Fenerbahçe'nin yıldızı Arda Güler’in A Milli Takıma seçilmemesi normal mi?

Mert ELAM - AJANSSPOR

Top Arda Güler’in ayağına geldiğinde heyecanlanmayan tek bir kişi olduğunu zannetmiyorum. Fenerbahçe’de bulduğu kısıtlı sürelerde çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi genç yıldız adayı. Teknik direktörü İsmail Kartal ise onu sahaya sürmek konusunda aceleci değil. Onu korumak gerektiğini ifade ediyor. Elbette kendine göre haklı gerekçeleri var İsmail hocanın.

Bir yandan da böyle bir yeteneğin A Milli Takıma seçilmesi gerektiğini söyleyenlerin sayısı da az değil. Malum milli aradayız ve önümüzde çok kritik bir Portekiz maçı var. Yapılan röportajlarda Stefan  Kuntz’a bu yönde sorular geldi. En son Sabah gazetesinden Fatih Doğan’a röportaj veren Alman çalıştırıcı bu yönde gelen soruyu şöyle cevapladı:

"Arda Güler tarzındaki oyuncuları korumalıyız"

"Arda Türk futbolunun geleceğinde, altın değerindeki isimlerden olacaktır. Fenerbahçe'deki meslektaşım (İsmail Kartal), onu korumamız gerektiğini belirtmiş. Bence çok doğru söylemiş. Arda Güler tarzındaki oyuncuları korumalıyız. Belli konularda aceleyle hareket edilirse bu onlar için çok hızlı atılmış adımlar olabilir. Şu anda U17 Milli Takımı, Elit Tur'da mücadele edecek ve Avrupa Şampiyonası'nın final turnuvasına kalma şansları var. Arda'nın yaşındaki futbolcuların kendi yaş kategorilerinde final turnuvasına katılıp akranlarıyla kendilerini ölçmeleri çok önemli bir konudur."

Kuntz’un sözlerine Gavi ve birkaç örnek!

Kuntz’un ifadeleri futbolcuların %99’u için geçerli olabilir. Ama Arda gibi yetenekler için genel geçer kaidelere pek takılmamak gerektiğini düşünüyorum. 

Birkaç örnek üzerinden gitmek gerekirse Barcelona’nın genç yeteneği Gavi, Ekim 2021’de İspanya A Milli Takımı’na çağrıldığında sadece 17 yaş 2 aylıktı. Ve o zamana kadar Barcelona’da sadece 7 resmi maça çıkmış ve hiç 90 dakika tamamlamamıştı. Bir ay öncesine kadar İspanya U18 Milli Takımı oyuncusuydu. Çağrılır çağrılmaz ilk maçı Uluslar Ligi yarı finalinde İtalya’ya karşıydı. İlk 11’de sahaya çıktı, 83 dakika süre aldı. O ana kadar Barcelona’da en fazla 81 dakika oyunda kalmıştı. Finalde Fransa’ya kaybettiklerinde yine 11’di ve 75 dakika süre aldı. 

Nuri Şahin henüz 17 yaş 33 günlükken Almanya ile oynanan hazırlık maçında A Milli Takım forması giydi ve gol attı. Almanların yeni yıldız adayı Florian Wirtz ilk kez aday kadroya çağrıldığında 17 yaş 10 aylıktı. Örnekler çoğaltılabilir.

Kuntz, Moukoko’yu neden U21’de oynattı?

Kuntz ayrıca Arda’nın yaşındaki futbolcuların kendi akranlarıyla final turnuvasına katılıp oynamanın önemine vurgu yapıyor. Ama yine bu gibi özel yetenekler için böyle bir zorunluluk olduğunu düşünmüyorum. Dortmund’un genç yıldız adayı Youssoufa Moukoko ilk kez U16 Milli Takımı’na seçildiğinde 12 yaş 9 aylıktı. Kuntz U21 Milli Takımı’nı çalıştırırken Moukoko’yu aday kadroya çağırmış (Eylül 2021) ve ona 16 yaş 9 aylıkken forma vermişti. Moukoko’nun U17, U18 ve U19 milli takımlarında oynaması gerektiğini ifade etmemişti o dönem.

