Zarar rekortmeni
Başkan Dursun Özbek’in “Bir lira bile olsa kâr edeceğiz” dediği dönemde uyarılara rağmen göz göre göre gelinen nokta tüm Galatasaraylılar’ı derinden yaralayacak.
Kulüpteki astronomik zarar öngörülmüştü ve önlenebilirdi. Özbek kardeşler ile ters düşen, yönetimden istifa eden Fatih İşbecer’in zarar öngörüsü 238 milyon liraydı. Henüz süre dolmadan 3’üncü çeyrekte Galatasaray’ın 1 Haziran 2016-28 Şubat 2017 arası zararı 240 milyon TL olarak açıklandı. Bu zarar neredeyse tüm Süper Lig kulüplerinin toplamından fazla ve bir önceki sene aynı dönemde açıklanan zarar ise 54 milyon TL idi. Bir yılda ortaya çıkan aradaki fark neredeyse 200 milyon TL.
İpin ucu nasıl kaçtı?
“Galatasaray fakirleşirken, bazı kişiler zenginleşmiş” diyerek dikkatleri üzerine çeken eski Genel Sekreter Fatih İşbecer, geçen sene (2016) Mayıs ayında, daha yeni mali dönem başlamadan (Haziran’da başlar) dönemin iki finans direktöründen biri olan Gözde Turan’a bir rapor hazırlatmıştı. Turan’ın bu raporunda UEFA cezası dolayısıyla düşen gelirler, ekonomik riskler, kur riski, futbolcu maaşları, yüksek bonservislerin hepsinin etkisi hesaplanmıştı. Raporda eğer önlem alınamazsa, kulübün bugün karşı karşıya olduğu korkunç zararın boyutları tüm detaylarıyla ortaya seriliyordu.
‘ACİL’ kodlu aksiyon planı
Fatih İşbecer bu raporun üzerine başkan ve asbaşkanlar ile “ACİL” kodlu yazılı bir aksiyon planı paylaştı. Raporun ana konusu, zararın kontrol altına alınması ve artmasını engelleyecek mali önlemlerin listesi ve gelir artırıcı faaliyetleri içeriyordu. Ayrıca rapora ek olarak İşbecer, mevcut finans direktörü Sedef Hacısalihoğlu’nun son derece yetersiz bir profesyonel olduğunu, Galatasaray’a zarar verdiğini, yüzmilyonlarca liralık işlem hacmi olan Galatasaray’ın finansallarının kesinlikle bu kişiye emanet edilmemesi gerektiğini ifade ediyordu.
Özbek hiç dikkate almadı
Ancak, Mehmet Özbek ile süregelen katı görüş ayrılığı ve tartışmaları dolayısıyla başkan ile bir süredir arası açık olan Fatih İşbecer’in sunduğu bu rapor ve Sedef Hacısalihoğlu ile ilgili tespitleri Dursun Özbek tarafından dikkate alınmadı. Hatta bu rapor üzerine başkan Dursun Özbek, İşbecer’in raporunu hazırlayan ve daha önce Garanti Bankası, Toyota ve Ford’da üst düzey yöneticilik yapan ikinci finans direktörü Gözde Turan’ın işine son verdi. Finansta da tüm yetkiyi diğer finans direktörü Sedef Hacısalihoğlu’na devretti ve onu tek yetkili yaptı.
Basına farklı yansıtıldı
Fatih İşbecer, bu kararın üzerine yönetim kurulunu harekete geçirmek istedi. Olağan yönetim kurulu toplantısında kulübün, vahameti gittikçe artan finansal darboğazı ile ilgili bir sunum yaptı. Yönetim ile planlarını paylaştı ve destek istedi ancak yönetim kurulu üyelerinden de arzu ettiği desteği alamadı. Bunun üzerine hem finans için hazırladığı raporu hem de 2016-2017 stratejisi için hazırladığı raporu başkana ve yönetim kurulu üyelerine teslim edip, gidişatın da vahametini ifade ederek Galatasaray’dan istifa etti. Basına ise istifa, “Fatih İşbecer finans direktörü olarak lise arkadaşı Gözde Turan’ı göreve getirdi. Turan kovulunca da İşbecer istifa etti” diye yansıdı.
Birçok aday içinden seçti
İşbecer katı bir mali disiplin uygulamak gerektiğini söylerken Başkan Dursun Özbek bunun aksini savunarak rekor zararın baş mimarı oldu. O dönemde belki de alınacak birkaç tedbir kararı, Galatasaray’ın mali dengesini bu kadar bozmayacaktı. Kaldı ki Başkan Özbek görevine son verdiği Gözde Turan’ı birçok aday içinden seçmişti. Turan’ın kovulması konusundaki basına sızdırılan diğer bir söylenti de “İki kadın bir koltuk! Sedef Hacısalihoğlu ile Gözde Turan’ın mücadelesinde finans direktörlerinden Gözde Turan’ın işine son verildi” olmuştu.
Ve öngörüler gerçekleşti!
Gelinen noktada İşbecer ve Turan’ın öngörüleri gerçekleşmiş bulunuyor. Riva ve Florya elden çıkmasına rağmen borcun istenilen seviyeye çekilememesi, başkanın tabiriyle son kurşun olan Riva ve Florya’nın paraya çevrilmede hedefi tutturamaması, son mali genel kurulda yaşananlar, kurul sonrası kürsüden eleştiri yapan üyeleri disipline vererek camiaya gözdağı verme çalışmaları, hükümete yakın durmak adına verilen ödünler ve bu tavır nedeniyle tüm federasyonlar karşısında dik duramama, başarısız sportif sonuçlar yönetimin ömrünü kısalttı. Artık neredeyse hiçbir üyenin desteğine sahip olamayan yönetimin erken seçim kararı almaktan başka seçeneği kalmadı. Bu karar alınmazsa başlayacak bir imza kampanyası zarar rekortmeni yönetimi devirecektir. Yeter ki sağlam başkan adayları adaylıklarını bir an önce açıklasınlar.(Fanatik)