"Kesinlikle 'o tweeti kaldır' demedim"

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, koronavirüs (Covid-19) nedeniyle sözleşmesi feshedilen John Obi Mikel hakkında konuşurken, birçok konuya da değindi.

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun sözlerinden Ajansspor.com'un derledikleri şöyle:

"Sayın Sepil'in yapmış olduğu açıklamalar kafalarda soru işareti bırakacak açıklamalar değildi. Daha sonra başkanın kendisiyle de görüştüm ve sayın başkan üç olasılık var dedi. Sizin de söylediğiniz gibi 1.2.3 diye sıraladı. O 3 saatlik telekonferans görüşmesinde ikinci ve üçüncü maddeler hiçbir şekilde söz konusu edilmedi. Bütün tartışmalar, öneriler, tavsiyeler 1. madde üzerinde yoğunlaştı. Neydi 1. madde? Ligler ertelendi, kulüplerin alacağı tedbirler, önlemler ve neler uygulamayacağı konusundaydı. Bütün kulüp başkanları görüşlerini ifade ettiler ve neticede ortaya çıkan önümüzdeki hafta içerisinde oyunculara ve personele hızlandırılmış testin uygulanması, negatif çıktığı takdirde antrenmanlara devam edilmesi ve 17-18 Nisan'da her şey yolunda giderse bakın ve bu yasak kalkarsa 17-18 Nisan'da biz müsabakaları kulüpler olarak oynamaya hazır olacak konuma gelmemiz. 

17-18 Nisan'ın özelliği neydi? 2 hafta veya daha fazla sporcular antrenman yapmadığı zaman çok ciddi fiziksel kayba uğrayacaklar. Bunun da toparlanması için 4 ila 6 hafta gerekiyor. Biz önümüzdeki hafta testlerde sıkıntı olmazsa antrenmanlara başlayalım ama her şey yerinde giderse ama bu tabii virüsün seyrine bağlı. Azalmaya, güç kaybetmeye başladığı anda 17-18 olur olmaz o hafta içerisinde takımlar müsabaka oynamaya hazır durumda olur. Ha o zaman başlamasa 30'u bulabilir veya 1 hafta daha uzayabilir. O artık federasyonun vereceği karar. Tabii sadece onların da verebileceği karar değil. O 2. ve 3. olasılıklar gündeme gelmedi.

Bizim şurada 8 hafta kalmış. 8 hafta maç oynandıktan sonra ligler zaten sona eriyor. 4 takımla play-off oynadığınızı düşünürseniz zaten 6 maç oynayacaksınız. 6 maçın oluştuğu bir yerde o 8 maç hayli hayli oynanır. Dolayısıyla Mustafa Cengiz'in de söylediği gibi play-off uygulaması şu an için kimler tarafından, neden dile getirildi bilmiyorum ama gündemde olan bir konu değil. Şu anda gündemde olan konu ertelenen lig var, ertelenen lig oynanabilir hale geldiği zaman kulüplerin ne ölçüde buna hazır olacağı ve alınması gereken tedbirler vs konuşulan konular bunlardı. Onun için sayın Kulüpler Birliği başkanımıza da haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Belki o ifade yanlış anlaşıldı ve play-off oynanması gibi düşünce içerisinde olan insanların köpürttüğü bir şey diyelim konu oldu. Hiçbir şekilde gündeme gelmedi. Ne play-off ne de ligin şu anki haliyle tescil edilmesi. 

Bu arada Fenerbahçe Basketbol takımının bazı oyuncularında da, sayın başkanla da konuştum ve koronavirüs şüphesi var. Onlara da çok geçmiş olsun diliyorum. İnşallah üstesinden gelirler. 'Yapabileceğim bir şey var mı?' diye Ali Koç ile görüştüm. Sanırım aradığım zaman oyuncuların yanında hastanedeydi.

Yüzeysel olarak baktığımız zaman maçlar oynanmıyor, gelir yok, federasyondan oynadığımız maçlar karşısında gelen gelir yok, hafta başında TS Club mağazalarını kapattık, oradan gelir yok. Şu anda gelir sıfır. Bu sadece Trabzonspor için geçerli değil tüm kulüplerimiz için geçerli bir durum. Nelerin yapılabileceği konusunda alabilmiş kararlarımız yok. FIFA ve UEFA'nın tavsiye kararları ve uygulamaları ile; bir anlamda FIFA ve UEFA ile direkt bağlantılı...  31 Mart tarihine kadar kulüplerin bir önceki sezonla alakalı olarak Finansal Fair Play talimatlarını gerçekleştirmeleri, bunları üye federasyonlara beyan etmeleri, 31 Mayıs itibariyle sözleşmesi sona erecek oyuncuların durumu; bunlar geniş ölçüde FIFA'yı ve UEFA'yı ilgilendiren konular.

Kendi ekonomik tablolarımıza baktığımız zaman, Süper Lig olarak kulüplerin ekonomik yapılarıyla inanılmaz derece etkilendik. Zaten yıllardır buna benzer sıkıntıların içerisinde yaşayan bir lig yapımız olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Şu koronavirüs illetinden ülke olarak çıkmamız lazım. Sağlık çalışanlarımızın durumunu görüyorsunuz. Bizim yapacağımız iş onların işlerini kolaylaştıracak uygulamaları harfiyen uygulamak lazım.

Oyuncularımız bu süre içinde çok soğukkanlı davrandı. Gitmek isteyen oyuncumuz şu anlık yok. Obi Mikel'in gidişi var. İngiliz spor basınının da çok büyük bir bölümünü iyi ve yakından tanırım. Orada kullanılan ifadelerde, Obi Mikel'in ifadelerinin tamamının öyle olduğunu düşünmüyorum. Orada benim Mikel'in attığı tweeti kaldırmamı söylediği, 'ben de düşüncemi hür olarak ifade ettim ve kaldırmayacağım' açıklaması var. Kesinlikle ve kesinlikle aramızda böyle bir konuşma geçmedi. 'Neden böyle bir şeyi bizimle konuşmadan paylaştın?" diye sordum kendisine. Neticede bu bir takım sporu ve çok önemli. Önemli bir maçtan 24 saat önce paylaşması ve bizle konuşmaması... Bir sıkıntı varsa kaptanla konuşur, o çözemiyorsa bizimle konuşur. 

Kendisi de "Yok bu benim hür düşüncem, istiyorsanız bana ceza verin" dedi. Belli ki bir sıkıntı var, bunu nasıl ortadan kaldırırız... Biz de bu sıkıntıyı nasıl giderelim derdindeyiz. Herhangi bir yaptırım da söz konusu değildi. Çocuklarının Londra'da olduğunu ve bu süreçte orada olmak istediğini söyledi. Şu anda ligler devam ederken yönetim olarak böyle bir karar verip; ligden çekilme, maçları oynamama gibi bir tutumda olamayacağımızı bu kararı da federasyonun verebileceğini ancak o karar doğrultusunda hareket edeceğimizi söyledik. Sen de düşün biz de düşünelim dedik. Sonra 2 gün geçti ve gitmek istediğini söyledi. Biz yine kendisine yardımcı olduk orada. Kontratı olan ve takıma taahhüt etmiş oyuncunun 'ben gidiyorum' demesi; kulüp lehine oyuncu aleyhine ileride bir takım sıkıntılar doğurabilirdi. Biz anlayışla karşıladık. karşılıklı olarak kontratı feshettik."

Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.