Yüzme sevdalısı çift, minik kulaçlara örnek oluyor

Manş Denizi'ni geçen ilk Türk kadını Nesrin Olgun Arslan ve eşi Zafer Arslan, hayatlarının ikinci baharında yeni şampiyonluklar kazanırken, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ücretsiz yüzme kurslarında miniklere ilham kaynağı oluyor. 
39 yıl önce Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk kadını unvanını taşıyan Nesrin Olgun Arslan, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ücretsiz yüzme kurslarında eğitim gören minik kulaçlara örnek oluyor. Eşi Zafer Arslan ile birlikte haftada 15 kilometre yüzerek formuna koruyan Nesrin Olgun Arslan, bir yandan Adana Büyükşehir Belediyesi adına katıldıkları yarışlarda rekor derecelerle birincilikler kazanırken, diğer yandan geleceğin şampiyonlarının yetişmesi için emek veriyor. 

200 ve 400 karışıkta Türkiye rekortmeni 

Uluslararası organizasyonlarda Adana’yı başarıyla temsil eden Nesrin Olgun Arslan, Arnavutluk’ta düzenlenen 4 kilometrelik yarışta şampiyonluk, Aquamaster Uluslararası Yüzme Şampiyonası’nda 3 kilometrede birinci olurken, Mersin’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nda 200 karışık ve 400 karışık yarışlarında Türkiye rekorlarının yeni sahibi oldu. 
Hayat arkadaşına yüzme kariyerinde her zaman tam destek veren emekli bürokrat Zafer Arslan ise Adana Büyükşehir Belediyesi adına katıldığı Dubai’deki açık deniz yüzme yarışında 2 kilometrede birincilik, Seyhan Baraj Gölü Yüzme Maratonu’nda ikincilik kazanma başarısını gösterdi. 

“Hedefim Türk kadınına örnek olmak” 

Spor kariyerinde 100’ü aşkın madalya ve kupa kazanan Nesrin Olgun Arslan, “Hedefim Türk kadınlarına örnek olmak. Türk kadınını dünya sularında temsil etmekten gurur duyuyorum. Adana'nın kenar mahallesinden çıkan bir Nesrin yüzebiliyorsa Türkiye'deki herkes başarabilir" dedi. 
Nesrin Olgun Arslan, eşi Zafer Arslan'ın, uzun yıllar Adana Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yaptığını ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nde üst düzey bürokratken emekli olduğunu kaydederek, artık yarışlara beraber katıldıklarını dile getirdi. 

“Sağlıklı olmak için yüzüyorum” 

Herkesin yaşamında mutlaka bir sporun olması gerektiğini, planlı ve gülümseyerek yaşamının anlamlı olduğunu vurgulayan Nesrin Olgun Arslan, “Kilometrelerce yüzmek kolay değil. Sağlıklı olmak, kendime bakmak zorundayım. Devlete sağlık harcamaları açısından yük olmuyorum çünkü hastaneye, doktora gitmiyorum. Onun için kadınlarımız spor yaparsa, sağlıklı olursa, koruyucu hekimlik ön plana çıkar. Ben sağlıklı olmak için yüzüyorum, yüzdüğüm için de yarışlara gidiyorum. Eşimle yarışlara severek gidiyoruz" diye konuştu.