 1980'den bu yana en heyecan verici şampiyonluk yarışında kimse bir sonraki maçı, hatta yaklaşan şampiyonluk kararını riske atmak istemez (o zamanlar beş takım, son haftaya kadar şampiyonluk için mücadele etmiş daha sonra Olympiakos ile Aris arasında oynanan play-off maçıyla lig sona ermişti) Yani tüm taraflar için bir kazan-kazan-kazan durumu. Futbol taraftarları, lig ve hükümet için.