Spor yazarları Galatasaray-Kasımpaşa maçını değerlendirdi
Spor yazarları, Trendyol Süper Lig'in 11. haftasında Galatasaray'ın sahasında Kasımpaşa'yı mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi... İşte detaylar...
Spor yazarları da maç sonrası Galatasaray - Kasımpaşa karşılaşmasını değerlendirdi. İşte ünlü spor adamlarının maçla ilgili yorumları...
Erman Toroğlu: Icardi'nin sigortası atabilir / Sabah
Maç başlıyor; Kasımpaşa, G.Saray ile kafa kafaya oynuyor. Peki ne zamana kadar, golü yiyene kadar... Golü yedikten sonra daha bir etkili olması gerekirken, sanki 'bu maçı kaybettim' havasına giriyor. Sonra defanstan çıkarken yine bir top kaybı ve ikinci golü yiyor. Kasımpaşa hemen golü bulunca hem sahadaki hem de tribündeki G.Saraylılar gerilmeye başlıyor.
Icardi iğneyle oynuyor deniliyor ama bir futbolcunun iğneyle oynaması çok sıkıntılı ve kötü bir olay. Çünkü iğneyle bir tarafı takviye yaparken, başka bir tarafta sigorta atabilir. Sağlam oyuncu, her zaman iğneyle oynayan oyucudan daha faydalı olur. Ama tabii ki Icardi olunca maalesef Türkiye'de olay değişiyor.
Peki Galatasaray'ın oyunu, sarı-kırmızılı seyirciyi tatmin etti mi, bence hayır... Koştular mı, koştular. Ama futbolseverler, G.Saray'dan farklı bir oyun bekliyor. Beklemekte de haklılar. Şöyle bir seyirciyi rahatlatacak, 2-3 farklı kazanılacak bir maç oynayamıyor G.Saray. Her an bir gol yiyecek havaları var. Hele kaleci Muslera sakatlandıktan sonra daha da bir tedirgin oynadılar.
Futbolda bu iş böyle. Büyük takım olabilirsin ama maç zora girince o maçı, o skorla bitirmeye mecbursun. Futbolda kuralına göre yaparsan, her şey mübah. Galatasaray da dün gece bu maç 2-1 bitsin diye uğraştı, hele ki uzatmalarda adeta göbeği çatladı.
Galatasaray, dün akşam oynayıp kazanınca, topu bugün Fenerbahçe'nin kucağına bıraktı. Çünkü sarı-lacivertlilerin bu akşamki rakibi ne olursa olsun Trabzonspor... Şakaya gelmez...
Ömer Üründül: En iyisi Torreira / Sabah
Galatasaray, dün geceki 90 dakikanın hiçbir bölümünde iyi futbol sergileyemese de 3 puanı almayı bildi. Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş; G.Saray'ı, bilhassa iç sahalardaki maçlardaki oyun anlayışını iyi etüt etmiş. Geride kazandıkları toplarda hiç kısa pas yapmadan topu karşı alana aktarıyorlardı. Aut atışlarında ise kalecileri topu uzun şekilde oyuna sokuyordu. Bu tabloda G.Saray, en büyük silahı olan önde baskıyı yapabilme şansı bulamıyordu. Ve sürekli yerleşmiş savunmaya karşı hücum ediyorlardı. Zaha'nın attığı güzel gol, takımı bir nebze olsun rahatlattı. İkinci devre oyunun gidişatı aynıydı. İkinci gol ile tam iş bitti derken 1 dakika içinde gelen gol ile fark tekrar 1'e indi. Sonra maçın zorluk derecesi arttı.
"Zaha'nın topu kaptığı pozisyon net bir fauldü"
Muslera da sakatlanıp çıktı. Ama Kasımpaşa olgunlaştırdığı birçok tehlikeli atakta Hajradinovic ve santrfor Ngoy'un pas tercihlerindeki büyük yanlışlarıyla pozisyon bulamadı. Galatasaray son 10 dakikalık uzatma bölümünü ise hakemin ses çıkarmamasıyla vakit geçirerek oynayıp, istediği neticeyi almış oldu. Takımın en iyisi tartışmasız Torreira'ydı. Gelelim Okan Buruk'a yapacağım eleştirilere… Ziyech nasıl bu kadar güçsüzken ilk 11'de sahaya çıkar? Nasıl 60 dakika oyunda kalır? Maç zorlaşmışken ve skor avantajına sahipken neden Halil ile birlikte çift santrfora dönülür? Ama tabii ki kazanan haklıdır. Benim hakemlerle ilgili net görüşüm; ülkemizde benzeri olmayan baskılar yüzünden büyük takımların maçlarında korkuyorlar. Galatasaray'ın ilk golü öncesi Zaha'nın topu kaptığı pozisyon net bir fauldü.
Levent Tüzemen: Hoş geldin Zaha / Fotomaç
Galatasaray teknik heyeti, Torreira'ya büyük bir nazar boncuğu takmalı. Takım sahada 11 kişiydi ama Toreira'nın ekstra oyunuyla Kasımpaşa'ya karşı resmen 12 kişi mücadele ettiler.
Sahanın her yerine basan, rakiple girdiği ikili mücadeleleri kazanan, tekmeye kafa sokan, yüreğini sahaya bırakan, coşkusundan vazgeçmeyen muhteşem bir Torreira izledim.
Zaha için 'Hoş geldin' diyorum. Nihayet özlenen Zaha'yı karşımızda bulduk. Coşkulu, istekli, iştahlı ve kazanma duygusuyla dopdoluydu. Attığı birinci goldeki savurduğu şut, ikinci goldeki akıllı vuruşu alkışlanacak güzellikteydi.
