6-0'lık derbiden sonra Fatih Terim ne yaptı?

Galatasaray'ın 2000’deki UEFA şampiyonu kadrosuna yer alan ve 22 Aralık 1999’da Kadıköy'deki son galibiyette de kadroda olan kaleci Kerem İnan ile derbi öncesi buluştuk. Kerem İnan ile son galibiyeti, önümüzdeki derbiyi ve birçok konuyu konuştuk. İnan, Fatih Terim’in Kadıköy’de 6-0 biten tarihi derbi sonrası Fatih Terim’in tutumunu da anlattı.

BURHAN CAN TERZİ

Kerem, Galatasaray 1999’dan beri Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenemiyor. Bu soru hep soruluyor ve ben bir kez de sana sorayım: Neden?

Kadıköy’de Pazar akşamı oynanacak derbi hem Fenerbahçe hem Galatasaray için çok çekişmeli geçecek. Her derbi zor ama şampiyonluk yolunda giden iki takımdan biri mağlup olursa şampiyonluk yolunda havlu atabileceği bir maç olacağından ötürü çok kritik.

Galatasaray adına Kadıköy'deki derbiler zaten hep zor geçiyor. Sarı kırmızılılar uzun yıllardır kazanamıyor. 1999'da son kazanılan maçta biz de o kadrodaydık. Evet orada enteresan bir ambiyans var, üzerine çok şeyler de konuşuluyor, büyülerden bahsediliyor, ama futbolda uzun süren deplasman galibiyeti hasretleri var. Galatasaray da şanssızlıklar yaşıyor Kadıköy'de. Fenerbahçe'nin birçok defa şanslı olduğu karşılaşmalar oynandı. Bu süreçte futbol şansının Fenerbahçe'den yana olduğunu görebiliriz.

Ergün Ağabey’in (Penbe) bir lafı vardır “Adamlar bir vuruyor oramıza buramıza çarpıyor kaleye giriyor, biz vuruyor direğin dibinden çıkıyor” diye.

Özellikle ilk akıllara gelen Baros ile Aydın'ın kaçırdığı pozisyonlar var. Ama bir süredir de Galatasaray kazanamasa da istediği sonuçları almaya başladı. Şimdi bu hafta Fenerbahçe'nin kazanmaktan başka çaresi yok. Galatasaray'ın en azından beraberlik kredisi var. Futbol tabii ki sadece derbi kazanmakla olmuyor, en önemlisi şampiyonluk.

Hiç unutamadığın an var mı Kadıköy'de?

Son kazandığımız maçta çok soğuk vardı. O gün kalede olan Mehmet Bölükbaşı, maçtan sonra donma tehlikesi geçirdi. Zar zor hastaneye yetişirdik. Son kazandığımız maçta bile talihsizlik yaşamıştık. Orada talihsizlikler çok. Hasan Şaş'ın uyumama hikâyesi de unutulmazlardan tabii. Fenerbahçe maçları öncesinde uyuyamıyor. İnsanlar belki sadece maçtan bir gün önce diye biliyor ama Hasan Şaş o haftanın tamamında uyuyamıyor. Şimdi hocalık döneminde de uyuyamıyordur, şimdiden başlamıştır uykusuz saatler. Son galibiyette olduğum gibi çok talihsiz olan 6-0'lık maçta da oradaydım. Tabii ki o maç unutulacak gibi değil. O maçta kenarda da olsanız çok zor bir maçtı.

Fatih Hoca 6-0'lık mağlubiyetten sonra çok farkı bir reaksiyon göstermedi. Bazılarının dediği gibi öyle soyunma odasına girip kıran döken bir teknik adam değildir. Nerede ne söyleyeceğini çok iyi bilen bir teknik direktördür. Bazen kazanırsınız kazandığınız zaman size çok kızar. O maçtan sonra sükûnetini korumuştu.

Falcao derbinin adamı olabilir mi? Falcao'yu nasıl değerlendirirsin?

Falcao'yu görebilsek değerlendireceğiz aslında da Falcao'nun geliş süreci ve sonrasında yaşananlar beklentilerin çok altında kaldı. Bence Falcao'dan ziyade bu hafta öne çıkacak isimler kaleciler ve onların performansları olacak. Geçen hafta Altay'ın performansı Fenerbahçe adına ciddi eksi bir performanstı. Genç kaleci hatalar yapacaktır ki o da çok rahat yapılacak bir hata yaptı Ankaragücü maçında. Zamanlama hatası...

Tabii derbide teknik adamların kalecilere biçeceği rol de önemli. Ama ben daha çok kaleci performanslarının derbiye damga vuracağın düşünüyorum. Muslera maçın adamı olabilir. Galatasaray'ın etkili atakları karşısında Altay, Ankaragücü maçındaki gibi pozisyon hatası yaparsa Fenerbahçe'nin mağlubiyetine yol açabileceğini, Muslera'nın da galibiyete yol açabilecek kurtarışlarla takımını ayakta tutabileceğini hesaplıyorum.

Fatih Terim'i Arda konusunda yönetimin engellemesi doğru değildi. Galatasaray'ın şu anki oyun yapısında eski Arda'ya ihtiyacı var. Arda da mutlaka yanlışlarını görmüştür. Bence transfer olsaydı faydalı olacaktı. Fatih Hoca'nın bu isteği yönetimden geri dönmemeliydi.

Gelecek vadeden Mustafa Kapı, kulüple sözleşme yapmadı ve kadrodışı bırakıldı. Ne diyorsun?

Ben Galatasaray altyapısından yetiştim. Futbolda bir hiyerarşi vardı o kayboldu. Bugün 16-17 yaşındaki genç oyuncular menajerleriyle kulübe gelip ben imza atmıyorum diyebiliyor. Ben çok şaşırdım Mustafa tarafında. Ekmek yediğin, yetiştiğin kulüpte “Ben imza atmıyorum” demek şık olmamış. Biz Fatih Hoca'nın yanında ayakta dururken çekinirdik. Genç oyuncularda artık hocalara, büyüklere karşı bu saygıyı göremiyorum. Genç oyuncuları onları doğru yönlendirecek doğru insanlara ihtiyacı var. Aileler, yakın çevre çoğu zaman yanlış yönlendiriyor. İnanın gittikleri kuaförde bile oyuncuya çok yanlış şeyler empoze ediliyor.

UEFA Kupası töreninde bir su şişesi olayın var, anlatır mısın?

Arsenal takımı kendinden çok emindi. Adamlar galibiyeti, kupayı çok rahat alacaklarına inanıyorlardı. Bu sebeple şampanyalarını da hazırlamışlardı. Onlar şampanyalarıyla geldi ben de suyu orada salladım bir reaksiyon olarak. Gerçi orada Popescu'dan bir fırça yedik. UEFA Başkanına geliyordu çünkü su. (Gülüyor)