Peki Arda Güler’in seçilmemesi anormal mi?

Burada Kuntz’a eleştirim Arda Güler’i A Milli Takıma seçmemesiyle alakalı değil. Bu kadroya bakınca Hakan Çalhanoğlu Inter’de çok iyi bir sezon geçiriyor. Abdülkadir Ömür Trabzonspor’da tekrar kendini buldu. Yusuf Yazıcı CSKA Moskova kariyerine olağanüstü bir başlangıç yaptı. Bu gibi isimler varken ve kritik bir maçın eşiğindeyken Arda’nın tercih edilmemesi anormal değil. Anormal olan olayın dönüp dolaşıp yaşa bağlanması.

"Arda’nın gözlerindeki ışıltıyı da herkes gördü"

Bir kere hiçbir insan aynı değil. Dünyada 7 milyarın üzerinde insan var ve hepsi birbirinden farklı. Geçmişleri farklı, başlarına gelen olaylar farklı ve bu olaylara verdikleri reaksiyon farklı. O yüzden herkesi aynı kefeye koymamak lazım. Ben Arda’nın yaşındayken A Takım seviyesinde futbol oynamaya başlasam elim ayağım birbirine girer, tüm bu konuşulanlardan etkilenirdim muhtemelen. Beni korumak ve yavaş yavaş forma vermek daha mantıklı bir tercih olurdu. Ama bu benim. Sana, bana olan illa Arda’ya olacak diye bir şey yok. Trabzonspor maçında herkes gördü Arda’nın kenardaki ısınmasını. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati demişti ya “Benim gözlerimdeki ışıltıyı arkadaşlarım görüyor” diye. Arda’nın gözlerindeki ışıltıyı da herkes gördü. O gözler “beni oyuna al” diyordu adeta. 

Bu çocuk sıradan bir çocuk değil. Asıl ona sıradan bir çocuk muamelesi yapmak onun kariyerine zarar verir. Cesur davranmak gerek.

Ersin Destanoğlu A Milli Takıma alınmalıydı çünkü…

Bu arada bir parantez de Ersin Destanoğlu konusuna açmak istiyorum. Kuntz onun süre alması için Ümit Milli Takıma gönderildiğini açıkladı. Fakat 5 maçta 4 puan toplayabilen Ümit Milli Takımın hiçbir iddiası kalmadı. Ve bu arada oynayacağı tek maç da aynı puandaki İskoçya ile. Yani ne 6’da 6 yapan grup birincisi Belçika ve ne de 9 puanlı grup ikincisi Danimarka rakibimiz. Bu sezon CV’sine Şampiyonlar Ligi’ni de ekleyen ve neredeyse iki yıldır düzenli bir şekilde oynayan Ersin’e böyle bir maçın bir şey kazandıracağını düşünmüyorum. Ersin Beşiktaş’ın yedek kalecisi olsa bu görüşüm değişirdi. Mevcut şartlarda Uğurcan Çakır ve Altay Bayındır ile Portekiz maçının havasını koklaması daha önemli bir tecrübe olur onun için. 

Ümit Milli Takım kalesini de Doğan’a emanet ederdim

İşin diğer boyutu da Doğan Alemdar. Tıpkı Ersin gibi çok önemli bir potansiyel olan Doğan, sezon başında transfer olduğu Rennes’de toplamda 8 maça çıktı. Kaleci Gomis’in Afrika Uluslar Kupası’nda olduğu dönemde forma giyen 19 yaşındaki file bekçisi, genelde yedek kulübesinde bekliyor. (Gomis geçen hafta sakatlandı ve son hafta Metz’i 6-1 yendikleri maçta kaleyi Doğan korudu) Asıl böyle bir ismin daha çok maç oynama ihtiyacı var. O yüzden ben Sinan Bolat yerine Ersin’i tercih eder, Ümit Milli Takım kalesini de Doğan’a emanet ederdim.