Abla kardeş pistlerin tozunu birlikte attırıyor

07.08.2018 - 14:26 | Son Güncellenme: 07.08.2018 - 14:26

Motosiklet sporuyla ilgilenen babaları sayesinde küçük yaşlarda motosikletle tanışan 13 yaşındaki Irmak ve 11 yaşındaki Aras Efe Yıldırım kardeşler, pistlerde rekabet halinde olsalar da birlikte yarışmaktan mutluluk duyuyor.

Motosiklet sporuyla ilgilenen babaları sayesinde küçük yaşlarda motosikletle tanışan 13 yaşındaki Irmak ve 11 yaşındaki Aras Efe Yıldırım kardeşler, pistlerde rekabet halinde olsalar da birlikte yarışmaktan mutluluk duyuyor.

Türkiye Süpermoto Şampiyonası'nda "85 cc" ve "65 cc" kategorilerinde mücadele eden Yıldırım kardeşler, motor sporuyla ilgilenen babalarının desteğiyle küçük yaşta motosikletle tanıştı.

Kısa sürede kendilerini geliştiren abla-kardeş, bir süre sonra yarışlara katılma başarısı gösterdi.

Her ne kadar rekabet halinde olsalar da birbirlerine yarışlarda destek olan kardeşler, pistlerin tozunu birlikte attırıyor.

"Erkekleri geçmek istiyorum"

Irmak Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının eskiden yarışçı olması nedeniyle 5 yaşında motosiklete binmeye başladığını söyledi.

Bu yıl ilk kez yarışlara katılmaya karar verdiğini dile getiren Yıldırım, "İlk başta çok zordu. Herkes geçiyor, geçerken de baya sıkıştırıyorlar ama kız olduğum için sınıfımda destek veriyorlar. Hocalarım, ailem de çok destek veriyor. Bu yüzden çok zorlanmadım. Motosiklet sürmek bana çok eğlenceli geliyor. Zevk alıyorum, o yüzden bu spora başladım." diye konuştu.

Yıldırım, yarış esnasında çok heyecanlı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Zevk aldığınız için gitgide hızlanıyorsunuz. Bir de erkeklerin o hırsı nedeniyle korkuyorum bazen. Virajlarda kaydırırken, 'Motorun arkası kayar, düşersem.' diye tedirgin oluyorum. Gitgide hızlanarak işi daha iyi yapmaya başlıyorsunuz. Çok yol katettim ama birini geçme bakımından daha değil. İnşallah bu sene olacak. Hedefim, 85 cc zaten seneye bitiyor, iyi başarılar elde etmek istiyorum, erkekleri geçmek istiyorum."

Kardeşi ile yarışlara çıktığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Yıldırım, birbirlerine yardımcı olduklarını söyledi.

Kardeşinin kendisinden önce yarışlara katıldığını anlatan Yıldırım, "Bunu böyle yapmalısın.' diye teknikler öğretiyordu. Şimdi ben ondan daha fazla hızlandığım için ki motorum daha büyük, ben de ona destek oluyorum. Birbirimize ipuçları vererek kazanıyoruz. Beraber yarışlarımız olduğunda bayağı kapışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, grubundaki Ares Stefan Bengiç'i örnek aldığını belirterek, onun kadar hızlı gitmek istediğini kaydetti.

"Ablamla pistte olmak güzel"

Balkan üçüncülüğü de bulunan Aras Efe Yıldırım ise küçük yaşlarda motosiklet sürmeye başladığını anlattı.

Bir süre sonra yarışlara katıldığını dile getiren Yıldırım, "Yarışlardan önce hep heyecanlanıyorum. Ablamla yarışmak güzel ama bazen kavga ediyoruz onunla. Pistte yarıştığımız için daha çok hırs yapıyoruz, bazen birbirimizi düşürdüğümüz de oluyor, son anda toparlıyoruz. Ablamla pistte olmak güzel, aynı evde yaşadığımız için daha güvende hissediyorum." diye konuştu.

