"Zaman kazanma projesi mi, adaleti sağlama mı, göreceğiz"
Pirşen: "Zaman kazanma projesi mi, adaleti sağlama mı, göreceğiz"
Fenerbahçe’de Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Alper Pirşen, Tahkim Kurulu’nun aldığı karar ilişkin yaptığı açıklamada, "Lisans kuruluna tekrar bazı sorular sormak üzere dosyanın iletilmesi sürpriz olmadı ama bu bir zaman kazanma projesi mi yoksa gerçekten doğruyu bulmaya, adaleti sağlamaya mı çalışıyorlar bunları önümüzdeki günlerde anlayabileceğiz" dedi.
"Fenerbahçe’nin hatasını açığını nereden buluruz araştırması"
Ziraat Türkiye Kupası’nda Kayserispor’u eleyerek çeyrek finale yükselen Fenerbahçe’de Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Alper Pirşen, maçın ardından gündemle dair önemli açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe’nin limit artımı başvurusu için TFF Tahkim Kurulu’nun aldığı kararı değerlendiren Pirşen, "Gündemin en çok meşgul olduğu konu son birkaç haftadır tahkim kuruluna bugün yapmış olduğumuz başvuru. Kulüp lisans kurulunun yaptığı değerlendirmeyle ilgili yaptığımız başvuruydu. Biz bu toplantının çok iyi geçtiğini düşünüyoruz. 1,5 saat boyunca bütün hukuki olgularla bütün gerçeklerle kurulun çelişkili tespitlerini ortaya koyduk. Zaten toplantının 1,5 saat sürmesi sadece bizim bir şey anlatmamızdan kaynaklanmadı. Tahkim kurulu bizi ciddi manada dinledi, kulüp lisans kurulunun bize sormadığı detay soruları onlar sordular. Dolayısıyla toplantının sonunda lisans kuruluna tekrar bazı sorular sormak üzere dosyanın iletilmesi bu manada sürpriz olmadı ama bu bir zaman kazanma projesi mi yoksa gerçekten doğruyu bulmaya adaleti sağlamaya mı çalışıyorlar bunları önümüzdeki günlerde anlayabileceğiz. Zira başkanımızın da son günlerde ısrarla tekrar ettiği gibi hep bir Fenerbahçe’ye karşı bu sezon ortasında yaşadığımız 4 dakika 17 saniye vakası var biliyorsunuz. Fenerbahçe’nin hatasını açığını nereden buluruz araştırması. Şu anda da federasyonumuzun futbolumuzun her biriminde ayrı ayrı bize karşı işletiliyor. Biz ama bir yerde özellikle bu işin son mercii olan tahkim kurulunda adaletin sağlanacağını umuyoruz. Bu toplantının bizim açımızdan verimli geçtiğini söyleyebilirim ama sonuç sözü vermek bu ortamda maalesef çok kolay değil. Bir Fenerbahçe yöneticisi olarak isterdim ki size buradan sonucun garanti olduğunu veya çok haklılığımızın herkes tarafından anlaşıldığını söylemek isterdim ama bu konjektürde bunu söylemek çok mümkün olmuyor. Başkanımız bunun neden olduğunun defalarca detaylı şekilde anlattı. Ben bir daha buraya girmek istemiyorum" dedi.
"Herhalde Fenerbahçe kaç cephede savaşabiliyor diye bizi test ediyorlar"
Alper Pirşen, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Toplantıdan çıkar çıkmaz gerçekten tam o aynı anda aynı binadayken sevk olayından haberdar olduk. İçimden dedim ki Fenerbahçe herhalde kaç cephede savaşabiliyor diye zannedersem bizi test ediyorlar. Fenerbahçe gerçekten çok büyük bir camia bu bayrak düşürse başkası kaldırır, dolayısıyla biz 5 değil 10-15 cephede savaşabilecek güçte bir kulübüz ama her gün yeni bir gündemle bizim karşımıza geliniyor. Şimdi burada yapıyla ilgili bir şey anlatmak istiyorum. Futbol federasyonunun yaklaşık 6 aydır baş hukuk müşaviri yok. Bu sevki yapan birim hukuk kurulu diye söyleniyor ama hukuk kurulu diye bir şey yok aslında resmiyette. Dolayısıyla bu hukuk müşavirliği içindeki bir disiplin komiserinin yaptığı bir iş. Bildiğim kadarıyla disiplin komiseri nispeten kıdemsiz bir komiser ve bu birimin bir başı yok. Biz buradan şunu anlıyoruz. Buranın başsızlığından birileri fayda mı çıkartmaya çalışıyor. Benim gerçekten artık şüphelendiğim bir konu. Çünkü futbol federasyonu baş hukuk müşaviri olmayacak bir kurum değil. Yönetim kurulunda da böyle çok tecrübeli bir hukukçu da yok."
"Her disiplin sevki cezayla sonuçlanır diye bir şey yok"
Vedat Muriqi’nin tedbirli olarak PFDK’ya sevk edilmesiyle ilgili olarak ise Pirşen, "Vedat’ın vakasının bir disiplin sevkiyle sonuçlanması benim açımdan gülünçtür. Biz disiplin kurulunun burada gerekli cevabı vereceğini düşünüyoruz, konunun daha ileri gitmeyeceğini düşünüyoruz, çünkü her disiplin sevki cezayla sonuçlanır diye bir şey yok. Şu var bu bir aklanma imkanı olarak algılayalım bunu. O maçı izleyen herhangi birinin, hukukçu kimliğimi kenara bırakıyorum, futbol izliyoruz futboldan da anlıyoruz, şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz; buna kırmızı kart mı gösterilir. Daha doğrusu 2. sarı kart gösterilecek bir şey miydi. Bu kadar hafif bir olaydı. Bunu kasten bir 2. sarı kart görme olarak yorumladılar. Vedat istese çok daha farklı hareketlerle maç 2-0 olduktan sonra oyundan atılabilirdi. Bu niyette bir futbol değil. Profesyonelliği tartışılmaz bir oyuncu. Görüyoruz ki bizim sabrımız mı test ediliyor ama biz gideriz PFDK’da savunmamızı yaparız" dedi.