Yusuf Yazıcı: "Top toplayıcı olduğum Lille maçında..."
TRT Spor'a konuşan Yusuf Yazıcı'nın açıklamarı şöyle:
“Trabzon futbolcu fabrikası”
“Sadece Trabzonluları değil, ailemi de kendimi de üzdüm. Ama gitmem gerekiyordu, dışarda ülkemi , şehrimi temsil etme zamanımın geldiğini hissediyordum. Trabzon için de iyi oldu; Trabzon bir futbolcu fabrikası. Bende fabrikanın ilk satışıyım. Ben buraya geldikten sonra insanlar Trabzonspor kulübüne bakacaklar “Bu oyuncu nereden geldi, var mı bundan daha?” diyecekler. Çok daha fazlası var. Trabzon bir futbol fabrikası”
“Milli takımda şu anki jenerasyon çok iyi”
“Ülke olarak da çok yol kat ettik. Şu anki jenerasyon çok iyi; yaş ortalaması da iyi. Herkes bir birine yakın. Ayrıca ağabeylerimiz var hepsi tecrübeli oyuncular. Güzel bir ekibiz yani. İnşallah bu yardımlaşmamızı bu güzel ekip ruhunu Avrupa şampiyonasına da taşırız.
Sonuca bakınca sporu seven bir ülkeyiz, futbolu ekstra bir seviyoruz. İnsanlarla bu mutluluğu paylaşınca daha da mutlu oluyoruz. Çünkü bizim başarımız onların başarısı, bizim mutluluğumuz onların mutluluğu. Beraber birleştikçe ve o mutluluğu paylaştıkça daha da mutlu oluyoruz.”
“Kulüpte herkesin selamlaşması zorunlu”
“Kulüpte tesiste içeri girdiğin andan itibaren kimi gördüysen selam vermek zorundasın. Herkes birbirine selam vermek zorunda. Hoca mesela soyunma odasına sonradan giriyor, herkese teker teker selam veriyor. Alt yapıdan hocalar geliyor herkese selam veriyor. Bütün oyunculara, doktor ekibine yardımcı hocalara herkese selam veriyor. Başkan gelince öyle. Kuralları böyle”
“Bana ‘Yasisi’ diyorlar”
Fransız taraftarların adını söyleyemediği ifade eden Yazıcı, kendisine 'Yasisi' diye hitap edildiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Burası daha güçlü oyunculara sahip bir lig ve onun için ben birazda ilk başlarda sıkıntı yaşadım. Fiziksel açıdan daha gerideyim ama her idmandan sonra ben ekstra çalışmalar yaparak aradaki farkı kapatmaya çalışıyorum ve her gün daha iyi oluyorum.”
“Trabzonspor maçını izlerken istasyonu kaçırdık”
Zeki Çelik'in kendisine yardımcı olduğunu vurgulayan Yusuf Yazıcı, başlarından geçen komik bir anı ise gülerek şöyle anlattı:
“Zeki ile milli takıma gidiyorduk. Lille den Paris’e uçacaktık; Zeki ile trene bindik gidiyoruz. O benden daha eski burada. Herşeyi biliyor rota onda ona güvenerek hiç birşeye karışmıyorum. Telefondan da Trabzon spor maçını izliyorum. Havalimanınıa yaklaştığımızı hissetim kafamı kaldırdım zeki de birisine soruyor burası havalimanı diye. Yok bir sonraki dedi. Sonraki istasyona geldik, Zeki tekrar sordu burası havalimanı istasyonu mu diye… O da yok yok havalimanını kaçırdınız bir önceki istasyondu. Bende o anda kulaklıklarımla maçı izliyorum ama anladım bir sıkıntı oldu. Çıkardım kulaklıkları Zeki ne oldu dedim. Sorma bir önceki istasyonmuş kaçırdık. Dedi hafifte kızardı. Şansımıza karşı yönden tren geldi binip uçağa yetiştik.”