Fizik olarak biraz daha güçlenirse G.Saray adına fark yaratır. Bir alkışı da Sanchez hak ediyor. Sol stoperde yerini yadırgamadı. Yine oyuna akıllı toplar soktu, asla boşa pas atmadı.
Nelsson'un, Abdülkerim'in yaptığı pozisyon hatalarını da kapatmak için mücadele etti. Zaha'nın müthiş oynadığı ilk 45'te çok üstün bir G.Saray izledik. Fizik kalitesi eksik olmasına rağmen Ziyech'in topun şiddetini ayarlayan mükemmel paslarına tanık olduk.
Ziyech çıktı, Tete girdi, G.Saray'ın bir anda oyun ritmi bozuldu. Çünkü Tete çok top kaptırdı, Boey'in de dengesini bozdu. Muslera'nın sakatlığından sonra kaleye geçen Günay da hatasız oynadı.
Okan Buruk'a bir önerim var; kendisine yapılan oyuncularla ilgili eleştirileri kafasına takmamalı ve kadroyu kurarken restleşmemeli. Nelsson'u kazanmak istiyor ama bu takımın sol bekte sorunu var. Sanchez, Abdülkerim, Sacha Boey üçlüsünü bozmamak gerekir. Ayrıca neden oynatılmıyor denilen bazı oyuncuları da hazır olmadan sahaya sürmemelidir.
Erman Özgür: Bayern maçının adamı / Fanatik
Galatasaray biraz da Bayern maçının provası niteliğinde olan Kasımpaşa’ya uzun süre sonra Ziyech ve Nelsson’u 11’e, Abdülkerim’i ise sol beke çekerek başladı. Bu başlangıç kadrosu defans bloğunun önünde Kaan ve Torrera olduğu düşünüldüğünde formda Kasımpaşa’nın çabuk forvetlerine karşı ilk yarıda savunma anlamında iyi iş çıkarırken, hücumda en fazla isteyen ve adam eksiltmeyi deneyen Zaha’ydı.. Ve 33’te kazandığı topu nefis bir şutla gol yapan Zaha ilk yarıda tabelayı değiştirdi. Galatasaray 2. yarıya da golle başladı. Icardi-Kerem organizasyonu Zaha golü ile bitti. Kasımpaşa Omeruo ile karşılık verdi ve oyunda kaldı. Temposu düşen Ziyech ve sakatlanan Muslera çıkıp Günay ile Tete oyuna dahil oldu. Fakat Tete oyuna pek bir katkı yapamadı.
Tete daha iyi olur
Icardi ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da net fırsatı harcadı. Kasımpaşa ise dengelenen oyunda Fall ile önemli fırsatlar harcadı. Sonuçta Galatasaray değişikliklerle enerjisini artırarak tabelanın bir kez daha değişmesine izin vermedi ve kazanmayı başardı. Galatasaray için en önemli notlar, Bayern maçının kozu Zaha, iğneyle oynadığında bildiğimiz Icardi değil, Ziyech eldeki en kaliteli seçenek de olsa Bayern deplasmanında kaleye daha çabuk gidecek Tete daha doğru seçenek.. Ve son olarak Muslera’nın sakatlığı Bayern maçının sonucu ile doğru orantılı olabilir.
Bülent Timurlenk: Gerçeği açıklamak için beklememeliydiniz! / Sabah
Sayın Okan Buruk, size bu açık mektubu ligde 10 maç arka arkaya kazandığınız akşam yazıyorum. Şampiyon olduğunuz sezonun başında işler yolunda gitmediği günlerde bazı oyuncularınızı oynatmadığınız için üzgün olduğunuzu ifade ettiğiniz günlerde size açık açık "Galatasaray'ın başında rakiplerinizi üzmek için varsınız, yedek kalan oyuncularınızın gönlünü hoş tutmak için değil" demiştim.
İlk 11'inizin sızdığından şikâyetçiyseniz. Ziyech'in sağ kanatta başlaması büyük haber değil ama elinizde iki sol bek varken iki taşı birden oynatıp Sanchez'i sol stopere çekip, Abdülkerim'i sevmediğini ifade ettiğiniz sol beke çekmek 9 sütuna manşetti. Bu kadroyu "önceden" verenlerin muhabirler değil de, kulübünüzün televizyonunda ve scout ekibinde geçmişte görev yapmış kişiler olduğu konusunda da bilgilendirilmiş olmanız gerekli.
Bayern maçı öncesi kamp yapmadığınız otele (!) nedense oda servisinden değil de dışarıdan hamburger sipariş ettiği iddiasını ortaya atanların bu memleketten olduğunu biliyorken, bu haberin İspanya'dan takla atıp "sizi çok seven" sayfalarda 9 sütuna "Dombili" diye manşet olması da hayatın tesadüfü olmasa gerek… Gerçeği açıklamak için maç gününü beklememeliydiniz.
Kasımpaşa karşısında daha fazla üreten bir orta saha için Sergio ile başlayabilirdiniz. Kerem'in forvet arkasında sırtında ve yüz ifadesinde taşıdığı melankolinin, Zaha'nın iştahlı oyunuyla dengelendiği maçta 3 sarı kartı olan Muslera'yı da belki de hem Hatay deplasmanı hem de Bayern Münih sınavını düşünerek dinlendirebilirdiniz. "İğne" ile oynayan Icardi hep son düdüğü görürken, dün Muslera, Boey, Sanchez, Torreira ve Zaha ile kazandığınız oyunun ikinci yarısının değişikliklerle çorbaya döndüğünü (kaleye bir isabetli şut) hatırlatır, Manchester United deplasmanında sofraya koyduğunuz ana yemeğin benzerleri için düşünmenizi dilerim. Çarşamba akşamı Allianz Arena'da kafanızın az karıştığı bir akşam olması dileğiyle…