Yıldırım, yurt dışında da yarışlara katıldığını aktararak, "Yunanistan ve Bulgaristan'da yarıştım. Şu anda Balkan üçüncülüğüm var. Yarışmayı seviyorum ama ileride başka meslekler de yapacağım. Bu işi hobi olarak sürdürmeyi düşünüyorum. Türkiye'de Kenan Sofuoğlu ağabeyi örnek alıyorum, onun gibi olmak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Benle beraber yarışlara gide gele çocuklar da sevdi"

Aynı zamanda Türkiye Motosiklet Federasyonu'nda (TMF) yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan baba Erdoğan Yıldırım da çocuklarını hobileri olsun diye motosiklet sporuyla tanıştırdığını söyledi.

Çocuklarının hem evde hem de pistte "kapıştığını" söyleyen Yıldırım, "Aras, Irmak'tan 1,5 sene önce başladı. Dolayısıyla Aras, ablasından daha tecrübeli. Ablasının kullandığı motosiklet daha büyük. Ablasını geçince havaya giriyor, ablasını kızdırıyor. Öyle bir didişmeleri var." ifadelerini kullandı.

Sponsor olmadan motosiklet sporunu yapmanın zor olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Çocukların da sponsorları var. TMF kurulduğundan beri bu işin mutfağındayım. Aynı zamanda 20 yıldır motosiklete biniyorum. Benle beraber yarışlara gide gele çocuklar da sevdi. Bir de çocukları yarıştıran aileleri gördük, biz de tabii heveslendik. Öyle başladı, çocuklardan önce biz istedik. Bizle beraber onlar da isteyince yürüdü bu iş.

Hobi olarak başlattık, çocuklarımızın öz güveni olsun istedik. Şu anda profesyonelliğe doğru gidiyorlar. Yarıştıkları ve bizim de gücümüz yettiği sürece destek olacağız."

"Çocuklarım düştüğünde üzülüyorum ama alıştım artık"

Anne Ferya Yıldırım da motosiklet sporunun tehlikeli olduğunu, çocukları düştüğünde üzüldüğünü ama onları engellemediklerini söyledi.

Kendisinin de eşiyle motosiklete bindiğini, düşmenin bu işin doğasında olduğunu dile getiren Yıldırım, "Alıştık artık. Allah korusun. Bütün sporcularımız kazasız, belasız binsinler inşallah." dedi.

Yıldırım, iki çocuğu ile ilgili aynı heyecanı yaşadığını ifade ederek, "Tabii kızlar biraz daha narin. Ona biraz daha ilgi gösteriyorum ama korku olarak ikisinde de fark etmiyor. Anne olunca hiçbir ayrım yapamıyorsunuz. Burada genelde aynı yarışta olmuyorlar ama yurt dışında aynı grupta çıkıyorlar. O zaman tabii daha ayrı bir heyecan oluyor. Bizde de adrenalin yükseliyor, onlarda da aynı şekilde. İkisi aynı anda kapışıyorlar. O onu geçse, bu bunu geçse ayıramıyorsunuz, çok farklı oluyor." diye konuştu.

Çocuklar arasında çoğu zaman çekişme yaşandığını anlatan Yıldırım, "Biri diğerini geçtiği zaman 'Ben senden iyi derece aldım, ben senden daha hızlandım.' şeklinde onun kavgası da var. Kupalarımızı diziyoruz, onlarla hava atıyorlar birbirlerine. Sürekli şikayet halindeler ama güzel. En azından bir sporla uğraşıyorlar. Kötü alışkanlıkları olmasın diye uğraşıyoruz. Tabii ki şampiyon olurlarsa çok memnun oluruz ama ilk hedefimiz bu değil, ilk hedefimiz sporcu olsunlar." ifadelerini kullandı.

Senin için hazırladığımız haberler